Ekrem İmamoğlu’nun bir süredir yurdun çeşitli illerine yaptığı geziler bir anlam ve mesaj taşıyor. Giresun’da bunu gördük…
Kimdir İmamoğlu… 4.5 milyon oy gücüyle 16 milyonu temsil etmek üzere seçilen biri. Siyasallaşmış yargı tarafından hak mahrumiyetleri ve cezalarla geleceği engellenmeye çalışılan, bir siyasi aktör… İktidar gücünü elinde bulunduranların İstanbul’a hizmet etmemesi için elleri kolları bağlanmış bir belediye başkanı…
Bu iki nedenle yollara düşerek hak,hukuk, adalet arıyor. Mağdur ve mazlum kimliğini öne çıkarıyor. Türk halkında da bu karşılık buluyor. Sevgiye, saygıya, ilgiye,heyecana, coşkuya dönüşüyor, halka umut oluyor.
Piraziz’den başlayıp Eynesil’e kadar İmamoğlu’nun takip ederken bunu gözlemledik. Türkiye’de Cumhur İttifakı, Millet İttifakı, Sol İttifak var, bir de İmamoğlu üzerinde oluşan bir ittifak var. Seçim İmamoğlu’yla kazanılır görüşü bunca gelişmeye rağmen silinmiş değil, orta yerde duruyor. Gezi boyunca en az 14-15 kişi “aday ol, başkan ol, cumhurbaşkanım, başkansın”diye bağırdı. Meydanlarda binler başka bir başkan ima ederek ‘Ekrem Başkan’ diye haykırdı.
Yelkenleri şişirecek bir rüzgar esti Giresun’dan…
Sonuç olarak sadece
Sayın Erdoğan’ın değil, bütün Cumhurbaşkanı aday adaylarının korkulu rüyyası hala
İmamoğlu’dur. Ancak O aday olması halinde siyasi yasak ve ceza ile saha dışına
itilecek ve safdışı bırakılacaktır. Kılıç sallanıp duruyor başına doğru. Dolayısıyla
6’lı masaya ismi gelmeyecektir. Siyasi yasaklı olma olasılığı olan birisiyle
riske girilmeyecektir. O masadan büyük ihtimalle Kemal Kılıçdaroğlu ismi
çıkacaktır.
Bunu biliyoruz, eğer bir sürpriz olmazsa…Var mı ki sizce Erdoğan’ın karşısında
seçim kazanacak bir başka aday?
Hal böyle olunca Ekrem İmamoğlu yönünü başka istikamete çevirecektir. Birincisi seçim kampanyasında kendi ifadesiyle söylersek ’nefer’ olacak ve ekibiyle birlikte meydan meydan gezecektir. Seçimin belirleyici unsuru olacaktır. Giresun bunun provasıydı. Ben buradayım, yıkılmadım, ayaktayım dedi.
Ardından da siyasetin tepe noktalarına doğru yolculuğunu sürdürecektir. Bana göre hedefi; CHP Genel Başkanlığı olacaktır..Bu yolun taşlarını döşemektedir. Hak ederek oraya gelmek istemektedir. Seçim kazanılıp parlamenter demokratik sisteme dönüldüğünde, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında Cumhuriyeti kuran partinin, ülkeyi yöneten bir iktidar partisinin genel başkanı olmak, Atatürk’ün koltuğuna oturmak az bir şey değildir.
CHP’de seçimden sonra şekillenecek bir liderlik yarışı şimdiden başladı.
Zaten hiç bitmemişti ki!