Okullarda çocukların eğitim araç gereçlerine ulaşma, barınma, beslenme sorunları vardı. Şimdi buna bir de temizlik eklendi.
Eğitimdeki kirlilik temizlenmiyor.
Çünkü…Geçen yıl temizlik görevlilerine 17 bin liralık asgari ücret veriliyordu. Ama bu dönem sistem değişti. Personelin İŞKUR bünyesindeki İşgücü Uyum Programı’ndan karşılanmasına karar verildi. Haftada üç gün ve azami 22,5 saat çalışma süresi öngörüldü. Ücret ayda 8 bin 447 lira olunca yeterli personel bulunamadı.
Hal böyle olunca okulların içi dışı pislik içinde…
Okulları temizleyin yok, bırakın biz temizleyelim yok, para verelim temizleyelim yok, işçi tutalım temizleyelim yok, işçi bulun temizlensin yok, belediye temizlesin yok, nasıl temizlenecek, kim temizleyecek cevap yok.
Bakan belediyelere izin vermiyor, CHP’liler okulları temizledi denmesin diye…İşçi alınacak dedi en son…
Hani dünya lideriydik, bizi kıskanıyorlardı?
Bu çağda, bu yüzyılda okulların temizlemeyen bir ülke olmak ne kadar kötü ve ayıp bir şey. Süpürge, su, sabun ve temizlikçiyi yanyana getiremeyen bir iktidar ve onun Milli Eğitim Bakanı tarafından yönetiliyoruz. Bu kader midir? Hayır, başkanlık ve tek adam Cumhuriyetinin sonucudur. Okulların her şeyi güvenilen hademeleri bu dönemde gitti, rant düzeni ve sistemi geldi. Milli eğitimde para ve siyaset egemen oldu. Temizlik işini yapacakları AKP il başkanları belirliyor,liste veriyor.
Bunların temizliği dinden, imandan gelmiyor. Sanki pislik ruhlarına işlemiş.
Vakıflar, cematlar, tarikatlar ve gerici,yoz, anti laik, cumhuriyet karşıtı, bilim ve akıldışı eğitim sistemiyle kirlettikleri okulları bu sefer temizlemeyerek daha da kirletmeye, pisliğin üzerinde oturmaya devam edecekler. Bu arada 70’li yıllarda yok edilen, Kolera, Sıtma, Çiçek ve solunum yolu hastalıkları hijyensizlik nedeniyle yeniden hortladı. Türk Tabipler Birliği’nin raporları var.
Bu çok ciddi bir sağlık ve güvenlik sorunudur. Veliler çocuklarını okula göndermekten imtina ediyor.
Olan çocuklara oluyor. Yazık…Zihinlerinden sonra sağlıkları da kirlilik tehditi altında.