İstanbul Giresunlular Çevre Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen “Dereleri, Yaylaları, Ormanları ve Denizi ile 2050'de Giresun” konulu Panel, Bakırköy Belediyesi Altan Erbulak Salonu’nda yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.
Panelin açılış konuşmasını yapan dernek başkanı Ali Öztürk, Giresun’un özellikle HES felaketiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Öztürk,”“Giresun’un çevre sorunlarına karşı duyarlık oluşturmak, dikkat çekmek çözüm önerileri sunmak amacıyla Giresunlu bilim insanı, akademisyen ve konusunda uzman kişilerin katılımıyla bu paneli düzenledik”dedi.
Şu an itibari ile Giresun dereleri üzerinde 10 un üzerinde faliyette 40 tanesi yapım aşamasında 97 adet HES projesi olduğunu söyleyen Öztürk, “vadiler üzerinde bulunan büyük derelere bağlanan küçük dereler üzerine de HES projesi yapıldığı gözlenmektedir..Bu da olayın boyutunu göstermesi açısından çok önemlidir. Giresun Vadileri üzerinde toplamı yüzü bulan her vadiye yapılacak onlarca HES,in yapılan bilimsel değerlendirmeler ışığında doğada,çevrede geri dönüşü olmayan ileride felaket boyutuna dönüşcek zararlar açacağı aşikardır”diye konuştu.
Dernek Başkanı Ali Öztürk,bu konuda ilgilere ve yetkililere şu soruları yöneltti:
1-1-Her HES ,te suyun yüzde Doksanı kilomerlerce(yaklaşık 5-10 km) cebri borulara alınırken dereye %10 can suyu bırakılmakta bu da dere içinde yaşayan ve dereden beslenen diğer canlıların, dere kenarındaki bitki örtüsünün yaşamını idame ettirmesi için yeterli gelmemekte ve milyonlarca yılda oluşan endemik yapıya ve eko sisteme geri dönüşü olmayan zarar vermektedir..
2-Her vadi,ye yapılan bir HES için Vadinin bütüncül ekosistemi gözetilerek ÇED Raporu hazırlanması gerekirken sadece HES in bulunduğu alan bazlı ÇED Raporu hazırlanmaktadır..ÇED Raporları hazırlanmasında gerekli hassasiyet gözetilmemektedir.
3-Vadiler üzerine gerekenin çok üzerinde HES yapılmaktadır.(Örneğin: Dereli ilçesi Aksu vadisinde sahilden Karagöl dağlarına kadar 16 adet HES projesi vardır..Vadi uzunluğunun yaklaşık 50-60 km olduğu ve her HES ,in suyun %90 nını 5km cebri boruya aldığı düşünülürse )Dere doğduğu yerden sahile kadar 50-60 km lik bir alanda %10 luk can suyuna mahkum edilmekte adeta derenin nefesi kesilmektedir.Bu bağlamda dereden beslenen doğal yaşam adeta yok edilmektedir.
4-Derelerin kuruması sonucu ,nem oranında oluşacak önemli düşüş sonucunda küresel iklim değişikliği de göz önüne alındığında bitki örtüsünün ve özelliklede fındık tarımının arıcılığın ciddi zarar göreceği öngörülmektedir.
5-HES inşatları sonucu açılan yüzlerce km lik tünellerden çıkarılan yüz binlerce tonluk harfiyat derelere ve vadilere gelişi güzel dökülmekte derelerdeki canlı yaşamı yok edilmektedir
6-HES,lerde ürertilecek enerjinin nakli sonucu elektrik tellerinin geçeceği binlerce km lik orman alanı 10-20 mt genişliğinde kesilecek buda milyonlarca ağacın kesilmesi ,ormanın yok edilmesi ve beraberinde yaban hayatında yok olması anlamına gelecektir..Yine binlerce km lik Yüksek gerilim hatlarının çevreye yayacağı radyo aktif kirlenme uzun vadede canlı sağlığı için tehdit oluşturacaktır.
7-Suyun Kullanım hakkının HES Şirketlerine verilmesi sonucu yarın oluşacak su sıkıntısında Bölge halkı ile çok ciddi Sosyal sorunlar yaşanacak bu durumdan bölge hakının zarar görmesi kaçınılmaz olacaktır..Tarımın hayvancılığın zarar görmesi sonucu bölge halkı göçmek zorunda kalacak göçe zorlanacaktır..
8-ÇED sürecinde Yöre halkı yeterince bilgilendirilmemekte,yerel yönetimler ve Sivil Toplum örgütü görüşleri yeterince dikkate alınmamakta ÇED raporları genelde HES Firmaları lehine sonuçlanmakta,adeta bir oldu bitti yaşanmaktaır..
9-HES,ler ile ilgili bilim insanlarınca hazırlanan raporlar basında ve kamu oyunda yeterince tartışılmamakta toplumda duyarlılık oluşturulmasının önüne geçilmektedir..
Paneli İstanbul’daki Giresun derneklerinin temsilcilerinin büyük bölümü, siyasi parti ve bazı STK’ların temsilcileri ile kalabalık bir davetli topluluğu izledi.
Giresun'da özellikle de HES'lerle ilgili bilgi ve belgeyle yapılan sunumlarla gerçekleşen panelin, Giresun'da da tekrarlanması bekleniyor.