Giresun'da ekmek aslanın ağzında değil, daha da kötüsü tekelci sermayenin elinde. Hiç bir güç, otorite, kontol edemiyor, denetleyemiyor.
Hatta asıl yetkili, muhatap kurum bile belli değiil.
Önceden zabıta gider halkın menfaatleri üzerinden işlem yapardı.
Bugüne kadar siz hiç gramajdan çaldığı sabit olunan veya hijyen koşullarda üretim yapmadığı için kapatılan, ceza yazılan fırın gördünüz mü?..
Malum hür teşebbüs. Kim tutabilir onları.
Unlu mamuller ve gıda sanayi dalında A.Ş kurup TSO'ya üye oldun mu,ekmek elden su gölden.
Sermayesi ne ki; un, su, maya, elektrik sanayi indirimli , teşvikten yararlanılıyorsa işgücü ucuz.
Yani maliyetler arttı palavrası adı altında diledikleri gibi ekmeğimizle oynayabiliyorlar.
Gramaj iniyor, fiyat sabit kalıyor. Bazende tersi oluyor; fiyat yükseliyor gramaj aynı kalıyor. Böylece adı zam değil ayarlama oluyor.
Vatandaş çaktırmadan kazıklanıyor. Hatta ekmeği ucuzlattık martavalına inanılıyor.
20 çuval un işleyebilen fırıncının, TIR'la un çeken sanayici ile başetmesi mümkün mü?..
Bu yüzden rekabet koşulları da yok.
Dolayısıyla 250 gram ekmek 1 TL.
E malum; ekmek sofraların baş tacı, vaz geçmek mümkün değil, en temel beslenme gıdası. 3-4 kişilik bir ailenin kuş kadar ekmekle doyması da mümkün değil. Bu nedenle 3 ekmek zor yetiyor.
Hesaplanınca en çok harcamanın ekmeğe gittiği görülüyor.
Bu nedenle bu kente, bu kentin karnını ekmekle doyuran insanlarına iyilik yapmak isteyenlerin ekmek üzerinden siyaset yapmasına veya ekmeğin üreticisini temsil etme adı altında haksız kazancı mübah saymaya, algıları kontrol altında tutmaya yönelik savunma, saldırı stratecisi geliştirmesine gerek yok.
Bunun adı ekmek kavgası değil, kayıkçı kavgasıdır.
Niyet eğer iyiyse yapılacak şey belli: tarafların oturarak gerçekçi maliyet hesaplarıyla doğru gramaj ve fiyatı bulmak ve herkesi o fiyata uydurmak.
Bu bugüne kadar mümkün olmadı.
Bir kez daha denedikten sonra bundan sonra artık görev ve sorumluluk Başkan Kerim Aksu'ya kalıyor.
Adının solunda 'sosyal demokrat ' adı içinde 'halk' olan bir partiden seçilmiş başkan gibi davranıp 'Halk Ekmek' üreterek piyasaya müdahale etmek, O'nun boynunun borcudur..
Kendisinin de böyle bir projesi olduğu görülüyor. Söylediğinde heyecan yarattı, takdir topladı.
Bu fikri eğer gerçekse, yani bir tehdit olarak sallamadıysa gerçekleştirmesini bekliyoruz.
Bu kenti fırıncıların, dolmuşçuların, seyyar satıcıların, müteahitlerin, yönetmesine izin verme Aksu…
Hizmetin merkezine insanı koydukça başarı garantidir.