Köşe yazıları

GÖĞSÜMÜZE DOKUNMAYIN….

 

Birkaç gün bekledim, birisi yazar, ötekisi açıklama yapar, berikisi tepki gösterir, falanca fişmakanca karşı çıkar diye. Yanılmışım…

Tıs yok, tık yok. Gazeteci, politikacı, doktor, hemşire, esnaf odası, TSO, Ticaret Borsası,  adlarına STK denilen kuruluşlar, siyasetçiler, hatta bu şehrin belediye başkanı ve işinden para, itibar, kimlik ve kişilik kazananlar veya bu işten zarar  gören herkes dut yemiş bülbül gibi suskunlar.

Giresun ölü bir kent ve nabzı atmıyor.     

Tıpkı ilimize yapılan kötülükler gibi yine suskunuz.

Şamara karşı yanak çeviriyoruz.

Ekmeğimizi, aşımızı, katığımızı çalana, serentideki darıyı gösteriyoruz, ‘bunu da al’ diye…

Halkımız zalimin zulmüne ‘el aman’ dileniyor.    

Kötüler en muteber şahsiyet gibi, yüceltiliyor.   

Oysa tehlike susulmayacak kadar büyük. Bu sefer ‘dur’ demek gerekiyor.

Çünkü birileri yine sağlığımızla oynuyor.

Hedef bu sefer göğsümüz….

                   *                            *                           *

Malum; hastası bol bir iliz.

Resmi kayıtlara göre bir ay içinde teşhis ve tedavi kurumlarına başvuran hasta sayısı 140 bin dolayında.

Halkımıza sağlık hizmeti verecek kuruluş sayısı, teknik altyapı, uzman hekim, hemşire, doktor personel yetersiz.

Hal böyle iken… Hasta ve hastalık en önemli rant kapısı.

Devletin sağlık hizmetleri verdiği bir devlet hastanemiz, yasayla kurulmuş 250 yataklı devlet hastanesi ve Kale Hastanesi olmak üzere toplam üç hastanemiz vardı. Sonra hiçbir ilde yapılmayan bir uygulamayla bu hastanelerin kurumsal kimlikleri yok edildi, idarecileri, çalışanları, araç-gereç, ekipmanları, imkan ve kabiliyetleri, bütçeleri birleştirildi. Tek bir hastane yönetiminin çatısı altında yapılandırıldı.  

Amaç, yatırım, iş ve istihdamı, medikal çarkını, ticari ve siyasi rantı, tek elde toplayarak emir komuta zincirine bağlayıp  yönettirmekti.

Amaç tek bir hastanesi olan il yaratarak özel hastanelere rant yaratmaktı.

Ardından hastanenin, Giresun Üniversitesi’nin Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi olarak kullanılmasına engel olundu.

Giresunluların Tıp ilmi almış profesörlerden sağlık hizmeti almalarına engel olundu.
İyi ki Rektör hanım, Prof. Dr. Aygün Attar, zeki de başka bir yöntem ve formülle kısmen de olsa halkımızı mağdur etmedi,  
Ömer Hekim Tıp Fakültesi ve geçtiğimiz günlerde açılan Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi ‘ni faaliyete geçirerek hem başarılarını taçlandırdı, hem de önemli bir hizmete vesile oldu.

Ancak 'kötüler' yeni bir oyun peşine düştü.

Hedefte göğsümüz var.

Dr. Ali Menekşe Göğüs Hastalıkları Hastanesi’ni kapatacaklar.  Devlet Hastanesi içine monte edecekler. Bunun için yürütülen çalışmada sona gelindiği söyleniyor.

Diyorlar ki; “rantabl değilmiş, geliri giderinden azmış. Personel ve hastaları yan gelip yatıyormuş”…

Allahınızdan korkun yahu…Hiç insanın değeri, insanın sağlığı parayla ölçülür mü?..

Oysa orası ilimizin en önemli sağlık kuruluşlarından birisi . İhtisaslaşmış bir hastane.Bulunduğu yer ile müstesna 120 yataklı, içinde acil servis, uyku laboratuarı, yoğun bakım ünitesi, bronskopi, solunum fonksiyon birimi  gibi bölümler bulunan bir hastane.

Kim aldı bu kararı; CEO’mu, bakanlık mı…Kim?..

Çıksın ortaya da gerekçesini açıklasın.

Buradan üzerine alınacaklara sesleniyorum: ayıptır, yazıktır ve de günahtır.

Bu ilin sağlığı için bir kurum dahi açmadınız, bari mevcutları kapatmayın!…

 

Sahur davulu için anket yapan Sayın Vali…Sorsun bakalım Giresunlular Göğüs Hastanesi’nin kapatılmasını istiyor mu?

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir