21 Ağustos’ta meydana gelen afet sırasında göreve giden 5 askerin ve 1 karayolları dozer operatörünün şehit olmasına neden Tirebolu-Doğankent yolundaki menfezin çökmesiyle ilgili ihmal iddiaları sürüyor. Ancak bugüne kadar adli ve idari bir soruşturma yapılmaması tepkilere neden oluyor.
AHMET ŞAHİN’İ SUÇLADI
Giresun İl Genel Meclisi CHP Grup Başkanvekili Mehmet Yılmaz, bu konuda mecliste yaptığı konuşmada, daha önce CHP’li meclis üyesi Ömer Cebeci’nin dilekçesinin işleme konmadığını ve uyarılarının dikkate alınmadığını hatırlatarak “keşke Ömer Cebeci arkadaşımızın tam da bu menfezin görüntüsü ile uyarısı ve ardından 3 imzalı verdiğimiz önerge meclis başkanı Ahmet Şahin’ce red edilmeseydi.Keşke İlgili komisyona havale edilseydi bu önerge. Keşke komisyon üyesi arkadaşlarımız da Karayollarına ve DSİ’ye gerekli uyarılarını yapan raporlarını yazıp meclise oylatabilselerdi”dedi.
Derelere adım başı hesapsız kitapsız HES’lerin yapılmasını da eleştiren Yımaz
“ Harşit vadisinin altınının oyularak vahşice talan edilmesinin kaçınılmaz sonu olan bu korkunç faciaya maalesef doğal afet diyemeyiz.”dedi
“HARŞIT VADİSİNDE KİMLER MALZEME ÇIKARIYOR”
Yılmaz şöyle konuştu: “ Öncelikle yıllardır Harşit Deresinden üstelik yasal sınır olan talveg kotunun kimi yerlerde 50 hatta 100 m.lerce altına inerek kimlerin malzeme çıkardığına bakarak bu büyük siyasi talanın da boyutlarını görmek mümkündür. Özellikle bir dönem Özel İdaremize gelir getiren kantar uygulaması maalesef kaldırılmış, bir dönem AKP’li Tirebolu Belediyesine verilmiş bu kantar, ancak onlarda işletmeden vazgeçmişler ne hikmetse. Sonuç karayolunda kantar denetimi olmayan Trabzon tarafına çok yüksek tonajlarda Harşit Deresi’nin malzemesi çekilmiştir. İçine nükleer bomba atılmış gibi bir görüntüye sahip bu dere yatağının artık yasaklanması, talveg kotunun altında malzeme çıkaran işletmelere ve bunlara göz yumanlara yasal işlem yapılması çok geç kalmış tedbirler olacaktır bundan sonra.
Değerli arkadaşlar bu korkunç olaya doğal afet diyemeyişimizin 2.ayağıda derelerimizde mantar gibi biten HES’lerdir. Kesinlikle bilimsel hesaplaması doğru yapılmış, Çelik konstrüktür ağırlıklı,çok küçük miktarda beton kullanılan ekosistemle uyumlu az sayıda HES mutlaka yapılabilir. Doğankent’te çok uzun yıllar önce devletin yaptırdığı HES ile Dereli Aksu köyünde Norveç’lilerin yaptığı HES en iyi örneklerdir. Ancak Dereli’nin Aksu köyünden doğup, Merkez Aksu mahallesinden Karadenize dökülen Aksu Deresinin üzerinde çevreye ve doğaya zarar vermeyen kaç HES’in yapılabileceğinin bir hesabı yok ortada .Aşırı yağışlarda HES’lerin dereye bıkacağı suyun taşkın ve sele neden olacağının hesabı da çok iyi yapılmalıdır. Dereli deki afete sebeb gösterilen köprü ayağı pek çok kez kopan ağaçların yüzünden set oluşturup ,caddeyi sele boğmuştur. Nedense ,ne belediye, ne karayolları nede DSİ yani iktidar yıllardır bu sorunu çözemedi.
Özellikle tüm Giresun için, yani derelerin ve insanların iç içe olduğu bölgelerin afet riski mutlaka ortaya konmalı,HES’ler dahil her türlü yapılaşmaya dur denmelidir. “