Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele Platformuna (SABİM) bağlı sağlık çalışanları, Türkiye genelinde özlük haklarının ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için iş bıraktı.
Eylem kapsamında sağlık çalışanları Prof.Dr. İlhan Özdemir Devlet Hastanesi önünde toplanarak basın açıklaması yaptı.
Platform adına okunan basın açıklamasında, sağlıkta şiddete dikkat çekilerek “Tırnak makasıyla AVM’lere girilemeyen bir zamanda; silahlı, bıçaklı şahıslar polikliniğe, acil servislere kadar ellerini kollarını sallaya sallaya girebiliyor ve bizlere kamu hizmeti sunarken şiddet uygulayabiliyorlar. Hastanelere konulan metal dedektörler adeta bir süs örevi görüyorlar” ifadesine yer verildi.
Açıklamada talepler şu cümlelerle dile getirildi: “Gerçek enflasyon karşısında bizlere %17.5 zam reva görülürken, emekliliğimize
yansımayan seyyanen zam ile eğitimli olmanın cezalandırıldığı bir tablonun
kurbanı oluyoruz. Seyyanen demek; herkese eşit demektir. Fakat unutmayalım ki;
her eşitlik, adalet değildir.
Adil bir dağılım içinse mesleklerimize sahip olmak için çekilen çilenin,
çalışırken yıpranmanın, alınan riskin gözetilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Alım gücümüz büyük bir hızla azalıyorken, fazla mesai ücretimiz, iş hukukuna göre normal mesaimizin 2 katı olması gerekirken, bizler yarısından az alıyoruz.
Özellikle büyükşehirlerde kiralarımızı ödemekte zorlanıyor, çocuklarımızın eğitim masraflarını karşılayamıyoruz.
Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan aile hekimleri işveren, aile hekimliği birimleri ise işletmeye dönüştürülerek kaderlerine terk ediliyor. ASM’lerin masraflarını artık hekimler kendi ceplerinden karşılamaya başlamış, güvenlik görevlisi bile olmayan aile hekimliği sistemi çöküş dönemine girmiştir.
Sağlık sistemindeki kargaşa ve huzursuzluk nedeniyle, hekimlerimiz, hemşirelerimiz, ebelerimiz, teknikerlerimiz, teknisyenlerimiz; genel idari, teknik ve yardımcı hizmetler sınıflarındaki çalışanlar gibi sağlık ekibinin hiçbir üyesi artık nefes alamıyor.
Daha ne kadar dibe batabiliriz? Diyoruz. Ama her geçen gün daha kötüye gidiyoruz.
Toplu Sözleşme Görüşmeleri’nin başladığı bugün belirtmek isteriz ki;
Yetkili sendika Sağlık-Sen’in toplu sözleşme teklifinde
ileri sürdüğü, “dayanışma aidatını”
kabul etmiyoruz !
Sendikal ikramiyenin barajlara bağlanmasını
kabul etmiyoruz !
Sabit ek ödemede artış talep edilirken, bu artışın ayrımcılığa
yol açarak “tabip dışı” kadrolara istenmesini
kabul etmiyoruz!
Demokratik tepkimizi meşru zeminde göstererek, hep beraber, tek bir ağızdan “artık yeter, hakkımızı verin” diyoruz !
Biz sağlık çalışanları olarak herkesten iyi biliyoruz ki; sağlık, en temel haktır.
Ülkemizde oluşacak ideal sağlık sisteminin en büyük destekçisi olan bizler, hastalarımızın nitelikli tedavi olma, bakım alma ve iyileşme hakkını savunduğumuzun bilinmesini arzu ediyoruz.
Pandemide ve her türlü zorlu şartlarda hastalarımıza verdiğimiz fedakârca hizmetin unutulmamasını bekliyoruz.
Nitelikli sağlık hizmeti için verilecek bu mücadelede sadece kendimiz için değil, hastalarımız için de mücadele ettiğimizin bilinciyle, tüm halkımızı yanımızda olmaya davet ediyoruz.
Bu sebeplerle; Hakkımız, halkımız ve hastalarımız için, ideal bir sağlık sistemi için,bugün ve yarın acil işlemler dışında sağlık hizmeti sunumunu durduruyor”.
Eyleme CHP İl Kadın Kolları Başkanı Ayça Ayhan Kozluca da katılarak destek verdi.