Manşet Üstü

Kadına Şiddetle Mücadele Günü

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde kocaman bir “Biz” olalım.

Dünyanın yarısını kadınlar oluşturur, diğer yarısını da kadınlar yetiştirir. Yetiştirildiğinize pişman etmeyin kadınları…

1999 yılından beri 25 Kasım resmi olarak Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak anılıyor.

Ülkemizde ve dünyada her gün onlarca kadın sözlü, fiziksel, ruhsal veya cinsel şiddete maruz kalıyor.

Kadın karnına koca bir dünya sığdırdı, siz dünyanıza bir kadını sığdıramadınız.

2021 Kasım ayında sadece 16 kadın katledildi.

Bu yazımı yazarken bile bir kadın olarak ellerim titriyor.

Nasıl bir vicdanla katlediyorsunuz siz nesiniz kimsiniz.

Allah’ın verdiği canı alıyorsunuz.

Özellikle de kız çocuklarımızın bile büyümesine yetişkin bir birey olmasını neden istemiyorsunuz.

Neden? Neden? Neden?

Bir kadına şiddet uygulamak sizin güçlü bir insan olduğunuzu göstermez. Bilakis insan olamadığınızın ispatıdır…

Bilmem anlatabildim mi!

Kadına yönelik yapılan şiddet, insanlığa ihanettir.

Şiddet cahillik göstergesinin en üst sınırıdır.

Bir ülkede kadın ve çocuklar şiddet görüyor, öldürülüyorsa o ülkenin geleceği de ölüyor demektir.

Unutmayın! Kadınlarımız; annelerimizdir, eşlerimizdir, çocuklarımızdır, sevdiklerimizdir, evine ekmek götüren emekçilerdir.

Önce sizi sevdiklerini söylerler sensiz yaşayamayacaklarını söylerler sonra sizi öldürürler sizi yaşatmazlar sevgi hayat verir hayat almaz.

Sizi yaralayan zarar veren erkekleri affetmeyin, unutmayın, sessiz de kalmayın.

Dövebildiğin kadar değil sevebildiğin kadar kazanırsın.

Şiddet kadınların kaderi olmasın.

Kadına Şiddete Hayır… Bir kadına şiddet uygulamak sizin güçlü bir insan olduğunuzu göstermez. Bilakis insan olamadığınızın ispatıdır…

Dişisine kötü davranan tek hayvan insanoğludur.

Bir kadına tekme atmak yalnızca karnındaki bebeğin hakkıdır.

Şunuda asla unutmayın!

Mücevher gibidir, bir kadının gözyaşları. Onlar damladıkça, sizin değeriniz düşer.

Toplumu değiştirecek anahtar kadınlardır, ancaakk…

Kişi kendine ne kadar değer verir, saygı gösterirse yaşadığı toplumda o kişiye o kadar değer verir ve saygı duyar”demeden de geçemeyeceğim.

Değerli okuyucularım:

Kendini olduğu gibi kabul eden, kendini olumlayan, kendine saygı duyan, özgüveni yüksek kadınlar olmayı başardığımız an huzurlu, güçlü ve sağlıklı bir toplumu inşa etmeyi başarmışız demektir.

Allah’ın bize bahşettiği değerin, gücün, fıtratımızda var olan bu cevherin farkında olalım ve layıkıyla sahip çıkalım.”

Kadına yönelik şiddetin; fiziksel, cinsel, psikolojik acı ve ıstırap veren veya verebilecek olan bu tür eylemlerde tehdit etme, zorlama veya keyfi olarak özgürlükten yoksun olan “Kadına şiddetin nedenlerine baktığımızda; biyolojik nedenler, psikolojik ve sosyal nedenler ile ekonomik nedenlerden oluştuğunu görmekteyiz.

Şiddet çeşitlerini incelediğimizde ise psikolojik, ekonomik, fiziksel ve cinsel şeklinde unsurlar ön plana çıkmaktadır.

Her 3 kadından 1’i evde kocasının ya da sevgilisinin fiziksel şiddetine maruz kalıyor.

Kadına yönelik şiddet bütün dünyada en yaygın insan hakkı ihlalleri arasında. 1960’lı yıllardan beri kadın hareketleri buna karşı mücadele veriyorlar. Şiddetin kaynağında toplumun her yanında izlerini görebileceğimiz erkek egemenliğinin yattığı düşünülüyor.

Şiddet biçimleri bakın nasıl.

Fiziksel şiddet: Yumruklama, tokat atma, vurma,
ısırma, çimdikleme, tekmeleme, saç çekme, itip kakma, yakma, boğazını sıkma, bir aletle vurma.

Ekonomik şiddet: Ekonomik özgürlüğü kısıtlama, eve para bırakmama veya çok az bırakma, sürekli hesap sorma, parayı kullanarak aşağılamaya çalışma.

Psikolojik şiddet:Küsmek, baskı uygulamak, intihar etmekle tehdit, çocukları uzaklaştırma, arkadaşlarınıza, ailenize sizinle ilgili yalanlar söyleme, onları görmenizi engelleme, güveninizi kırma, bilgi saklama, kıskançlık, gözdağı verme.

Cinsel şiddet: İstenmeyen cinsel davranışları yapmaya zorlama, istemediğiniz halde cinsel ilişkiye zorlama, cinsel yöneliminize bağlı davranışlarınızı değersizleştirme, taciz etme, cinsel ilişki sırasında güç kullanma. Bunlar sadece bir kaçı daha neler neler siz hiç duydunuz mu kadın kocasını eve niye geç geldin sarhoş geldin deyip dövdüğünü sizi doğuran annelere iyi davranın cennet annelerin ayakları altında unutmayın.

Nur Kılıç

TİNGADER (Türkiye İnternet Gazetecileri Derneği Kadınlar Kurulu Başkamı)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir