Ülke zaten yangın yeri, buna bir de ormanlar eklendi.
Son iki günde 17 ilimizde toplam 58 orman yangını meydana geldi.
Can ve mal kayıplarına, mağduriyetlere neden olan bu yangınlar vicdanı olan, insani erdemler taşıyan herkesi çok üzdü.
Ulusça gelişmeleri yakından izliyoruz, bir an önce sönmesini diliyoruz.
Bu yangınlar ‘doğal afet’ olarak nitelendirilemez. Kendiliğinden çıktı diye üstü küllenemez. Buna izin verilmemelidir.
Tümüne birden kuşkuyla yaklaşılmalı, çıkış nedenlerinin altında hainlik, sabotaj, kasıt, rant, menfaat gibi kanıtlar aranmalı ve suçlular bulunup hesap sorulmalıdır.
Bunun yanı sıra, bu yangınların bir de siyasi sorumluları vardır. Yangınları önleme, söndürme üzerine bir politika geliştirmeyenler, araç-gereç, eğitimli ekipler oluşturmayanlar, özellikle de havadan müdahale için uçak tedarik etmeyenler de ulusumuza hesap vermelidir.
Düşünebiliyor musunuz; Cumhurbaşkanlığı envanterine kayıtlı tam 18 uçak var. Bakanlar yangın bölgesine hepsi özel uçakla gidiyor. Hemen her alanda müthiş bir yağma, talan, israf, lüks, şatafat var. Hiçbir konuda ‘itibardan tasarruf’ edilmiyor.
Ama Türkiye’nin sadece 3 yangın söndürme uçağı var.
THK uçakları, deneyimli pilotları ne oldu? Hangarlarda onları kim ve ne hakla çürütüyor.
Bu ne aymazlıktır, bu ne sorumsuzluktur?
Yangın bu ülkenin düşmanıdır, onunla savaşmayanları cezalandırmayacak mıyız?
Ormanları vatan parçası, canlıların yaşam alanı, geleceğe bırakacağımız miraslar olarak görmeyen fıtratlılardan kurtulmadıkça, daha çok yanacağız. Çok…