YEŞİLGİRESUN BELEDİYESPOR DENEYİMİ

Yeşilgiresun Belediyespor,  aidiyet duygumuz pekiştirdi, güçlendirdi, farklılıkları çok olan, bu nedenle de bir türlü ortak paydaları olmayan, uzlaşamayan bir kenti biraraya getirdi.

Yaşamımızdaki bir sürü olumsuzluğu 4 periyot boyunca unutuyorduk, potaya topla birlikte derdi, gamı, kederi atıp rahatlıyorduk.

Bir süre sonra….O 12 kişiye basketçi kimliğinin dışında kimlikler yükledik, her biri  bizim için savaşan kahramanlardı. 

Biz de taraftar olmaktan çıktık. Birer nefer olduk.

NBA'de görülecek kalabalıklarla hınca hınç salonları doldurduk, o salonlara sığmadık…

Maçlar, milli bir dava, kurtuluş savaşı, ezilen, horlanan, hırpalanan,Giresun'un çiğnenen onurunu kurtarma mücadelesiydi.

Çok büyüttük, çok abarttık.

Oysa…Mevcutlarımız şunlardı…

Muhteşem taraftar desteği, Başkan Kerim Aksu ve bir kaç yöneticinin takdire şayan çabası…
Yücel Platin'in deneyimi, bilgisi, görgüsü, Alexs'in 3'lükleri, John'un ribauntları ve Melih, Barkın, Ümit ve diğerlerinin de şanslı olduğu günlerde attıkları basketler… Şampiyonluğa işte bu argümanlarla odaklandık.

Ama olmadı, olamadı. Hele o son maçta bambaşka bir takım gördük. 

Dolayısıyla şampiyonluğa giden yolun son ve en keskin virajını dönemedik; 1.Lige çıkamadık…

Bu durum kentimizde yaşayan herkeste büyük bir hayal kırıklığı yarattı.
Hele de bir 'ezeli' rakibimiz Trabzon'un takımına yenilerek  elenmemiz zorumuza gitti.
Kahrolduk.
Öfkelendik. Yenilgimize bahaneler aradık. En olmadık senaryolar ürettik; " Bizim takımımız son maçında iyi değildi, yenildik, canımız sağolsun" diyemedik. 

Bunların hepsi şimdi geride kaldı. 

Şimdi…

Bu kent bu travmatik hali kısa sürede atmalıdır.

Şimdi gerçeği görme, anlama sakince düşünüp 'biz nerede hata yaptık, nerede yanıldık' deme zamanıdır.

Ve hepsinden önemlisi de asla "Giresun Basketbol Kenti Olacak" iddiasından vazgeçilmemelidir.

Çünkü bu iddia her şeyi içeriyor. Salon, kalıcı profosyonel bir basket takımı,amatör basketbolu özendiren çalışmalar…

Yani bu iddianın alt yapısını oluşturmak gerekir. 

Yerel yöneticiler halkının önüne hedefler koymalıdır.

Ve bu hedefler her zaman hayalleri de içerir 

Yeşilgiresun Belediyespor'un 1.Lige çıkması da böyle bir şeydi.
 

Kerim Aksu'nun hayali idi ve hepimizin hayali oldu. Bu hayaii gerçekleştirmek zaman alacak.  

                                   *                                  *                                           *

Coplama konusuna gelince…

O ayrı bir yazı konusu.

Ama Emniyet Müdürü Sayın Hikmet Bulak'ın taraftarın tümüne yönelik  saldırı olarak değerlendirilen bu olayın sorumluları hakkında işlem yapacağını biliyorum,(açıklamasında da vardı) ve bunun sonucunu da bütün Giresunlular gibi ben de merakla bekliyorum.  

Giresun Polisi, Giresun'un Polisidir. Giresunlu polisini sever, onları kendi güvenliklerini sağlayan kamu görevlileri olarak bilir. Bugüne kadar bu  böyleydi.

Taraftar kılığına girmiş elinde taşla saldıran provokatör de, polis kıyafeti giymiş elindeki copu hedef gözetmeksizin var gücüyle sallayan 'kötü niyetli adamlar' da polis-halk ilişkisini bozamaz

Hele de elinde kanlı silahı ile kentlerde gezen,askere-polise kurşun atan teröristlere bile müsamaha gösterildiği bir 'süreçten' geçerken taraftarları sakat bırakacak kadar, sırtında iz bırakacak kadar, spazm geçirtip dili boğazına kaçacak kadar coplamak affedilemez.

Bu şekilde bir güç gösterisi yapan polisleri de sanıyorum nazikliği, beyefendiliyle tanıdığımız Sayın Bulak da teşkilatında istemez. 

Polise taş atan da zaten Basketbol gibi elit bir spor dalının taraftarı değildir.

Onları da bu kulübün yöneticileri taraftar kabul etmeyecek, istemeyecektir.

Sonuç olarak…

Bu kenti basketbol üzerinden germeye kimsenin  hakkı yoktur, en kısa zamanda huzur yeniden tesis edilmelidir.