Türk Eğitim Sen (TES) Yağlıdere’de öğretmenlere yapılan baskıları kınadı.
TES Giresun Şube Başkanı Arif Çetinkaya, “Eğitimde başarının sağlanmasında öğretmen önemli pay sahibidir. Çalışan, başarılı olan öğretmenlerimize sahip çıkmalıyız. Ancak ülkemizde ve ilimizde son yıllarda öğretmenlerimiz gittikçe yıpratılmaktadır. Öğretmenlerimize toplumda itibar kaybettirilmesi, değersizleştirilmesi aslında Türk Milletinin yıpranması ve değersizleştirilmesi olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Çetinkaya yaptığı yazılı açıklamada; “Özellikle son yıllarda ilimizde de öğretmenler üzerinde baskı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bu baskı ile öğretmenler yıldırılarak adeta çağdaş eğitimin gereklerini yerine getiren, kanunlara, yönetmeliklere, hukukun ilkelerine göre hareket eden değil, idare karşısında boyun eğen, amirlerinin hukuka uygun olan veya olmayan isteğine göre hareket eden, hatta kendi inandığı değil amirlerin istediği sendikayı seçen kişiler haline getirilmek istenmektedir. Öğretmenlerimiz bu duruma karşı çıkmakta bunu sonucunda da baskı, tehdit ve mobbinge maruz kalmaktadırlar” ifadelerine yer verdi.
Çetinkaya açıklamalarını şöyle sürdürdü; “Bu baskıların ve hukuk tanımazlığın bir örneği Yağlıdere ilçemizde yaşanmıştır. İlçemizin başarılı öğretmenlerinden olan üyelerimiz İLO sözleşmesi ve Anayasamıza dayanan mahkeme kararlarından doğan yasal haklarını kullanarak alın terlerinin hakkının verilmesini sağlamak için, sendikamızın aldığı karar doğrultusunda tuttukları nöbete karşılık 6 saat ders ücreti ödenmesi amacıyla nöbet tutmama eylemi yapmaktadırlar.
Nöbet tutmama eylemi yapan bu üyelerimize önce okul idaresi öğretmenlerin görevi olmayan görevler vererek baskı kurmaya çalışmıştır. Ardından bir gün sonra İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü okula gelerek öğretmenlerle toplantı yapıp; nöbet tutmama eylemine katılanların eylemlerine son vermeleri aksi takdirde kendileri hakkında soruşturma açacaklarını söyleyerek üyelerimizi açıkça tehdit etmeye ve sendikal eylememizi engellemeye çalışmıştır.
Herkes şunu bilmelidir ki çalışanların haklarını almak için yapmak zorunda kaldıkları sendikal eylemler; İLO Sözleşmesinden ve Anayasamıza göre verilen mahkeme kararlarından doğan yasal haklarıdır. Bu yasal haklarımızı engellemeye kalkmak kimsenin ne hakkıdır. Ne de haddidir. Herkes hakkını da haddini de bilmelidir. Türk Eğitim-Sen olarak bu tür baskı, tehditlere boyun eğmeyeceğimiz, yasalara aykırı hareket edenlerden hukuk önünde hesap soracağımız bilinmelidir. Sizlerin görevi başarılı öğretmenleri teşvik ederek onların daha başarılı olmasını sağlamak mı? Yoksa benim adamım değil diyerek öğretmene baskı kurmaya çalışarak moralini bozmak, başarısını engellemek mi?
Yağlıdereli velilerimize ve vatandaşlarımıza da sesleniyorum. Bu olaylardan en çok çocuklarınız zarar görecektir. Çocuklarınızın eğitimdeki başarısı düşecektir. Çocuklarınıza ve onlara en iyi eğitimi vermeye çalışan başarılı öğretmenlerinize sahip çıkın. Çünkü eğitimde huzuru bozanlar bir gün gelir, Yağlıdere’den giderler. Ancak çocuklarınızın eğitimlerinde verimin düşmesi, başarısız olmaları, onların hayatlarında elde edebileceği birçok imkanı yok edecektir. Olan çocuklarınıza olacaktır.
Konuyu Valilik Makamına yazılı olarak bildirerek soruşturulmasını, ilgililer hakkında gereğinin yapılmasını istedik. Sayın Valimizin eğitim kurumlarımızda kaos oluşturacak, eğitim kurumlarımızın çalışma barışını, huzurunu bozan konuyla yakından ilgilenmesini bekliyoruz.”