11 ÜLKEDEN 80 DOLAYINDA AKADEMİSYEN, ARAŞTIRMACI, GAZETECİ, SİYASETÇİNİN KATILDIĞI, 50 BİLDİRİNİN SUNULDUĞU SEMPOZYUM SONA ERDİ. KAPANIŞ OTURUMUNDA KONUŞAN GRÜ REKTÖRÜ PROF.DR.AYGÜN ATTAR, “COĞRAFYAMIZDA, GÜÇLÜ OLMAK İÇİN BİRLİKTE HAREKET ETMEMİZ GEREKMEKTEDİR. MİLLİ UNSURLARIMIZDAN ÖDÜN VERMEDEN; DOSTÇA, İNSAN OLARAK VE DE İNSANCA YAŞAMAYI BAŞARMALIYIZ"DEDİ.
Giresun Üniversitesi tarafından, EkoAvrasya Derneği işbirliğinde KARASAM tarafından TİKA, Akademi Avrasya,Karadeniz ve Hazar Denizi Uluslararası İşbirliği ve Ortaklık Fonu'’nun katkılarıyla düzenlenen “KARADENİZ’DEN HAZAR’A STRATEJİK BAKIŞ” konulu “6. KARADENİZ ULUSLARARASI SEMPOZYUMU”, Rektör Prof. Dr. Aygün Attar’ın başkanlığında yapılan değerlendirme oturumuyla sona erdi.
Rektör Aygün Attar, değerlendirme konuşmasında, 8 oturum yaptıklarını ve bu oturumlarda 50'ye yakın bildiri sunulduğunu söyledi. Attar, “Sempozyumda, içinde bulunduğumuz coğrafya da, Hazar havzası ve Karadeniz havzası ülkelerin jeopolitik ve stratejik önemini ve sorunlarının konuşarak sonuçlar çıkardık Bunlardan birisi de bölgede arzu ettiğimiz; ortak yaşam ve birlikteliktir. İkili ilişkilerimizin ve güçlerimizin artması için; farklı görüşleri, farklı menfaatleri ve farklı ülkeleri temsil edenler olarak bugün sempozyum nedeniyle bir araya gelerek bunları tartıştık” dedi.
REKTÖR ATTAR: GÜÇLÜ OLMAK İÇİN BİRLİKTE BARIŞ İÇİNDE YAŞAMALIYIZ”
Coğrafyamızda yaşayanların tarih, kültür ve yaşam geleneklerinin birbirine benzerlikleri olduğuna dikkat çeken Attar,şunları söyledi:” Bu coğrafyada tarihi, kültürü ve yaşam gelenekleri birbirine çok benzer ülkeleriz. Güçlü olmak için birlikte hareket etmemiz gerekmektedir. Milli unsurlarımızdan ödün vermeden; dostça, insan olarak ve de insanca yaşamayı başarmalıyız. Kadınların hakim olduğu yerde göz yaşı az olur. Özellikle kadınlarımıza, kadın örgütlerimize bir arada barış içinde yaşamak için görevler düşüyor. İnsiyatif almalılar. Onları işbirliğine davet ediyorum”.
Bölgeyle ilgili tespitlerde bulunan GRÜ Rektörü, “Doğal ve ekonomik açıdan Gürcistan coğrafyası zayıftır. Yine Azerbaycan işgal altındaki Dağlık Karabağ ve Nahçıvan bölgeleri sebebiyle sıkıntılı bir ülkedir. Bölgede en uzun süre birbiriyle savaşan ve hâkimiyet kurmaya çalışan iki ülke Türkiye ve Rusya’dır. Ancak Türkiye, bölge ülkeleri içinde Hazar Havzası ve Karadeniz Havzası ile Avrupa ve batı devletleri arasında koridor bir ülke ve geçiş bölgesi olması açısından jeopolitik ve stratejik öneme haizdir. Ekonomik olarak zayıf olan ülkelerin güçlü politikalar ortaya koyması imkansızdır. Onun için konumumuzun ve birlikteliğimizin getirdiği gücün farkında olacağız. Bunun için bu sempozyumlar çok önemli.
Bundan sonraki aşama da Giresun Üniversitesi nezdinde bu meselelerle ilgili bir akademyanın tesis edilmesi ve coğrafya da araştırmalar yaparak ortaya koyulması gerekmektedir. İşte Giresun Üniversitesi 6 yıldır sürdürdüğü bu çalışmayla bölge problemlerinin çözümü noktasında Giresun İnisiyatifi yaklaşımıyla hüsniyetle çalışmaktadır.
Bu oluşumun adımlarını atan KARASAM ve Giresun Üniversitesi ekibine ve katkılarıyla destek veren tüm katılımcı ülke temsilcilerine şükran ve teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
“Türkiye'nin son dönemlerde ciddi bir yatırım olarak görülen TANAP projesi ortaya çıktıktan sonra özellikle; İran ve Rusya'nın; Asya'dan Avrupa'ya doğal gaz ve petrol pazarlanması konusunda Türkiye'nin inisiyatifi eline alacağı endişesiyle bu projenin gerçekleşmemesi namına olumsuz yaptırımları vardı" diye konuşan Aygün Attar, sempozyumda bu konuları da akademik nezaket içerisinde masaya yatırdıklarına söyledi.
Attar; sempozyumla hedefledikleri ni şu sözlerle açıkladı:"Stratejik açıdan Sovyetler Birliği'nin çökmesinden sonra, bu bölgedeki devletlerin sahip oldukları doğal servetlerinin uluslararası piyasaya pazarlanması ve jeopolitik ve ekonomik açıdan stratejisini belirlemesi açısından haklılığını ortaya koyma amacıyla bu sempozyumu yaptık ve başarılı bir sonuç ortaya koyabildik diye düşünüyorum. Çünkü bu konuda; gerek ülkemiz Milli Güvenlik kurulu, gerekse Karadeniz Ekonomik İşbirliği ve gerekse Güney Kafkasya Bölgesel Güvenlik Enstitüsü ile Alman Uluslararası ve Güvenlik İşleri Enstitüsü temsilcileri sempozyumumuzu yakından izleyerek değerlendirmelerde bulundular.
Sonuç olarak; burada bulanan devletleri temsil eden devletlerin tümünün akademisyenlerinin söyledikleri bir gerçek vardı. Evet, dünya farklı bir şekilde şekillendirilmek istenilmektedir. Doğal gaz ile petrol tedarikçisi olan ve vananın başında oturanın güçlü olacağı kaçınılmaz bir gerçektir. İşte bu açıdan Türkiye'nin bugününe ve geleceğine yönelik donelerde bu sempozyumda bir araya getirildi. Ciddi araştırmalara, ciddi doktora tezlerine konu olacak meselelerdir bunlar. Karadeniz Bölgesi'nden Hazar havzasına kadar uzanan ve Asya'da mevcut olan doğal kaynakların Avrupa'ya ulaştırılmasında iddialı bir şekilde proje gerçekleştirilmesi gayreti içerisinde olan Türkiye ile dünyanın değişik devletlerinin de akademisyenlerine bu bakış açısında en azından neler istiyoruz ve bu coğrafyada neler olur bunları söyleme fırsatımız oldu”.
“TÜRKİYE SIĞINMACILARA SINIRLARINI AÇARAK BÜYÜKLÜĞÜNÜ GÖSTERDİ.AMA YALNIZ KALDI”
GRÜ Rektörü Prof. Dr. Aygün Attar, sempozyum katılımcılarından ülkelerine gittiklerinde Türkiye’de sığınmacı olarak yaşayanların sorunlarıyla ilgili bilimsel çalışmalar yapmalarını da istedi. Bu konuda uluslararası arenada Türkiye’nin yalnız bırakıldığını belirten Attar, “Türkiye, savaştan terörden, ülkesindeki kötü koşullardan kaçan 2 milyon insanı sınırlarını açarak kabul ederek insancıllığını, büyüklüğünü ve yüceliğini gösterdi. Üstelik de Birleşmiş Millet’lerden katkı almadan… Bu ülkede şu anda evsiz, işsiz, ailesiz ve en önemlisi de yurtsuz insanlar yaşıyor. Bunu ülkenizde anlatın. Bu duruma duyarsız kalınmamalı.Çalışmalar yapılmalı. Akademiya olarak bu konuyu gündemimize almalıyız. O zaman Türkiye’yi dünya daha iyi anlayacaktır”diye konuştu.
REKTÖR ATTAR, UKRAYNA-RUSYA-GÜRCİSTAN-ALMANYA AKADEMİSYENLERİNİ AYNI MASADA BULUŞTURDU
Son oturum, Rusya Federasyonu Karadeniz Ekonomik İşbirliği Temsilcisi Dr. Sergei Goncharenko, Ukrayna Milli Bilimler Akademisi Rektörü Prof. Dr. Yuriy l. boshytsky, Gürcistan Güney Kafkasya Bölgesel Güvenlik Enstitüsü’nden Alexander Rusetsky, Alman Uluslararası ve Güvenlik İşleri Enstitüsü’nden Dr. Uwe Halbach’ın katılımıyla gerçekleşti.
Konuklar, Giresun Üniversitesi’ni ve Rektör Attar’ı ve ekibini böylesi önemli bir misyonu 6 yıldır başarıyla yürüttükleri için tebrik ederek, teşekkür ettiler.
Sempozyum konukları için bugün bir de tanıtım gezisi düzenlendi.