Sivas Katliamı’nın 26. yıl dönümünü büyük hüzünle ve acıyla idrak ediyoruz. 35
aydınımızı yakan zihniyet laik, demokratik ve hukukun üstünlüğüne dayalı Cumhuriyetimize
saldırmıştı, bunu çok iyi biliyoruz…
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, kurtuluş ve kuruluş sürecinin esaslarını Sivas Kongresi
ile Sivas’ta ilan etmişti. “Tam bağımsızlık” ilkesi; laik, demokratik, sosyal, üniter ve hukuk
devleti özelliklerini kapsayan ulus devletin, yani, Türkiye Cumhuriyeti’nin habercisiydi…
Sivas, bu anlamda Cumhuriyet Devrimi’nin en önemli kavşağıdır. Önemli kalesidir,
önemli kilometre taşıdır.
Yıllarca, siyasi iktidarlarca beslenen gerici yapıların “Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu,
Sivas’ta yıkılacak!” sloganlarını unutmadık. Oy uğruna Sivas Katliamı’na seyirci kalanlar;
ülkemizi tek kişi yönetimine taşımış, parlamenter çoğulcu sistemi ortadan kaldırmış, Gazi
Meclis’in itibarını yok etmiş ve Atatürk Devrimi kazanımlarına savaş açmıştır.
2 Temmuz Katliamı, laik ve demokratik Cumhuriyet’e vurulan ağır bir darbedir.
Tartışmasız, gerici bir isyandır. Bu isyanın unutulması, unutturulması mümkün değildir.
Tüm bu nedenlerle, 2 Temmuz Katliamı’ndan çıkarılacak dersler çok önemlidir:
– Laiklik ilkesi; toplumsal barışın, huzurun ve bütünlüğümüzün vazgeçilmezidir.
– Gerici, bölücü, iş birlikçi güç odaklarına ve yapılanmalarına artık izin
verilmeyecektir.
– Devrim Kanunları mutlaka uygulanacaktır.
– Parlamenter sisteme, özgürlükçü, çoğulcu siyasi yaşama yeniden geçilecektir.
2 Temmuz Katliamı’nda yitirdiğimiz aydınlarımızı bir kez daha saygıyla anıyoruz.
Ailelerine, sevenlerine ve tüm ulusumuza tekrar sabır ve başsağlığı diliyoruz.