Türkiye Barolar Birliği, yeni yılın ilk saatlerinde 39 kişinin hayatını kaybettiği 65 kişinin ise yaralandığı İstanbul katliamını sosyal medyada öven mesajlar için suç duyurusunda bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan dilekçede, söz konusu paylaşımların, “Suçu ve suçluyu övme ve kişinin hatırasına hakaret suçu” kapsamında soruşturulması ve kamu davası açılması talep edildi.
Suç duyurusunda ayrıca, yılbaşı kutlamalarını yasaklayan Şişli İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün de “görevini kötüye kullanma” suçundan soruşturulması istendi. Öte yandan, Aydın Nazilli’de yılbaşı kutlamalarını Noel Baba kostümlü bir kişinin başına silah dayayarak protesto eden kişilerin, İkitelli’de Noel Babayı darp edilirken gösteren afişi asanların ve yılbaşı öncesi attığı “KutlaMA” başlıklı manşetiyle Milli Gazete yöneticilerinin de, “halkta korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit suçu” işledikleri iddia edildi. Dilekçede, söz konusu fiillerin toplumda nefretin yayılmasına zemin hazırladığına dikkat çekilerek, “Söz konusu fiiller, birlik ve beraberliğimize kastetmektedir. Bir arada yaşamanın gerektirdiği asgari hoşgörü şartını hedef almaktadır” denildi.
FEYZİOĞLU: BAŞTA YETKİLİLER OLMAK ÜZERE HERKES DAHA DA SORUMLU DAVRANMALI
Konuyla ilgili açıklamada bulunan TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, toplumu ayrıştırıcı eylem ve söylemler konusunda özellikle kamu görevlilerinin daha sorumlu davranması gerektiğine dikkat çekerek şöyle devam etti:
“Terörün amacı toplumu bölmek, birbirine düşürmek ve umutsuzluk yaratmaktır. Katliamdan önce veya sonra yapılan ve yılbaşı kutlamalarını “kafir işi” olarak ilan eden, yılbaşı kutlayanları günahkar olarak gösteren açıklamalar, dünyanın en azılı terör örgütlerinin saldırıları altında bulunan toplumumuzu ayrıştırmaya yöneliktir. Böylelikle terör örgütleri hain amaçlarına uygun sömürebilecekleri bir iklime kavuşmuş olmaktadır. Yetkili makamların diğer terör eylemlerinde gösterdikleri hassasiyeti burada da göstermelerini bekliyoruz, talep ediyoruz. Sayın Başbakan’ın ve Adalet Bakanı’nın bu konuda yaptıkları açıklamaları memnuniyetle karşıladık. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın katliamdan sonra yaptığı açıklamayı da olumlu gördük. Keşke yılbaşından bir gün önce okutulan cuma hutbelerinde toplumun hassasiyeti ve kırılganlığına dikkat edilmiş olsaydı. Dileriz başta yetkili makamlar olmak üzere herkes, toplumu ayrıştırmak yerine kucaklaştırmak adına üzerine düşeni eksiksiz yapar.”