AKP’liler hizmete susamışlar. Neredeyse sinekten yağ çıkaracaklar. Seçmen nazarında itibar kurtarma yarışındalar.‘Hizmet yapıyoruz’ imajı çizerek prim elde etmek, böylece muhalefeti tufaya getirmek için her şeyi değerlendiriyorlar.
Bu nedenle mal bulmuş mağribi gibi hemen her şeye atlıyorlar.
İl Başkanı Hasan Aydın’ın boşluğa tutulmuş kurdeleyi keserek vatandaşların bağışı ile alınmış akülü aracı hizmete sokması ve anahtarı engelli yurttaşımıza teslim etmesi de bu ruh halinin ürünü.
Eğer tesadüfen bir yurttaşın çektiği fotoğrafla haber olmasaydı, rezalet, skandal kamuoyuna yansımasaydı, kim bilir daha neler açılacaktı: kalp pili, görme engelli bastonu, koltuk değneği, işitme cihazı, protez bacak, ortopedik terlik, biberon, engelli bezi, kömür torbası, makarna çuvalı, zeytinyağı kapağı…
AKP’li belediye başkanı Murat Kılıçarslan da töreni savunmuş. “Düğünde, nişanda da çiftlerin parmaklarına kurdele takılıp kesiliyor. Mutluluk anı paylaşılıyor, ne var bunda?” demiş.
Başkan engelli aracıyla evlilik arasında nasıl bir bağ kurdu bilemeyiz. Hiçbir bağ yok ki… Ben çok düşündüm, bulamadım.
Birisinde takılan kurdelayla engelli aracı hizmete giriyor.
Ötekinde hizmete giren bir şey yok.
En iyisi burada bırakalım, ‘Başkanın bilinçaltı dehlizlerinde depreşen Freud’sal fanteziler’ deyip geçelim.
Aslında; imam niyet ederse, cemaat namaza dururmuş.
Gayet normal. Bunlar Başbakanlarını örnek alıyorlar.
O da aynısını yaptı.
Giresun’a geldi. O gelmeden il merkezi ve ilçelerde son 10 yılda ne yapıldıysa, hepsini yazdılar. ‘‘Sonra da Başbakan 46 hizmet açtı’’ dediler.
Oysa onlar hizmet değil, tam bir hezimetti.
Bir kere içlerinde işsizliği önlemeye yönelik, istihdama dönük Kulakkaya Yaylası’nda özel sektöre ait Zifrin Otel dışında tek bir yatırım yoktu.
Ne vardı…
Listede sadece Giresun Üniversitesi Tirebolu İletişim Fakültesi, Merkez Araştırma Laboratuarı ve Görele Güzel Sanatlar Fakültesi, Giresun Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi önemli …
Gerisi fasa fiso…
21 tane vatandaş bağışlarından oluşan eğitim kurumu, bina ve derslik.
Onun dışında, 3-5 yıldır zaten hizmette olan araç bakım onarım atölyesi, köy konağı, çim saha, belediye binası.
Sonra ticaret merkezi diye listeye 10.sıradan giriş yapan TOKİ binaları altındaki bakkal.
Bugüne kadar birkaç martı ve karga dışında hiçbir şey inmeyen, defterin orta sayfa kağıdından yapılmış çocuk uçakları veya planörler için bile kullanılamaz, güvenilir durumda olmayan ama bize helikopter pisti diye yutturulmaya çalışılan beton kaplı alan…
İşte Başbakan bunları açtı, açtırdılar.
* * *
SALON YERİNE FOTOĞRAF…
Son skandala gelince…
19 Eylül Kapalı Spor Salonu’nda üç ayrı yere spor salonu projesi asmışlar. Renkli kalemlerle çizilmiş, ışıklı, son derece prestijli, mimari özellikli dışı cam bina…
Altında “Giresun/Merkez 3.500 Kişilik Spor Salonu” yazıyor.
Önce sevindim.
Sonra…Ama o da ne! 3.500 rakamı oraya sonradan bir küçük kağıda yazılarak yapıştırılmış, fark ediliyor, kazıyınca da altından 2.500 çıktı.
Yuh ya…
Bu kadarına da pes doğrusu.
Bu ne ciddiyetsizlik? Devlet böyle mi yönetiliyor?
Devletin yatırım ve hizmetleri böyle mi planlanıyor?
1.lige çıkmaya aday basket takımı olan bir ilin, taraftarları sığmadığı için en önemli hizmet beklentisi haline gelen salon sorununa, hükümet, Gençlik Spor Bakanlığı böyle mi bakıyor?
Ayıptır, yazıktır ve de günahtır.
Amerika’daki NBA maçlarının oynandığı salonların internetten fotoğrafının çıktısını alıp oraya bu şekilde asmak hangi aklı evvelin işidir?..
Bunlar bizi ne sanıyorlar? Salak değiliz, çünkü yutmadık.
AKP’nin Giresun’a son hizmeti, kâğıttan spor salonu…
Seçim yatırımının temelini kağıt üzerine atmışlar işte.
30 Marttan önce o kağıdın önüne bir kurdele uzatıp, Nurettin Canikli, Hasan Aydın ve Yılmaz Can makasla keserlerse şaşırmayın.
Yandaşları gazeteci esnafı da manşet atar; “Hayırlı ve de uğurlu olsun” diye…