EKRAN KARASI

Tarihe not düşelim…
26 gün önce özgür, tarafsız, objektif , yayıncılık, gerçek habercilik yapacağız iddiasıyla ve iyi niyetiyle yayın hayatına başlayan Olay TV, sahibi Cavit Çağlar’ın, dediğine göre “iktidardan gelen baskılar “sonucunda bu akşam kapandı. (Henüz yalanlayan yok, eğer öyleyse vahim bir durum var demektir)
Ekran karardı.
180 gazeteci-yayıncı arkadaşımızın işine son verildi. Onlar da işsiz gazeteciler arasına katıldılar.
Beni en çok da bu tarafı ilgilendirdi.
Onları en iyi anlayanlardan birisi de, mesleğini güçlükle yapmaya çalışan, yapamayan benim.
O yüzden içim acıdı…

Sonra kara ekrana bakarak sordum: Ülkem nereye?
O karalık, koyu siyahlık ne çok şey anlatıyor, anlayana!
Mesela ışığa yaklaştığımızı…
Çünkü günün en kara zamanı sabahın aydınlığına yaklaşıldığı andır.

Bu yüzyılda ekran karalığı alın karalığıdır, yapışır kalır.

Bitecek bu günler. Kötü ve kötülük baki değil.
Ekranlarda gördüğünüz çoğu ‘eşik bekçisi’ müsvetteler gidecek.
Gün gelecek Demokrasimiz ve Cumhuriyetimiz özgür basınla güçlenecek.
Kalkınmamızın, gelişmemizin, muasır medeniyetler düzeyine ulaşmamızın temel koşullarından birisidir bu.
Dürüst, namuslu, ahlaklı erdemli, evrensel etik değerlere bağlı, ülkesinin hak ve menfaatlerini, kamu çıkarlarını savunan, sorgulayan, eleştiren gazeteciler, aydınlar, bilim insanları ekranlarda, sütunlarda olmalı ve özgürce halkımızın doğru haber ve bilgi almalarını sağlamalıdır.

Bunun kime ne zararı var?

Şimdiki inandırıcılığı, güvenirliliği kalmamış, izlenmeyen, dinlenmeyen, okunmayan yandaşlıktan sabıkalı veya yandaş olmayanlarla ikiye bölünmüş, kutuplaşmış bir medyanın kimseye, en başta da iktidara hiç bir yararı yok.
18 yılın sonunda geldiğimiz yer tam da burasıdır.

Onarılacak, değiştirilip düzeltilecek, rayına oturtulacak çok şey var ama ilk sıraya galiba medyayı ve medya özgürlüğünü koymak lazım.
25.12.2020