Köşe yazıları

KÖY GÖÇÜRENLER…

2000: 523.819,  2012: 419.555…2013:425 007…

1 yılda nüfusumuz sadece 5.452 kişi artmış.

Vardığımız yer burası.

Ya geldiğimiz yer?…

Ak Parti Hükümetlerinin görev yaptığı 11 yılda 100 bin azalmışız.

Bunlar TÜİK’in rakamları.

 

Rakamlar her zaman sıkıcıdır.

Ama göçün rakamları hem düşündürücü, hem de utandırıcı, en çok da acıtıcıdır.

Ancak ne yazık ki biz ne düşünüyoruz, ne de utanması gerekenler  utanıyor.  Acısını da çabuk unutuyor hatta hiç duymuyoruz.

Olağan kabul ediyoruz.

 

Tam 100 bin kişi hemşerimiz yatağını, yorganını denk yapmış sırtına vurmuş ve bu kenti terk etmiş.

Sadece İstanbul’da 487 bin 115 Giresunlu yaşıyor. Orada yaşayan iller sıralamasında dördüncüyüz.
Yayılmışız ülkemize, dünyanın dört bucağına, 7 iklim 4 kıtaya…

Maşallah, her yerde varız.

Ankara, İzmir, Bursa…5 Giresun kadar Giresun bu kentlerde kurulmuş.

Bütün kentler, hatta çevre illerimiz bile nüfusunu artırmışlar.

Peki neden?..

Bir insan ocağını söndürüp, çitini, çubuğunu, toprağını, anasını, babasını, mezardaki atasını ve anılarını terk edip neden gider yaban ellere?..

Bir insan her şeyden gider anlarım da, doğduğu yerden gitmesini anlayamam. 

Memleketini neden sıla yapar da, gurbeti bir köz gibi düşürür yüreğine…

 

Bu sorunun yanıtı çok ama özeti şu; zorunluluktan…

Açlık, yokluk, yoksunluk ve yoksulluk çeken insan çaresizdir, göçer.

Giresunlular da doğdukları yerden doyacakları yere göçüyor; tıpkı Asya’dan, Horasan, Avşar ellerinden, Hazar’dan aynı nedenlerle bereketli topraklar aramak için Anadolu’ya göç eden ataları gibi…
Çepniler gibi.

Genlerimizdeki gitme duygusu kadersizliğimizle birleşince gidiyoruz. Başaklar gibi savruluyoruz yaşam harmanına…

 

Sonuç olarak; nüfusumuzun yayımlandığı gün yayımlanan Giresun’daki işsizlik verilerine bir bakın, görürsünüz ve anlarsınız ne demek istediğimi.

Sadece 1 yıl içinde 16.441 kişi başvuruda bulunmuş. Bunun üzerine başvuruda bulunmayanları da koyun. Ürkütücü rakamlara ulaşırsınız.

 

Bu sonucu yaratan siyaset kurumu ve o kurumun temsilcileri olanlardır. Bu memleketin yurttaşlarını göçüren 11 yıldır bu kentte tek bir istihdama yönelik kurum açılmasını sağlamayanlar, uyguladıkları politikalarla açık olanları da kapatanlardır.

Her evde 3-5 işsiz, her evde 3-5 göçer yarattılar.

Ne kadar utansalar azdır.

İnsanlarımızı yurtlarından etmek, göçürmek onların üzerine yapışan bir suç, alınlarında duran kara bir lekedir.

Buna rağmen siz hiç bu güne kadar onlardan her hangi birisinin göçü yaratan en temel faktör olan işsizliğin çözümü yönünde bir tane politika ürettiklerini, somut bir adım attıklarını, bir öneride bulunduklarını, bir söylemde bulunduklarını gördünüz mü?..

Yok…
İşsizliği ve göçü kabul dahi etmiyorlar.

Şimdi de kendileri sıvıştılar saldılar ortaya siyasetten çakmayan bir akademisyeni, zavallı adamcağız 3-5 kişiyle dolaşıp duruyor, hep aynı şeyleri söyleyerek,  Giresun’u tanımaya, anlamaya çalışıyor.

Asıl failler ortada yok.

 

Ama ne yaparsa yapsınlar!..

Bu kentin geleceğini çaldılar… Hadi ötekileri geçtik, sadece SEKA bile onların defterini dürmeye yeter.

İtiraf edecekler, hesap verecekler, kurtuluşları yok.

 

Zaten Giresun’un kurtuluşu da, onlardan kurtulmaya bağlı.

 

Yoksa göçüş ve çöküş sürecektir.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir