Manşet Üstü

EŞİK: LAİKLİK İLKEMİZ VAZGEÇİLMEZİMİZ

EŞİTLİK İÇİN KADIN PLATFORMU BASIN AÇIKLAMASI

Laiklik sadece din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması değil, eşit yurttaşlık hakkı demektir, kadın erkek eşitliği demektir. Boşanma hakkından miras hakkına, eğitimden çalışma hakkına dek tüm toplumsal yaşamın aklın ve bilimin kurallarına göre düzenlenmesidir.

Laikliğin kabulü kolay olmadı. Hatalarıyla, eksiklikleriyle hayata geçirilmesi de kolay olmadı. Bedeller ödendi, ödeniyor. Kadınlar da hayatlarının ve haklarının laik kurallar ile belirlenmesi için nice bedeller ödedi ve ödemeye devam ediyor. Bugün özellikle iki kadını saygıyla, minnetle anıyoruz.

BAHRİYE ÜÇOK
Tarihçi, siyaset bilimci, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin ilk kadın akademisyeni. Kur’an’a bağlı kalarak İslam dinini çağdaşlıkla, hoşgörüyle yorumladı. Laikliği savunmasıyla tanındı. Bir arada yaşamak için laikliğin yaşamsal önemde olduğunu anlatmaya çalıştı. Kasım 1988’de televizyonda bir açık oturumda, “İslam’da örtünmenin ve oruç tutmanın zorunlu olmadığı” sözlerinden sonra aldığı tehditler arttı. 6 Ekim 1990 günü Ankara’da evine gönderilen ve gönderici olarak İlmî Araştırmalar Vakfı’nın göründüğü bombalı kitap paketi ile öldürüldü.

KONCA KURİŞ
Bağımsız Mersin Kadın Dayanışma Derneği’nin üyelerinden. “Allah’a ulaşmanın yolu tarikatlar değildir, örtünme zorunlu değildir, regl kirlilik ve bir ibadet engeli değildir, kadınlar cenaze namazı kılabilir.” dediği için tehditler alıyordu. Başına gelecekleri bildiği için cenaze namazını kadınların kılmasını, tabutunu kadınların taşımasını vasiyet etmişti.

17 Temmuz 1998’de evinin önünden kaçırıldı. 35 gün boyunca Hizbullah üyelerinin işkencesine maruz kaldı ve öldürüldü. Ölü bedeni kaçırıldıktan 555 gün sonra, 23 Ocak 2000’de işkence gördüğü evin bodrumunda bulundu. İşkence seanslarını kaydeden katilleri “Dinsiz-laik TC’nin resmi din söylemleri ile talimatları paralelinde hareket eden… Konca Kuriş, Müslümanları şüpheye sevk edecek fiiliyatlara giriştiği için şeri hükümler gereği cezalandırılmıştır” demişti.

1937 yılının 5 Şubat günü, kadın haklarının güvencesi, demokrasinin temel kriteri LAİKLİK ilkesinin, Türkiye Anayasasına girdiği bugün;

Bahriye Üçok, Konca Kuriş gibi laiklik için mücadele eden ve bu uğurda yaşamını veren ya da çeşit çeşit bedel ödeyen tüm kadınları sevgi, saygı ve minnetle anıyoruz.

Bugün de, kendi inançlarını herkese dayatmaya çalışan muktedirlere boyun eğmeyen, kıyafetiyle, şarkılarıyla, şiirleriyle, sanatlarıyla direnen, saklanmayan, geri adım atmayan, bedel ödemeyi göze alarak duruşundan taviz vermeyen tüm kadınları dayanışmayla selamlıyoruz.

Eğitim, çalışma, evlenme/boşanma, miras hakkı gibi, spor, sanat, siyaset yapma gibi tüm yaşamsal haklarını laik hukuk sistemi içinde kullanmak için mücadeleye devam eden kadınlar olarak laiklikten vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha hatırlatıyoruz.

Kadını toplumsal hayattan koparmaya yönelik cinsiyetçi ve eşitlik karşıtı söylemler, anayasal ilkeleri, yasaları yoksayan fiili uygulamalar ve “reform” adı altındaki yasa paketleri ile parça parça ortadan kaldırılmak istenen laik medeni hukuktan VAZGEÇMİYORUZ…

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir