AktüelGÜNCEL HABERLER

PROF.DR.AYGÜN ATTAR’A GÖRE, RUSYA-UKRAYNA SAVAŞINDA ÇÖZÜMÜN ANAHTARI TÜRKİYE

Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Aygün Attar, “Başlarda ülkemize yönelik küçümseyici tavır yerini çözümün anahtarı ülke boyutuna getirdi. Ukrayna savaşının sonucu ne olursa olsun bu süreçten daha da güçlenerek çıkacağız” dedi.
Dünya genelinde bütün dengeleri değiştiren Ukrayna-Rusya savaşında ilk ciddi temas ve barış masası Türkiye’de kuruluyor. Gözlerin çevrildiği toplantı ve süren çatışmaları Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Aygün Attar Türkiye Gazetesi’nde Yılmaz Bilgen’e değerlendirdi.
Antalya’daki tarihî zirvenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetimindeki Türkiye’nin aktif siyasetinin bir ürünü olduğunu söyleyen Prof. Dr. Attar “Türkiye, son 20 yıllık dönemde Asya, Afrika, Orta Doğu ve Avrupa kıtasında yaşanan birçok sorunun belirleyici aktörü oldu. Libya, Suriye, Irak, Filistin, Mısır, Körfez, İran, Karabağ, Tunus, Sudan, Somali, Kazakistan krizlerinde Türkiye’nin oynadığı rol bu sürece dair verilebilecek birkaç örnek. Antalya’da kurulacak masa Türk diplomasisinin başarısıdır. Belki her şeyi çözmeyecek ancak bundan sonrası için atılmış dev bir adım olacak.
NATO en üst noktada Türkiye’nin duruşunu övdü. Yine Rus kanadından da en güvenilir ülke alternatifinin Türkiye olduğu yönünde açıklamalar geldi. Kamu diplomasimiz ve Cumhurbaşkanı’mızın liderliği gelinen noktaya gelinmesinde büyük önem taşıdı. Ukrayna krizinin ilk evresinden itibaren Türkiye, gerçek anlamda tüm dünyaya diplomasi dersi veriyoruz. Başlarda ülkemize yönelik küçümseyici tavır şimdi yerini çözümün anahtarı ülke boyutuna getirdi. Bu savaşın seyri ve sonuçları ne olursa olsun biz bu süreçten daha da güçlenerek çıkacağız” dedi.
PLANLARI TUTMADI
Sovyet Rus topraklarında doğup büyüdüğünü belirten Attar, “Putin şu an Ukrayna ile olduğu kadar iç unsurlara karşı da savaş veriyor. Ağır yaptırımlarla ülke kaynıyor. Putin yönetiminin halk yanımızda açıklamaları gerçek dışı. Bunları bastırmak zamanla daha zor olacak” diye konuştu.
Rusya ve Ukrayna’nın kendi bakış açısıyla haklı yanları olduğunu ifade eden Prof. Dr. Attar, şunları söyledi:
“Kremlin savaş stratejisini öncelikle AB ve NATO içerisinde oluşan çatlağın daha da büyüyeceği üzerine kurdu. Ancak bu plan tıpkı Ukrayna’nın 3 günde teslim olacağı varsayımı gibi tutmadı. Putin’in mevta olarak gördüğü her iki yapı da çok güçlü reaksiyon gösterdi. SWIFT yaptırımı dâhil dev şirketlerin mali boykotu Rusya’yı felç etti. Diğer yandan silahlar patladığında NATO ve Avrupa’nın fiilen yanında duracağına inanan Zelenskiy de hayal kırıklığı yaşadı. Şiddet sarmalının devamına iki taraf daha fazla dayanamaz.
800 KM İLERLEDİLER
Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin çöküşü ve Perestroika sonrası NATO, SSCB ile yaptığı anlaşma ve belirlenen sınırları 800 kilometre aştı. Bununla birlikte Putin’in Çeçenistan, Ahıska, Odessa, Dağıstan, Karabağ ve Belarus gibi bölgelerde sergilediği yayılmacı tavır bölge genelinde çok ciddi sorunların birikmesine sebep oldu. Tarafların ürettiği bilinçli/taktik krizler olayları bu noktaya taşıdı. Ukrayna bir yanı ile bu dondurulmuş sıkıntıların patlama noktası oldu.”
PUTİN’İ NE BEKLİYOR?
Aygün Attar, mevcut kriz bağlamında Rus lider Putin’in siyasi geleceği için “asıl belirleyici olanın iç kamuoyu tepkisi” olacağı görüşünde. Rusya’da 100 binlerce insanın işsiz kaldığını vurgulayan Aygün Attar “Rus halkının savaş ve sonrasında çıkan acı faturayı ödemesi kolay olmayacak. Kaçmak, gitmek isteseler tüm kapılar kapalı. Bu siyasi, ekonomik, coğrafi izolasyonu kabullenmeyecekler. Afganistan’da 10 yıl bekledi halk. Ancak şu an o toplum yok. İnsanlar dünya ile entegre bir hayat yaşıyor ve bu durumdan mahrum kalmak istemiyor” ifadelerini kullandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir