Giresun Üniversitesi, Kırım’da yaşayan Kırım Tatar Türklerine yönelik insan hakları ihlalleri ve Kırım Tatar Milli Meclisi ve temsilcilerine yönelik baskıları kınadı.
Kırım'ın sözde Savcısı Natalya Poklonskaya'nın Kırım Tatar Milli Meclisi'nin faaliyetlerini askıya alma kararının, Rus yönetiminin Kırım’ın yerli halkı ve asli unsuru olan Kırım Tatarlarına yönelik baskı ve sindirme faaliyetlerinin yeni bir halkası olduğunun belirtildiği açıklamada, “bu karar, Rus yönetiminin Kırım’ın yerli halkı ve asli unsuru olan Kırım Tatarlarına yönelik baskı ve sindirme faaliyetlerinin yeni bir halkasıdır” değerlendirmesi yaptı.
Kırım meclisinin kapatılarak faliyetlerinin durdurulması kararını kınayan üniversite, açıklamasında, şu görüşlere yer verildi: “Sovyetler Birliği döneminde 1944’te Stalin tarafından vatanlarından topyekun sürgün edilen Kırım Tatar Türkleri, zor şartlar altında kapalı hayvan vagonlarında Orta Asya ve Sibirya’ya gönderilirken nüfuslarının yarısını yollarda kaybetmişlerdir. Sürgün sonrası vatanlarına dönmeleri de yasaklanmıştır. Vatan Kırım’a dönmeye başladıktan sonra 1991’de Kırım Tatar Milli Meclisi’ni kurarak onun etrafında haklarını aramaya başlayan Kırım Tatar Türklerinin, tıpkı 18 Mayıs 1944’te olduğu gibi bugün yeniden milli hareketleri yasaklanmakta ve Rus baskısıyla yeni bir göç dalgasının önü açılmaktadır.
Temel insan hakları açısından asla kabul edilemez bu durumun takipçisi olacağımızın bilinmesini Türkiye, Türk Dünyası ve Dünya kamuoyuna saygıyla arz ederiz”.
Kırım’ın Rusya tarafından ilhak edilmesinden kısa bir süre sonra, Giresun Üniversitesi Senatosu, 5 yıl süreyle ülkeye girişi yasak olan Kırım Tatar Türklerinin milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’na fahri doktora unvanı vermişti.