AktüelGiresun

AMİRAL ŞÜKRÜ OKAN ANILIYOR

Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk donanma komutanı Atatürk’ün ‘Okan’ soyadını verdiği Tirebolulu Koramiral Şükrü Okan, ölümünün 57. Yılında anıldı. Anma töreni, Okan’ın memleketi  Giresun'un Tirebolu ilçesinde Kahramanlar Parkı'nda yapıldı.

 Törene Tirebolu Kaymakamı Ömer Lütfi Yaran, Belediye Başkanı Burhan Takır, Garnizon Komutanı Per.Binbaşı Selim Çiftçi,Tirebolu Belediye Başkanı Yardımcısı Salih Yıldız, İlçe Emniyet Müdürü Fahrettin Sadullahoğlu, TİRDEF Yönetim Kurulu Üyesi Talat Öztürk, Mehmet Yılmaz, siyasi parti temsilcileri, kurum ve kuruluş amirleri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.Koramiral Şükrü Okan TİRDEF tarafından düzenlenen törenle İstanbul Sahrayıcedid'de bulunan mezarı başında da anıldı.

 

IMG_2616k

KORAMİRAL ŞÜKRÜ OKAN KİMDİR?

1880 yılında Tirebolu’da Hamam Mahallesi’nde doğdu. Babası tüccar kaptanlarından Rizelioğlu Mehmed Efendi, annesi Küçükömeroğlu ailesinden Ali Molla Kaptan’ın kızı Azize Hanım’dır. İlk ve orta öğrenimi Tirebolu’da tamamladıktan sonra 12 Nisan 1895’te Bahriye Mektebi İdâdî birinci sınıfına girdi. 14 Mart 1899’da Harbiye sınıfına geçti. 9 Nisan 1901’de güverte teğmen rütbesi ile Deniz Kuvvetlerine katıldı. Bir süre İdare-i Mahsusa [Denizyolları] vapurlarında çalıştıktan sonra Şân-ı aver Stimbotu II. Komutanlığına atandı. 5 Ocak 1903’te üsteğmenliğe terfi ederek 30 Eylül 1907’de Kütahya Torpidosu II. Komutanı oldu.  23 Temmuz 1908’de yüzbaşılığa terfi etti. 20 Kasım 1909’da Sultanhisar Torpidosu Komutanlığına getirildi. 9 Ocak 1911’de dört subaydan oluşan bir grup ile denizaltıcılık konusunda Fransa, Almanya, İtalya, Avusturya’da incelemeler ve özellikle Fransız denizaltı gemileri üzerinde incelemeler yaptı. 30 Ekim 1912’de yurda dönüşünde Berkefşan Torpidosu Komutanlığına atandı. Kısa süreler Samsun ve Taşoz torpidolarında komutanlık yaptı. İnceleme kurulu olarak verdikleri raporun değerlendirilmesi sonucu Fransa’da iki denizaltı yaptırılması kararı alınınca 25 Mayıs 1914’te gemi komutanı olarak Fransa’ya gönderildi. Ancak Birinci Dünya Savaşı’nın çıkması üzerine 6 Eylül’de yurda döndü. Bahriye Nezareti 3. Dairede görevlendirildi. 4 Aralık’ta Hamidiye Kruvazörü II. Komutanı oldu. Türkiye’nin Almanya yanında savaşa girmesinden sonra altı güverte ve makine subayı ile birlikte denizaltıcılık kursu 

okan pasa

görmek üzere 11 Ocak 1915’te Almanya’ya Kiel Tersanesi’ne gönderildi. Ayrıca altı ay süre ile subay okulunda öğrenim gördü. Diğer subayların 17 Ocak 1917’de yurda dönmelerine karşı Alman denizaltı gemilerinde eylemli görev almak üzere Kiel’de alıkonuldu. Almanya İmparatorunun daveti üzerine 1 Eylül 1917’de Almanya’ya gelen Bahriye Nazırı Cemal Paşa, Deniz Kurmay Başkanı ve diğer ilgililerin önünde, Baltık Filosuna dahil bir denizaltı gemisinin komutanı olarak dalışta başarısı imparatorun kardeşi Filo Komutanı Prens Henry Preuss tarafından takdir edildi. 11 Şubatta yurda dönerek nezaretin denizaltı şubesine memur edildi. 21 Eylül 1918’de binbaşılığa terfi etti. 9 Temmuz 1918’de Boğaz Komutanı Alman Usedom Paşanın yaveri oldu. Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra 6 Kasım 1918’de Filotilla Komodorluğuna getirildi. 26 Şubat 1919’da Reşit Paşa Vapuru süvariliğine atandı. Binbaşı Şükrü Bey’in Cumhuriyet Bahriyesindeki ilk görevi Subay Kursları Müdür Yardımcılığı oldu. 1 Mayıs 1924’te atandığı Filotilla Komodor Vekâletinde üç kişilik bir heyetle Avrupa’ya gönderilerek Fransa, Hollanda ve İsveç’te denizaltı gemisi satın alınması veya inşası için incelemelerde bulundu. Sonuç olarak Hollanda’ya iki denizaltı gemisi yapımı siparişi verildi. Bu gemilerin yapımı aşamasında Turgut Reis zırhlısı, Karadeniz Bahriye Komutanlıkları, Bahriye Sürekli Divanı Harp Üyeliği ve İzmir Müstahkem Mevki Deniz Komutanlığı yaptı. 2 Mayıs 1925’te yarbaylığa terfi etti. I ve II. İnönü adları verilen denizaltı gemilerinin 9 Haziran 1928’de İstanbul’a gelerek donanmaya katılmalarından sonra teşkil edilen Denizaltı Gemileri Komutanlığının ilk komutanı oldu. 13 Mart 1930’da Yavuz dışında, donanmanın diğer gemileri emrine verildi. 30 Ağustos 1930’da albaylığa terfi etti. Yavuz gemisi de onarımı tamamlanıp 24 Kasım 1931’de donanmaya katılmakla bu tarihte su üstü gemilerinden oluşan Harp Filosu Komutanlığına vekâleten atandı. 30 Ağustos 1935’te tuğamiralliğe terfi etti ve Atatürk tarafından kendisine “Okan” soyadı verildi. Atatürk’ün isteği ile “Şükrü” olan asıl adı “Şükür” olarak değiştirildi. 30 Eylül 1935’te yeni teşkil edilen Donanma Komutanlığına getirildi. 30 Ağustos 1936’da tümamiral ve 30 Ağustos 1939’da koramiral oldu. Bu arada donanmanın 16 Kasım-4 Aralık 1936 tarihlerinde Malta ve Yunanistan ziyaretini gerçekleştirdi. İngiltere Kralı VI. George’un 12 Mayıs 1937’de yapılan taç giyme töreninde Türk Deniz Kuvvetlerini temsil etti. 10 yıl aralıksız donanma komutanlığı yaptı. Donanma komutanı iken yaş haddinden emekliye ayrıldı (14 Temmuz 1945).

TBMM VII. dönem ara seçiminde CHP’den Kocaeli milletvekili seçildi ve 14 Aralık 1945’te Meclise katıldı. VIII. dönemde de (5 Ağustos 1946-24 Mart 1950) tekrar seçilerek TBMM’deki görevine 14 Mayıs 1950’ye kadar devam etti.

Şükrü Okan, Yavuz Zırhlısı ile 24 Ağustos 1932’de  Tirebolu’ya geldiğinde limandan Hamam Mahallesi’ndeki evine kadar halı döşendi. Uzun yıllar birbirleriyle dargın olan Naipoğlu ve Habiboğlu ailelerin ileri gelenlerinden Naipoğlu Osman Bey ile Habiboğlu Rahmi Bey’i barıştırdı. Öğretmen [Zaimoğlu] Ömer Lütfü Rasim Bey gelişi sırasında Tirebolular adına şu nutku irat etti: “…Dur; bu toprağın oğlu! Seni yetiştiren bu memleket bağışladığın şerefi büyük bir gururla tarihine kayıt edecektir. Büyük Harbin Gazi Yavuz’u, kahraman efrat ve zabıtanı ile Amiral Hazretleri: Size memleket namına hoş geldiniz derim. Biz, Karadeniz sakinleri Umumî Harp hengâmesinde denizlerden gelen düşman akınlarına marûz kaldıkça gözlerimiz derin bir melâlle ufuklarda hep şanlı Yavuz’unu aradı. Bugün onu iskelemizde görmekle bahtiyarız. Devrin nadide silâhlarından olan bu mukaddes varlıkla müftehirane göğüslerimizi şişirirken var kuvvetimle bağırarak derim ki: Yüksek tevazûlarıyla bizi şereflere gark eden aziz hemşerimiz Amiral Hazretleri bin yaşa!..”

Milletvekilliğinden ayrıldıktan sonra dostu olan armatörlerin gemileri ile Atlantik ve Pasifik’te geziler yaptı. Trablusgarp ve Balkan ve I. Dünya Savaşlarına katılmış, gösterdiği başarılara karşılık 5. rütbeden Mecidî Nişanı, II. Demir Salip Alman Nişanı, Gümüş Liyakat Madalyası ve Muharebe Gümüş Liyakat Madalyası sahibidir. Rizelioğlu ailesinden Mustafa Efendi’nin kızı Hâce [Sadiye] Hanım’la (ö. 9 Ağustos 1971) olan evliliğinden (19 Kasım 1901) Rafet [Kefeli] (1905-26 Eylül 1982) adlı bir kız çocukları oldu. 18 Şubat 1957’de İstanbul Erenköy’deki evinde geçirdiği bir kalp krizi sonucu vefat etti ve cenazesi ertesi günü askerî törenle Sahrayı Cedit Kabristanına defnedildi. İsmi “Amiral Şükrü Okan Caddesi” olarak Tirebolu Belediyesi tarafından sahildeki caddeye verildi. Almanca ve İngilizce biliyordu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir