Bir ülkenin yarınlarının şekillenmesinde, söz, karar ve yetki kullanarak etkili olacak olan bireyler, eğitim-öğretim kurumlarında bilgi, gelenek, görenekler, kültür, görgü, deneyim gibi değerlerle donatılarak çağdaş, uygar bir birey niteliği kazanırlar.
Bu niteliklerini ekonomi, sosyal, siyasal, kültürel, eğitim, sağlık, ulaşım, iletişim, çevre ve teknoloji hukuk, demokratik hak ve özgürlüklerin korunup geliştirilmesi gibi daha pek çok alanlarda kullanarak ülkelerine hizmet ederler.
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bunun için, eğitim ve öğretimi karanlıktan, yozluktan kurtararak, laik, demokratik temeller üzerinde biçimlendirmiş, bir seferberlik anlayışı içinde aydınlanma ve çağdaşlaşma projesi olarak kurumsallaştırmıştır.
Bu projenin ortak adı Türk Milli Eğitimidir.
Ancak bugün geldiğimiz noktada, bu adların hiç birisini içinde barındırmayan bir eğitim sistemi ve modeliyle karşı karşıyayız.
Türk, milli ve eğitim sadece adlarıyla kaldı ama içerdiği anlamlar ne yazık ki yok edildi.
Eğitimin merkezine siyasi ve ticari rant oturtuldu. Öğrenciyi, öğretmeni, veliyi, eğitimin fiziki ve diğer koşullarını hiçe sayan bir anlayış egemen kılındı.
Eğitimin sayılmayacak kadar pek çok sorunu var.
Ama en başta bu kurumun asli unsuru öğretmenlerimize aileleriyle birlikte layık oldukları bir ekonomik, sosyal yaşam olanakları sunulmalıdır. Onların örgütlenme, sendikal mücadele hakları, ülke sorunlarına, demokratik hak ve özgürlüklerin korunup gelişmesine katkı sunmalarının önündeki engeller kaldırılmalıdır.
CHP olarak, bir öğretmen çocuğu ve bir dönem öğretmenlik yapmış bir milletvekili olarak, eğitimin bu ve benzerini sorunlarını biliyor ve bunun için mücadelemi ve çalışmalarımı sürdürüyorum.
Bu vesileyle, bu kutsal mesleğin temel unsuru olan öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutluyor, onlara sevgi, saygı ve selamlarımı yolluyorum.
Başta Başöğretmen olarak bize çok şey öğreten, çok şey öğrendiğimiz Türk Milletinin Başöğretmeni Atatürk olmak üzere, Cumhuriyetin Milli Eğitim Bakanı hemşerimiz Hasan Ali Yücel, İsmail Hakkı Tonguç, Gültekin Gazioğlu ve diğer ebediyete intikal etmiş bütün öğretmenlerimizi, eğitimcilerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyor, emeklilik yaşamını sürdüren öğretmenlerimizin ellerinden öpüyorum.