HABER VE FOTOĞRAFLAR:UFUK KEKÜL
Giresun Üniversitesi tarafından düzenlenen, Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili Ganire Paşeyeva’nın konuşmacı olarak katıldığı “Doğumunun 150. Yılında Hüseyinzade Ali Turan Bey” konulu konferans, üniversitenin Güre Yerleşkesi Salonunda gerçekleşti.
YOĞUN BİR KATILIMLA GERÇEKLEŞEN KONFERANS, PROTOKOL VE AKADEMİSYENLERLE ÖĞRENCİLER İLGİYLE İZLEDİ
Konferansın açılış konuşmasını yapan Giresun Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Aygün Attar, Türk ve İslam dünyasına büyük hizmetleri bulunan ve Türk dünyasının en büyük müteferriklerinden olan Hüseyinzade Ali Turan Bey’in, Türk Dünyasının bağımsızlığı ve Türk Birliği için yoğun çabası olduğuna dikkat çekti.
ATTAR: “GANİRE HANIM HÜSEYİNZADE ALİ TURAN BEY’İN 100 YIL ÖNCE YAPTIKLARINI YAPIYOR”
Milletvekili Paşeyeva’yı 5. Kez Giresun’da ağırlamaktan mutlu olduğunu belirten Attar şöyle konuştu. “Hüseyinzade Ali Turan Bey’i hiç şüphesiz ki anlatabilecek çok kıymetli ilim insanları var. Kendisi, edebiyete intikal ettiği coğrafya olan Türkiye‘de İstanbul’da, Türkiye’nin dört bir tarafında ismi gayet iyi bilinen bir mefkûre sahibi, bir ihya sahibi. Kıymetli bir Türk Hüseyinzade. Ama bundan 100 küsur sene önce dünyaya gelen kıymetli mümtaz şahsiyetin yaptıklarını 21.yüzyılda yapmaya gayret eden ve onu yaşamıyla bizzat ortaya koyan ve bunu başaran, Ganire Paşeyeva’dan ben özellikle rica ettim ki; Ali Bey Hüseyinzade’yi bir de ondan dinleyelim. Çünkü o günden bu güne bize edilen emanetlerinde böylece itibarlı ellerde olduğunu gerçeğiyle yüzleşmiş olalım.
Tarih boyunca faaliyet gösteren, Türk-İslam coğrafyasının gelişmesinde düşüncelerini, kalemini ve bütün şahsiyetini ortaya koyarak mücadele eden o büyük insanlar o engin ruhlar karşısında saygıyla eğilerek bugünün kıymetini bilmemiz gerekiyor. “
MİLLETVEKİLİ PAŞAYEVA:”FİKİR SAHİPLERİ ÖLMEZLER”
Daha sonra konferansında konuşan Milletvekili Ganire Paşayeva, Hüseyinzade Ali Turan Bey’in, Türk dünyasının, Türk milletinin en büyük aydınlarından, fikir adamlarından biri olduğunu belirterek şunları söyledi, “Hüseyinzade’nin 150. Yıldönümü Şubat ayının 24’. de olacak. Giresun üniversitesinde gençlerimizle beraber anma törenini bu toplantıda gerçekleştiriyoruz.
Ben Giresun’da olmaktan çok memnunum. Dün Giresun’un fahri hemşerisi oldum. Beni buna layık gören tüm Giresunlulara çok teşekkür ediyorum. Bugüne kadar gönüllü Giresunluydum bundan sonra da Resmi bir Giresunlu olarak da Giresun için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışacağım. Hüseyinzade Ali Turan Beyler bize bunu öğretti.
Neden Hüseyinzade Ali Turan Bey’i 150 yıl sonra bile anarız.? Çünkü Hüseyinzade aslında ölmedi. Büyük fikir adamları, milletin sevdalıları ve bütün hayatını millete feda eden onlar için çalışan büyük insanlar hiçbir zaman ölmezler. Onlar her zaman bizim aramızda yaşıyorlar. Fikirleriyle yaşıyorlar, emelleriyle yaşıyorlar. Ali Bey Hüseyinzade büyük üstatlardan idi. Yine milletin gurur kaynağı olan dâhilerden biriydi. Ali Bey Hüseyinzade’ yi öğrenip okumalıyız ki ben naçizane onun hakkında Ali Bey Hüseyinzade Turan kitabını yazmıştım. Türkiye’de ilk defa Turan soyadını kabul eden bir insandı. Hayatını Türk milletine ve Türklüğe adamıştı”.
Ganire Paşeyava, "Ali Turan Bey'in düşüncesi, beraberliğimiz ne kadar güçlenirse, 'bu güç tüm Türk Müslüman coğrafyasının gücüdür' diyerek Türkistan'daki devletlerimizi, diğer Türk topluluklarını da daha çok iş birliği içerisine alarak milletimizin hakkımızı olanı alması, bize karşı haksızlıkların önünü kesme düşüncesidir. Hüseyinzadeler'in düşünceleri, millete 'sizin üzerinizde oynanan oyunlara müsaade etmeyin' düşüncesidir."diye konuştu.
"BİR MİLYON AZERBAYCAN TÜRKÜ ÖZ VATANINA DÖNEMİYOR"
Konuşmasının sonunda, bir milyon evine dönemeyen Azerbaycan türkü bulunduğunu söyleyen Paşayeva, "Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarını işgal etmesi neticesinde öz evine dönemeyen bir milyon Türk insanı var. Her zaman ağlayan, gözü yaşlı olan, haksızlığa maruz kalan insanlarımız her zaman büyük üzüntüsü içindedir. Topraklarımız işgal altında ve insanımız öz toprağına gidememekte İnşallah Alibey Hüsyinzade'nin 151. yıldönümünde yapacağımız etkinliklerde işgal altından kurtulmuş, birlik beraberlik içerisinde olarak onların ruhunu da çok sevindirmiş oluruz" dedi.
Konferansın sonunda milletvekiline plaket takdimi için sahneye çıkan Vali Karahan’da “Sayın Vekilimize teşekkür ediyoruz. Kendisi tarihi bir şahsiyeti, milletimizin yetiştirdiği büyük evlatlardan birisini bize hatırlattı. Kendisinin vesilesiyle O büyük şahsiyeti öğrenmiş bulunuyorum. Hüseyinzade Ali Turan beyi bu vesileyle andık. Ama böyle pek çok unutulmuş evlatlar bu milletleri millet yapıyor. Onların huzurunda rahmetle, minnetle eğiliyoruz. Çok güzel bir konferans oldu. Kendilerine bu güzel Türkçeleriyle kulaklarımızı dinlendirdiği için teşekkür ediyoruz. Başka vesilelerle inşallah kendilerini ağırlamaktan mutluluk duyacağız. Teşekkür ediyoruz.”dedi.
Vali Karahan’dan sonra ve Rektör Attar ve Giresun Belediye Başkan Vekili Orhan Kurt da Milletvekili Paşeyeva’ya teşekkür ederek plaket ve ili tanıtıcı hediyeler verdiler.
Paşayeva’da Vali ve Rektör’e plaket, kitapları ve CD’lerinden oluşan set takdim etti. Konferansın sonunda, Azerbaycan Devlet Sanatçısı Elza Seyitcahan'ın söylediği 'Türkiyem' şarkısına protokol ve salondaki izleyicilerde eşilik etti.
Konferansı Cumhuriyet Başsavcısı Abidin Bozkan, İl Emniyet Müdürü Hikmet Bulak, Üniversitenin akademik ve idari personeli , bazı sivil toplum kuruluş temsilcileri ve öğrenciler izledi
Konferansın sonunda Milletvekili Ganire Paşayeva, Hüseyinzade Ali Turan için yazdığı kitabı imzaladı.
Hüseyinzade Ali Turan kim?
Hüseyinzade Ali Turan (d. 1864, Salyan, Azerbaycan – ö. 1941, İstanbul, Türkiye), Türkçülük akımının öncülerinden Azeri tıp profesörü ve siyaset adamı.
İlköğrenimini Tiflis Müslüman Mektebi'nde tamamladıktan sonra, Petersburg Üniversitesi'nde doğa bilimleri, matematik, doğu ve İslam tarihi okudu.İstanbul'da Askeri Tıbbiye'yi (Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane) tabip yüzbaşı olarak bitirdi (1895). Haydarpaşa Askeri Hastanesi'nde deri hastalıkları vefrengi uzmanlığı yaptı. 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı'nda Tesalya bölgesinde hekim olarak görev aldı.
II. Abdülhamit döneminde İttihat ve Terakki'nin kurucuları arasında yer aldı. İttihat ve Terakki Cemiyeti'yle ilişkisi nedeniyle karşılaştığı siyasi baskı dolayısıyla Türkiye'den ayrıldı (1903). Bakü'de, Rusya'da yayımlanan ilk günlük Türkçe gazete olan Hayat 'ın kurucularından biri oldu. İki yıl bu gazetenin başyazarlığını ve müdürlüğünü yaptı. Gazete kapandıktan sonra "Füzuyat" adlı haftalık bir dergide yine müdürlük ve başyazarlık yaptı.[1]Ayrıca Rusça Kaspi gazetesine başyazılar yazdı. Saadet Mektebi'nde ders nazırlığı yaptı.
II. Meşrutiyet'ten sonra Türkiye'ye dönerek (1909) Tıbbiye'deki görevini sürdürdü. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin merkez yönetiminde görev aldı.Türkçülük ve Turancılık hareketlerinin öncülerinden, Türk Yurdu (1911) ve Türk Ocağı'nın (1912) kurucularından oldu. I. Dünya Savaşı (1914-18) sırasında Yusuf Akçura ile birlikte Turan Heyeti adlı kurulda yer aldı ve Orta Avrupa'da propaganda gezilerine katıldı. Bu geziler kapsamında Azerbaycan'a giderek burada bağımsız bir devlet kurulması çalışmalarına katıldı.
1926'da İstabul Darülfünunu'nda tıp profesörü oldu. 1931'de emekliye ayrıldıktan sonra da Üniversite Reformu'na (1933) kadar ders verdi. 1941 yılında vefat etti. Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi.
ESERLERİ
Salyani ve Turani takma adıyla şiirleri, Goethe, Adam Smith, Heinrich Heine ve Çehov'dan çevirileri vardır. Abd-i Gılaf ve Mahfaza (1906) ve Garbın İki Destanında Türk (1926) en büyük edebi yapıtlarındandır.
Siyaset-i Fürüset; 1908'den önce İrşad, Terakki ve Hakikat gazetelerinde yayımlanan geniş kapsamlı ve hiciv dolu bir eserdir. Vlas Doroşeviç'in Kazak atlarına ait bir kitabından etkilenerek yazılan bu eser, bütün doğu tarihinin çözümlenmemiş problemlerini ele almıştır. Hayat ve "Füzuyat" dergileri ile Türk gazetesinde makaleleri yayımlanmıştır.
Mesleğiyle ilgili olarak Ansiklopedik Tıp Lügatı (Prof. Kemal Cenap Berksoy'la), Veba Mikrobu (Dr. Mehmet Refi'yle ) vb. yapıtları basıldı.