Trabzon, son yılların en büyük çevre eylemine hazırlanıyor. Derelerin Kardeşliği Platformu’nun çağrısı üzerine İstanbul, Ankara ile Kocaeli’nden Artvin’e kadar tüm Karadeniz şehirlerinden cumartesi günü yola çıkan eylemciler Trabzon’a ulaşmaya başladı. Karadenizli köylüler, sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerden oluşan doğaseverler, yarın Trabzon’da yapılacak HES mitinginde bir araya gelecek. En büyük katılım HES projelerinin aralıksız devam ettiği, yargı kararlarının hiçe sayıldığı Rize, Artvin, Ordu, Giresun başta olmak üzere Doğu Karadeniz’den gerçekleşecek.
Çevreciler, Pazar günü saat 12:00’de TEDAŞ mevkiinde buluşarak sloganlar eşliğinde mitingin yapılacağı şehir meydanına yürüyecek. Eylemciler, içeride ve dışarıda yaşanan olaylar bahane edilerek gündemden düşürülmeye çalışılan HES’lere karşı sesini yükseltecek. Yaşanan çevre katliamına karşı hükümeti ve bu yıkımlara sessiz kalan tüm çevreleri uyarılacak.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN HEMŞEHRİSİ
Büyük çevre mitingini organize eden Derelerin Kardeşliği Platformu’nun Kurucu Başkanı Av. Remzi Kazmaz, İstanbul’da yaptığı açıklamada tüm doğaseverleri, Trabzon’da yapılacak eyleme destek vermeye çağırdı. Medya, siyaset ve iş dünyasında açtığı davalarla HES’leri durduran aktivist olarak tanınan Av. Kazmaz, aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da hemşehrisi.
Av. Kazmaz’ın çağrısı şöyle:
KARADENİZ HALKI İNANCINI KAYBETTİ
“Karadeniz’deki bütün dereler üzerinde kurulan HES’ler artık kanayan yara haline geldi… Bölgede yaşayan insanların bütün muhalefetine rağmen hala yapılmaya çalışılan HES’lerin yarattığı tahribat vadilerde yaşayanların kâbusu olmaya devam ediyor. Mahkeme kararlarına rağmen hala çalışmaya devam eden hukuk tanımaz şirketlerin bu vurdumduymaz tavrı adalet duygusunu zedeliyor. Uluslararası sözleşmelere aykırı bir şekilde derelerde bırakılan cansuyu tartışmaları devam ediyor. HES’lerin ekosisteme verdiği zararlar, flora ve faunaya karşı geri dönülmez tahribatlar yaratıyor. Artık bölgede yaşayan insanlar HES’lerden ele edilecek enerjiye inanmıyor.
ACİL KAMULAŞTIRMA YASASI BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA OLDU
En son TBMM’de yasallaşan Acil Kamulaştırma Yasası ile vatandaşın mülkiyetinin sorgusuz sualsiz elinden alınmasının yolunun açılması bölgede bardağı taşıran son damla oldu. Savaş hukukunda uygulanan bu yasa, Karadeniz’de HES’ler ve siyanürlü altın aramada ne akılla kullanılıyor, bunu anlamak çok zor.
Ordu’da, Borçka’da başlatılan altın madenlerinde korkunç bir cinayet işleniyor. Halktan gizlenerek yapılan bu siyanürlü altın arama olayında suçüstü yakalanan Borçka’daki maden kapanmak zorunda kaldı.
BÜYÜK TEHLİKE: YEŞİL YOL PROJESİ
Samsun’dan Hopa’ya kadar olan vadilerde büyük tesisler, oteller, AVM’ler kurarak o güzelim vadileri inşaat şantiyesine çevirmek isteyenlerin yeşilden anladıkları ABD dolarındaki yeşil olsa gerek. Bu yol yeşil değil rant yoludur.
Kuraklaşan dünyada, yaşanılan en güzel yer olarak gösterilen Karadeniz bölgesinden, yeşil yol projesi geçerse artık Karadeniz bu özelliğini kaybedecek. Hiçbir vicdan sahibi bu güzelim ülkeyi böyle hoyratça kullanamaz. Yeşil yol projesi Rant projesidir. Ve derhal durdurulmalıdır.
KARADENİZ’DEN REFERANDUM RESTİ
Bu bölgeden aldığınız oylara güvenerek elinizi kolunuzu sallayarak hukuk, yasa adalet tanımadan istediğinizi yapıyorsunuz. Bu bölgede yaşayan insanların iradesine rağmen HES’ler yapıyor, zehirli maden ocaklarına ruhsat veriyor, istediğiniz yasaları çıkartıp Karadeniz’in doğasını dengesini bozuyorsunuz. Eğer kendinize çok güveniyorsanız yaptığınız HES’lerle ilgili her derenin başına, köye, ilçeye gerekirse her ile sandık koyalım referanduma gidelim. Genel seçimlerde aldığınız oy ortada; gelin referandum yapalım. Eğer kazanırsanız sorun yok. Ama kaybederseniz bu insanlara rağmen yapmaya devam ettiğiniz doğa, çevre düşmanı projelerinizi derhal iptal ediniz. Sizi halkın istek ve taleplerini dinlemeye ve gerçekleri yakından izlemeye bekliyoruz.
Derelerimizden, vadilerimizden o kirli ellerinizi çekmeniz, insanların yaşam alanlarına saldırmamanız, vatandaşın geçim kaynağı çayı ve fındığı yok etmemeniz için yarın son kez uyaracağız.
Unutmayın ki bu ülke sadece sizin değil hepimizin…”