Manşet Üstü

AMAN DİKKAT!

Değerli okuyucularım.
Karadeniz ve Giresun denizi artık eskisi gibi değil. Çünkü kıyılardaki yağmalar, derelerdeki HES talanları, yatakların değişmesi, kirlilik ve sahil yolunun kum ve milyonlarca yılda oluşan koylardan geçirilmesi bu ve benzeri nedenler denizin dip coğrafyasını, dalgaların simetrisini bozdu. Deniz içindeki canlılarını kaybetti, yaşamı tehdit altında…
Deniz değişti.
Bu ve benzeri nedenlerle her yaz mevsimi geldiğinde sık sık denizlerde, derelerde, hatta yüzme havuzlarında boğulma vakaları ile karşılaşıyoruz.
Oysa üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede, bütün ilçe ve yerleşim yerleri deniz kıyısında olan derelerle çevrili bir alanda yüzme bilmemek, ya da az bilmek bu nedenle boğulmak çok garip.

Denizi sevmemiz, onunla birlikte yaşamamız gerekirken bu güzelliği can alan kötü bir şey gibi görmek çok acı…
Biraz bu konuyu irdeleyelim…
Yetkililerin ” aileler, vatandaşlar aman dikkat!” uyarılarına, plajlara ve sahilin çeşitli yerlerine konulan uyarı tabelalarına çoğu zaman itibar edilmemesi bu tür üzücü durumların artmasına neden oluyor.
Her yaş grubundan yüzme bilmeyen vatandaşların sığ görünen ancak birden derinleşen yerlerde tedbirsiz davranmalarının boğulma olaylarının artışında önemli bir etken olduğu da bilinen bir gerçektir.
Deniz veya dere kenarına yüzmeye, ya da pikniğe giden ailelerin çocuklarından gözlerini ayırmaları dahası tedbiri elden bırakmaları, geçmişten bu güne nice can kayıplarına ve acıların yaşanmasına sebep olmuştur.
Az önce dediğim gibi bu tür olayların yaşanmaması için ailelere büyük sorumluluk düşmektedir.
Tabi yaşça büyük olanların bile yüzme bilmediği halde tedbirsiz davranarak denize girmemeleri de önem arzetmektedir.
Bir önemli konu daha…Plaj işletmecilerinin yasa gereği cankurtaran çalıştırması gerekmektedir. Ancak çoğu işletmecinin gözetleme kulesi yapmasına rağmen cankurtaran bulundurmadığı veya cankurtaran görevi yapan kişileri aynı zamanda garson olarak da çalıştırdıkları gözlenmektedir.
Burada yerel yöneticilerimize denetleme anlamında önemli sorumluluklar düşmektedir. Bu işlerin deniz kenarlarına sadece uyarı tabelası koymakla olmadığını da vurgulamak isterim.
Ayrıca hepimizin bildiği gibi bu yaz hava şartlarından dolayı Karadeniz’de denize çok fazla gidemedik. Ancak önceki gün denize gidelim dedik, giremesek bile oturur sohbet ederiz dedik. Ancak çılgın dalgarara inat yüzmeye çalışanlar vardı, çok tehlike arzediyordu. Dalgaların şakası olmaz burası Karadeniz, aman lütfen dikkat edelim.
Değerli okuyucularım. Sonuç olarak; hepimiz deniz mevsiminde çok dikkatli olmalıyız. Aileler başta olmak üzere tüm vatandaşlarımız umarım bu uyarıcı yazımı dikkate alır. Aksi takdirde hepimizi üzen boğulma olayları ile karşılaşmamız kaçınılmaz olur.
Bilhassa çocuklarımızı sürekli gözetim altında tutmalıyız diyerek, yazımı noktalıyorum.
Kalın sağlıcakla.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir