Kıbrıs Sağlık Toplum Bilimleri Üniversitesi‘nde (KSTU) yürütülen “sahte diploma ” soruşturması kapsamında tutuklamalar sürüyor. Soruşturmada çok sayıda devlet yöneticisinin, polis, akademisyen ve siyasetçinin de ismi geçiyor. Bu kapsamda gözaltına alınan TRT KKTC temsilcisi Giresunlu gazeteci Sefa Karahasan, 3 gün tutuklu kaldıktan sonra tazminat ödeyerek tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. TRT temsilci tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı
Mahkeme Karahasan’ın yurtdışına çıkışının yasaklanarak tüm kimlik ve seyahat belgelerine el konulmasına, 100 bin TL nakdi teminat yatırmasına, Kıbrıs vatandaşı iki kişinin yedi yüz ellişer bin TL’lik kefalet senedi imzalamasına ve haftada 1 gün en yakın polis karakolunda ispatı vücutta bulunması şartıyla tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Bir dönem süniversitenin mütevelli heyeti üyesi olan soruşturmanın kllit ismi Sefa Karahasan, sahte diploma almakla evrakta sahtecilik yapmakla suçlanıyor.
Duruşmada okul sistemi üzerinde yapılan incelemelerde Karahasan’ın 1 Şubat 2021’de kayıt yapılmış gibi gösterildiğini, ancak okula 29 Mart 2021’de kayıt olduğunu ifade eden tahkikat memuru, Karahasan’ın 31 Mayıs 2023’te aynı gün ders notları girilerek “İşletme Yönetimi Doktora” programından mezun edildiğini belirtti.
TRT Kıbrıs temsilcisi, 4 yıl sürmesi gereken İşletme Bölümü doktorasını sadece 2 ayda tamamlayarak 31 Mayıs 2023 tarihinde mezun oldu. Normal şartlarda 2025 güz döneminde mezun olması gereken Karahasan’ın, alması gereken 18 dersin sadece 14’ünü aldığı ve hiçbir derse katılmadığı belirtildi.
Sefa Karahasan, verdiği ifadede her şeyi okulun küçük hissedarı ve aynı soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Serdal Gündüz ile birlikte yaptığını ve isterse bir günde diploma alabileceğini ileri sürdü.
Karahasan’ın cep telefonu, diploması ve transkriptinin incelendiğini kaydeden memur, transkripte 2,5 yılda mezun olduğunun görüldüğünü, diplomasında ise rektörün imzası olması gereken yerde başka birinin imzasının bulunduğunu ifade etti. Memur ayrıca Karahasan’ın tez bitirme belgesinde tez danışmanı olan Serdal Gündüz’ün imzası olmadığını belirtti.
Sefa Karahasan’ın avukatı Hasan Yücelen ise söz konusu sorunun zanlıyla ilgisi olmadığını kaydederek “Bu sorun, okul yönetiminindir” de
Öte yandan.CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Kıbrıs’ta MHP Mersin Milletvekili Levent Uysal’ın eşi Ece Uysal’a ait olan Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’ndeki sahte diploma skandalını TBMM gündemine taşıdı. Günaydın, TRT temsilcisi Sefa Karahasan’ın da tutuklanmasına dikkat çekip “Üst düzeylere atadığınız insanların diplomaları sahte” diyerek AKP-MHP iktidarına yüklendi.
Günaydın, kamuda liyakatsizliğin önüne geçilmesi için mülakat sisteminin kaldırılması çağrılarını yinelediği konuşmasında, konuyu Kıbrıs’taki yolsuzluğa getirdi. “Ama o mülakata girenlerin bir kısmının diploması da sahte. Ya da üst düzeylere atadığınız insanların diploması da sahte” diyen Günaydın, şöyle devam etti:
‘NASIL BİR SİSTEM KURMUŞSUNUZ?’
“Bakın, örnek veriyorum. TRT Kıbrıs temsilcisi olarak Sefa Karahasan’ı atamışsınız. Adamın diploması iki ayda yüksek lisans, 40 günde üniversite diploması… Ya arkadaşlar biz de bu okulları okuduk. Dört yıldan aşağı üniversite bitiren bir insan var mı? Nasıl bir sistem kuruyorsunuz ki adam 40 günde üniversite bitiriyor, üstelik de denkliğini veriyorsunuz? Yetmiyor bir de götürüyorsunuz, Kıbrıs’a TRT temsilcisi olarak atıyorsunuz? Güvenilir, evrakta sahtecilik yapmayan, üç kağıtçı olmayan bir temsilci atama yeteneğiniz de mi yok? Ayıp değil mi?”
“Bu memleketin bu sistemini böylesine utanılacak bir düzeye getirmeye kimin ne hakkı var?” diye soran Günaydın, üst düzey mevkilerde başka sahte diploma kişilerin olduğunu savunarak şu tepkiyi gösterdi:
‘ŞAKIR ŞAKIR DİPLOMA SATIYORLAR’
“Sahte diploma vakası sadece bu adamla sınırlı olsaydı…. Aranızda çok üst düzey görevler yapmış olanlar, Balkanlarda üniversiteler açtılar. Şakır şakır diploma satıyorlar, buralarda denkliklerini veriyorsunuz ve insanlar bir taraftan da hiç hak etmedikleri üniversite diplomaları alıyorlar. Bilmiyor muyuz? Ayıp değil mi?”