Bir Giresun masalı….
Giresun Liman sahasında bulunan Gümrük Binası, silolar ve diğer üniteler Kerim Aksu’nun belediye başkanlığı döneminde, Nurettin Canikli’nin isteği ve desteğiyle yapıldı.
Sonrasında beklenen, bilinen oldu, karşı çıkılmayan, kabul edilen şeyler gerçekleşti. Buradaki yapılaşma çevre, görüntü ve görsel kirlilik yarattı. Şehrin denizle ilişkisi koptu.
Daha vahimi işletici firma ‘liman fabrikasında’ üretim yaptı. Deniz yoluyla getirilen bakliyat, gıda ve tarım ürünleri buradaki tesislerde işlendi, ambalajlandı. Bu nedenle 2 yıldır Giresun, buradan kalkan toz bulutlarıyla, kokuyla boğuluyor. İçeride ne olup bittiğini kimse bilmiyor, sur gibi her taraf kapalı. Giden vali konağından gördü mü, gelen görüyor mu o yükseklikten bilmiyorum. En çok da o mahalle zarar görüyor.
En önemlisi vaat edilen 1000 kişilik istihdam, limanla şehirde yaratılacak katma değer de gerçekleşmedi.
Tüm bu yaşanan süreçte olanlara son zamana kadar; milletvekilleri, önceki, şimdiki belediye başkanı, STK’lar, basın kimsenin sesi çıkmadı. Hakkını yemeyelim önceki ‘bizlik bir şey yok’, şimdiki ise ‘inşaatı Ankara’daki girişimlerimle durdurduk’ demişti zamanında. Gümrük binasıyla aynı boyda olacak diyenler de oldu.
Sonunda hatırlayacaksınız; 31 Ağustos’ta Giresun’a gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı alanda düzenlenen etkinlik sonrasında Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu’na, ‘siloları yıkın’ talimati vermişti.
Bu talimata tek tanık kişi olan Belediye Başkanı Aytekin Şenlikoğlu, ‘müjde’ olarak duyurmuş ve ‘yıkılacak’ demişti.
Şimdi doğal olarak sonucu merak ediyoruz ve soruyoruz: Hani ne oldu, neden yıkamadınız, yıkmadınız?
Aradan 2 ayı aşkın bir süre geçmesine rağmen bu konuda bir çalışma yapılmaması, süreç başlatılmaması, sessiz kalınması, belki yalan lafı ağır olur ama sözün altında kaldılar durumudur.
Madem oradaki ucubeleri yıkamayacaktınız da, neden Sayın Cumhurbaşkanının sözü üzerinden bir algı yarattınız? Şehrin hak ve menfaatlerini koruyan halk adına limanı işleten şirkete kafa tutan adam kılığına girmeye ne gerek vardı?
Sayın Erdoğan, bir siloyu dahi yıktıramayan kişi durumuna düşürüldü. Şenlikoğlu’nu oy verenlerin güvenisarsıldı.
Neyi bekliyorsunuz, elinizi kolunuzu bağlayan ne, bir pazarlık mı söz konusu, ne istediler vermediniz, ne istiyorsunuz vermiyorlar?
Bu sorular muhatapları tarafından, özellikle Aytekin Şenlikoğlu tarafından cevaplandırılmalıdır.
O silolar ve yanındaki Gümrük Binası siyasal iktidarın ve yerel nema ve rant işbirlikçilerinin, duyarsız STK ve siyasi partilerin, tepki göstermeyen başının, şehrimizdeki anıtlarıdır. Bu nedenle yıkmak zordur.
Hadi yaptırdınız, yıkamadınız iki zabıta, polis filan yollayın da bari faaliyetlerini durdurun.
Giresun’un masalları hiç bitmiyor, bitmeyecek de uyuyanlar olduğu sürece!