ERDOĞAN’IN KIRK DOKUZ BUÇUĞU Seçim Analizleri (2)

Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimin ilk turunda seçilemedi, oyların %49.50’sini aldı.

Neden? Bunu siyaset bilimciler, siyasal iletişimler, sosyol psikologlar veya ilgili bilim insanları akademik disiplinlerle analiz edecektir.

 Ama bence pek çok en önemli nedenden birisi Sayın Erdoğan kampanyasını suçlama, iddia ve ithamlar üzerine kurdu. Hatta montajlanmış görüntülerle PKK’lı hainlere Kılıçdaroğlu’nu alkışlattırdı. Muhalefete olan güveni sarstı. Seçmenin kafasında muhalefet PKK’lı oldu. Kılıçdaroğlu, kandilden talimat alan, FETÖ’cülerin umut bağladığı kişiydi. Eğer kazanırlarsa erkekler erkeklerle, kadınlar kadınlarla hatta hayvanlarla evlenme serbest olacaktı. Aile düzeni yıkılacaktı. Diyanet kapatılacaktı. Vesaire.

Tamamen algıları yönetmeye dayalı bu ve benzeri söylemler
Muhalefet  partileri ve liderlerinin kitlelerle kurdukları ilişkiyi ve inanç bağını kopardı. Kuşkular giderek endişeye dönüştü.

Bundan sonrası için hiç bir vaatte bulunmayan Erdoğan, sorgulamayan, tercihlerini bilinç ve düşünceye dayalı  değil algılarla belirleyen, bireysel menfaatlerini öne çıkararan seçmenlere oynadı. Onları önce kararsızlaştırdı. Kendisinin gitmesi halinde “Her Şey Çok Kötü Olacak” diye onları inandırdı ve yanına çekti.  
Siyaset termolojisyle söylersek; kara propaganda yaptı, çamur atıp iz bıraktı, belden aşağı vurup çökertti.

Ülke elden gidiyordu. Vatandaş oyunu ülkeyi koruma ve savunma aracı olarak gördü.

 Ama tüm bunlar yetmedi, kazanamadı, hatta 3 puan kaybetti. Karşısındaki adaylar oy toplamlarıyla O’nu geçti.

Yurttaşlarımızın çoğunluğu Erdoğan’ın görevine devam etmesini, istemedi, değişim dedi.

28 Mayıs’ta yapılacak olan seçim işte bu mesajın oy oranıyla  onaylanması anlamına gelecektir. Yurttaşlarımız ya Erdoğan ve düzeninin devam etmesini veya değişimi yönünde tercih kullanacak, irade beyan edecektir.

Siz bakmayın ilk turun oy yüzdelerine, onları unutun. İki aday da sıfırdan başlıyor. Seçim 1 oy fazlalığı için yapılıyor. 1 oy bu kadar önemli.

Bana göre Millet İttifakı o 1 oyu almaya yakındır.
Ama bunun için de lider gerekli. Kemal Kılıçdaroğlu artık bir aday gibi değil  bu süreci doğru, akıllıca yöneten, stratejiler geliştiren  bir lider gibi davranmalıdır. 
Erdoğan’ın söylemlerinin şiddetini daha da artıracağı muhakkaktır. İkinci turdaki kampanya milliyetçilik kavramı temelinde yürüyecektir.

Buna karşı Kılıçdaroğl ne yapmalı?

Birincisi Erdoğan’ın söylemlerine cevap vermeli, elinde ne varsa ortaya koymalı, geçmişi raftan indirmeli, çekmeceden çıkarmalıdır.  Kimim PKK ile FETÖ ile somut ilişkileri olduğunu bilgi ve belgelerle ortaya koymalıdır.

İkincisi hangi şeylerin nasıl güzel olacağını ülkeye bahar gelince neler olacağını anlatmalı, umutları artırmalıdır.  Kendi yöneteceği Türkiye’de yoksulluğun nasıl yenileceğini, ekonominin nasıl düzeleceğini, tarımın, hayvancılığın, üretimin hangi politikalarla ayağa kaldırılacağını, temel hak ve özgürlüklerin nasıl korunup geliştirileceğini anlatmalıdır.

İttifakı genişletmeli, Sinan Oğan ve Muharem İnce’yi sahaya davet etmelidir.

Mevcut 24 milyon oyu korumak, aradaki 2 milyon 520 bin oyu korumak ve en önemlisi de 8,5 milyon sandığa gitmeyen seçmeni sandığa götürmek, Millet İttifakı’nı başarıya taşıyacaktır.

Erdoğan’la aradaki çok fazla olmayan fark bundan başka nasıl kapanır ki, bilen varsa beri gelsin.