İyi Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, TBMM’ye fındık için araştırma komisyonu kurulması için önerge verdi. Hükümet tarafından açıklanan 27 TL’lik taban fiyatın kısa sürede piyasada 24 TL ve altına düştüğünü belirten yaşar, önergesinde; fındık fiyatları karşısında mağdur edilen fındık üreticilerinin sorunların araştırılarak, zararlarının karşılanması konusunda alınması gereken önlemlerin komisyon tarafından araştırılmasını istedi.
Bedri Yaşar, önergesinin gerekçesini şu cümlelerle açıkladı: “Türkiye, dünyanın en büyük fındık üreticisi konumundadır. Dünya genelinde fındık üretimi yapılan yaklaşık 930 bin hektar alanın 720 bin hektarlık bölümünde Türkiye tek başına fındık üretimi yapmaktadır.
Dünya fındık üretim alanlarının yaklaşık yüzde 75’lik kısmı ülkemizde bulunmaktadır. Dünya genelinde fındık üretiminin yaklaşık yüzde 70’lik bölümü ülkemizde üretilmektedir.
Fındık, Türkiye’nin tarımsal ihracatının en önemli kalemlerinden birisini oluşturmaktadır. Türkiye, başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere 100’ün üzerinde ülkeye yıllık 2 milyar dolarlık fındık ihracatı yapmaktadır.
Bu nedenle, fındık ülkemiz açısından milli ürün olmanın yanı sıra aynı zamanda da stratejik bir ürün haline gelmiştir. Karadeniz Bölgesi’nde yıllık ortalama 500-600 bin tonun üzerinde fındık üretimi yapılmaktadır.
Fındık; Kocaeli’nden Artvin’e kadar Ordu, Trabzon, Zonguldak, Bartın, Sakarya, Samsun, Giresun, Düzce Kastamonu, Sinop, Rize, Bolu, , Gümüşhane ve Tokat gibi özellikle Karadeniz Bölgesi’nde 16 il, 123 ilçe ve 3.200 köyde fındık üretimi yapılmaktadır.
Fındık aynı zamanda Karadeniz Bölgesi’nin en önemli geçim kaynaklarından birisidir. Yaklaşık 500 bin aile doğrudan, 2 milyonun üzerinde aile de dolaylı olarak fındık üretimi, hasat, işleme ve ticaret gibi işler kapsamında geçimini fındıktan sağlamaktadır.
Fındık üretiminde ve ihracatında en büyük pay Türkiye’ye aittir. Buna rağmen, hükümet ne yazık ki fındık konusunda şu ana kadar henüz ulusal bir politika geliştirebilmiş değildir.
Bu konudan en başta fındık üreticisini etkileme eksiklik her yıl fındık üreticilerini etkilemeye başlamıştır.
Uygulanan yanlış politikalardan etkilenen fındık üreticileri bu yılda 24 TL ve altına düşen fiyatlar karşısında mağdur olmuştur.
Bu sezon fındık üreticileri, geçen yılki fiyatların altında fındık satmaya başlamıştır. Geçen yıl 25-26 TL’ye fındık sattıklarını belirten üreticiler bu yıl aynı fındığı 24 TL’den zor satar hale gelmiştir.
Serbest piyasada fındık 24 TL ve altında işlem görmeye başlamıştır. Bu fiyatlarla fındık üreticisinin masraflarını karşılamaları ve kazanmaları mümkün değildir.
Üreticinin maliyetleri bu yıl geçmiş yıllara oranla çok daha fazla artmıştır.
Geçen yıl 64 TL’ye satılan can gübresinin torbası 140 TL’ye yükselmiştir. Fındıkta işçilik maliyetinin en önemli iki kalemlerinden birisi durumunda olan işçilik ücreti günlük 220 TL ve dip sürgünü temizleme işi 250 TL olmuştur. Ayrıca ot biçme işleminde gündelik 500 TL’ye çıkmıştır.
Görüldüğü gibi fındık fiyatı düşmüş, buna karşı maliyetler sadece birkaç kalemde bile hep artmıştır.
Bu durum mutlaka hükümet tarafından dikkate alınmalıdır.
Düşen fındık fiyatları karşısında TMO derhal devreye girmeli ve gereğini yaparak, üreticileri düşük fiyatta karşı korumalıdır. Böylece üreticilerimizin düşük fiyat mağduriyeti giderilmelidir.
Buna bağlı olarak fındık alım noktalarının sayısı da artırılmalıdır. Ordu’da 8, Giresun’da 7, Trabzon’da 5 ve Samsun’da 4 olan fındık alım noktaları yetersiz kalmaktadır.
TMO gerekiyorsa yeni fındık alım noktaları belirleyerek, bir ay sonrasına vermiş olduğu fındık alım randevularını daha erken tarihlere çekmelidir.
Ayrıca 1 hafta, 10 gün içinde yapılan ödemeler de üreticiye peşin olarak yapılmalıdır. Açılan okullar ve geciken borçlar karşısında üreticinin bir gün bile bekleyecek hali kalmamıştır.
TMO bu konuda işi yokuşa sürmekten vazgeçmelidir. TMO’nun işi yokuşa sürmesi, üreticinin fındığını tüccara daha ucuza satmasına neden olmaktadır. Mutlaka bunun önüne geçilmelidir.
Fındık üreticilerinin sorunları yalnızca bundan ibaret değildir.
Yaşlı fındık ağaçları ve ekonomik ömrünü tamamlamış bahçeler bugüne kadar yenilenememiştir. Bu konuda üretici gerekli destekleri alamamıştır.
Fındık rekolte belirlemesi konusunda hemen hemen her yıl sorun yaşanmaktadır. Sektör temsilcilerinden uzak belirlenen rekolte konusunda her yıl tartışma yaşanmaktadır.
Fındık önemli bir sanayi ürünü konumunda olmasına rağmen fındığa dayalı gıda sanayisi üretim makinaları bugüne kadar yeterince teşvik edilememiştir.
Başta gübre olmak üzere girdi destekleri yetersizdir. 170 TL olan ürün desteği bile üreticinin taleplerini karşılayacak şekilde 250 TL’ye çıkarılamamıştır.
Piyasada fiyat istikrarı sağlanamadığı gibi ürün ihtisas borsaları da kurulamamıştır.
Hem üretim hem de pazarlama açısından sözleşmeli üretim desteklenmelidir. Üretici bu sayede, fiyat garantisi elde etmelidir.
Nitelik olarak standardı düşük depolardan henüz kaliteli, modern ve stratejik depoculuk sitemine geçilememiştir. Lisanslı depoculuk yaygınlaştırılamamıştır.
Fındık üreticilerimiz bütün bu sorunlara yönelik hükümetten bir çözüm beklemektedir.
Bu nedenle, Hükümet tarafından açıklanan 27 TL’lik taban fiyata rağmen kısa sürede piyasada 24 TL ve altına düşen fındık fiyatları karşısında mağdur edilen fındık üreticilerinin sorunların araştırılarak, zararlarının karşılanması konusunda alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasa’nın 98. ve TBMM içtüzüğünün 104 ve 105. maddesi uyarınca bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulması yerinde olacaktır”.