TKP Giresun’da 14 Mayıs seçimleri kampanyasını il genelinde sürdürüyor. TKP’nin listesi şu isimlerden oluşuyor: ALİ HAMDİ SAVAŞ • İnşaat Teknikeri, GÜNAY BAŞKAN • Ev Emekçisi,MUZAFFER EREN ÖZ • Öğrenci, ARZU YEŞİL • Ev Emekçisi..
Türkiye Kominist Partisi (TKP)1.sıraadayı Hamdi Savaş, 14 Mayıs seçimlerini değerlendirmek için yaptığı açıklamada, TBMM’de partilerinin olması gerektiğini vurgulad. “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan gitsin diye bir oy Kılıçdaroğlu’na…Parlamentoda ise oylar TKP’ye” çağrısı yapan Savaş. “15 Mayıs günü karşılaşacağımız ekonomik ve siyasal sorunlar, 6 Şubat’ta yaşadığımız deprem kadar ağır olacak. Bunları göğüslemeye hazır mıyız? TKP her ne olursa olsun işçinin, emekçinin, yoksulun hakkını aramak, boyun eğmemek için hazırlık yapıyor. Sömürünün olmadığı, bağımsız, laik, sosyalist bir ülke hedefimiziden vazgeçemeyiz. Vazgeçemeyiz çünkü tek çıkış orada” dedi.
Hamdi Savaş, KIRMIZI YELEKLİLERDEN MEKTUP VAR isimli açılamada , partisinin deprem bölgesinde yaptığı çalışmalara değindikten sonra şu görüşlere yer verdi:” TKP’nin deprem, salgın ve benzeri olaylar sırasında önceden hazırlanmış bir plan ve görev bilinciyle hareket ettiği örneğin… Bunlar şu nedenle önemli.14 Mayıs’ta önümüze bir sandık konuyor.
Kritik bir seçim bu. “Erdoğan gitmeli” diyoruz. Elbette bu önemli. Ancak Türkiye’de işimiz 14 Mayıs’ta bitmeyeceği için de önemli bir seçim var önümüzde. İşimiz bitmeyecek çünkü Türkiye’deki sorunların birbiriyle ilişkili üç temel kaynağı var. Birincisi sömürü düzeni, yani ülkemizin kaynaklarını iç edip halkı yoksullaştıran büyük patronların egemenliği. İkincisi tarikat ve cemaatlerin her yeri ele geçirmesi, laikliğin tamamen ayaklar altına alınması. Üçüncüsü, ekonomiden siyasete her şeye müdahale eden emperyalizm ve içimizdeki NATO’cular, Amerikancılar.
14 Mayıs akşamı sandıktan TKP iktidarı çıkmadığı sürece bu üç unsur Türkiye’yi tehdit etmeye devam edecek. 14 Mayıs akşamı sandıktan TKP iktidarı çıkmayacak. Şimdilik. Ama ne çıkarsa çıksın, Türkiye sömürücülerle, yobazlarla, emperyalizmle baş başa kalacak. Gerçek bu. İşte bu gerçek karşısında Türkiye’nin güçlü, güçlenen, umudu büyüten bir TKP’ye ihtiyacı var. Depremde görüldüğü gibi…
Türkiye’yi tutsak eden bu üç bela, bütün partilere dağıldı, aday gösterdi. 14 Mayıs akşamı her durumda kazanmayı garantilediler. Düzen partisi dediğimiz partilerin adayları arasında çok sayıda patron var, tarikatçı var, cemaatçi var, NATO’cu var. Var da var. AKP 20 yıl Türkiye’yi kararttı diyoruz, sonra bir bakıyoruz muhalefetten de sürüyle AKP’li çıkıyor.
14 Mayıs’ta ilkesiz, programsız, sadece ve sadece Meclis aritmetiği üzerine kurulu listeler koyacaklar karşımıza. Peki ya o Meclis aritmetiği hemen seçim sonrasında karışırsa. Ya AKP’liler yine birbirleriyle anlaşırsa, ya cemaatler kendi partilerini kurarsa, ya daha önce AKP ile “çözüm” deneyenler, aynı yola girerse. Bunun olmayacağının garantisi var mı? Yok. Ve söyleyelim. Tam da bu olacak. Daha şimdiden düzen siyaseti yeni dönemin pazarlıklarına başladı.
Peki ne yapmak gerek? Bu rezaleti durdurmak, Halk ve Cumhuriyet düşmanlarını yenilgiye uğratmak, onların oyununu bozmak için sandıktan güçlü bir TKP çıkmalı. 12 Eylül faşizmi emekçi halkı Meclisten uzak tutmak için yüzde 10 barajı koydu. Şimdi o baraj yüzde 7. Bu barajı yıkmak için önce aklımız ve vicdanımızdaki barajı yıkmak gerekiyor. 15 Mayıs günü karşılaşacağımız ekonomik ve siyasal sorunlar, 6 Şubat’ta yaşadığımız deprem kadar ağır olacak. Bunları göğüslemeye hazır mıyız?
TKP her ne olursa olsun işçinin, emekçinin, yoksulun hakkını aramak, boyun eğmemek için hazırlık yapıyor. Sömürünün olmadığı, bağımsız, laik, sosyalist bir ülke hedefimiziden vazgeçemeyiz. Vazgeçemeyiz çünkü tek çıkış orada. O çıkışı yaklaştırmak, gerçek kılmak için oy istiyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan gitsin diye bir oy Kılıçdaroğlu’na… Parlamentoda ise oylar TKP’ye, TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ’NE!”