7 Haziran 2015 Seçimleri sonrasında DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin düzenleyeceği “Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi öncesinde Ankara Garında toplanan kalabalığa IŞİD tarafından yapılan canlı bomba saldırısında 104 kişi öldü, 500 aşkın kişi de yaralandı. 10 Ekim saldırısının 7.yılında Giresun’da anma etkinliği düzenlendi. KESK’e bağlı sendikaların düzenlediği etkinlikte konuşan saldırının tanıklarından birisi olan Tüm Bel-sen şube başkanı dönem sözcüsü Ersin Nurettin Önder, ortak basın açıklamasında şunları söyledi: “10 Ekim 2015 sabahında bu alanda yüreklerinde sevgi, gözlerinde gülümseme, dillerinde barış türküleri olan on binlerce kişi kardeşçe yan yana bulunuyordu. O karanlık dönemde hepimize umut veren bu coşkulu birliktelik saat 10’u 4 geçe birbiri ardına patlayan iki bomba ile kana bulandı. IŞİD üyesi iki canlı bomba tarafından gerçekleştirilen kanlı saldırı sonucunda 104 arkadaşımız hayatını yitirdi. 500’e yakın arkadaşımız yaralandı ve sakat kaldı.
Türkiye tarihinin en büyük kitle katliamında kaybettiğimiz bütün arkadaşlarımızı saygı ve özlemle anıyoruz. Arkadaşlarımıza olan hasretimiz, her geçen gün daha da büyüyor.Bildiğiniz gibi geçtiğimiz yıllarda, tutuklu sanıklar yönünden 10 Ekim Davası karara bağlandı ve 9 kişi hakkında 101 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. Ayrıca, Ana dosyadan tefrik edilen firari sanıkların yargılandığı dosya, Türkiye’de ilk defa İnsanlığa Karşı Suç kavramının yargıya konu edilmiş dosyası oldu. Bu yönüyle 10 Ekim Katliamı, Türkiye siyasi tarihi ve yargı tarihi bakımından da kamuoyunu ilklerle buluşturan bir konumdadır.
Halihazırda ceza dosyası kapsamında 16’sı firari, biri tutuklu 17 sanık yönünden yargılama devam etmekte olup davanın son duruşması; 6 Aralık’ ta Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Nitekim, 6 yıldır katıldığımız her duruşmada, katliamda ihmali olan kamu görevlilerinin ve sorumlulukları bulunan siyasetçilerin de yargılanması gerektiğini dile getirdik. Ne yazık ki, geçen bu süreçte mahkeme heyetinin değiştiğine, katılan ve mağdur olanların sanık olarak addedildiğine, “adalet” isteyenlerin mahkeme salonlarından çıkarılmak istendiğine tanıklık ettik. Mahkeme salonlarında denk gelmediğimiz adalet, kamuoyu vicdanında da tecelli etmiş değil!
Ceza dosyası kapsamında dosyaya katılanlar olarak bizlerin talepleri ile damla damla kazandırılan deliller ile artık hepimiz biliyoruz ki; bugün 7. Yıl anmasını yaptığımız, devasa acılara karşılık gelen bu katliam önlenebilirdi. İki seçim arasında, 2015 yılının karanlık bir dönemine tekabül eden 10 Ekim Ankara Katliamı siyasi bir cinayettir.
Dün Karşıyaka Mezarlığı’nda “10 Ekim’i unutma, unutturma” sloganlarının atıldığı basın açıklamasında konuşan TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut, katliam davasında da ortaya çıktığı gibi bu saldırıya göz yumulduğunu vurgulamıştır. Adaletin gereğini yerine getirmek için burada olduklarını belirten Bulut, “O gün bizim TTB heyetimiz de alandaydı. Yaralılara ulaşmamıza engel olundu. Biber gazı ve polisin kötü muamelesi yüzünden gereken müdahale yapılamadı. Ambulanslar zamanında gelseydi can kaybı azalmış olabilirdi. Oysa o gün hiç çalışmamış ambulanslar vardı. Ancak insanlığa karşı suçlarda zaman aşımı yoktur. Kaybettiğimiz arkadaşlarımıza karşı görevimizi yerine getireceğiz. Hep beraber mücadelemizi sürdüreceğiz ve bu dava bizim bitti dediğimiz yerde bitecek” diye konuştu.
Eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesi yitirdiğimiz arkadaşlarımızın en büyük emanetidir. Bizler bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu doğrultuda kararlı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.
Katliamın 7.yılında, meydanlardan bir kez daha sesleniyoruz: Kaybettiklerimizi unutmayacağız, unutturmayacağız! Sorumlularını unutmayacağız, affetmeyeceğiz!
Yaşasın Emek, Barış ve Demokrasi Mücadelemiz!”