Giresun Tabip Odası ve Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) yönetici ve üyeleri Giresun Prof. Dr. A. İlhan Özdemir Devlet Hastanesi önünde basın açıklama
Giresun Tabip Odası ve Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) yönetici ve üyeleri Giresun Prof. Dr. A. İlhan Özdemir Devlet Hastanesi önünde basın açıklaması için biraraya geldiler. Sağlık emekçileri aynı gün özlük haklarının iyileştirilmesi, sağlıkta şiddet yasasının çıkarılması ve Kovid-19’un meslek hastalığı sayılması için iş bırakma eylemi yaptılar.
(SES) Giresun İl Temsilcilik Eşbaşkanı Gökhan Topal, burada yaptığı açıklamaya, “Covıd-19 pandemisinde can verirken canından olan her meslek grubundan 544 sağlık emekçimizi rahmetle anıyor ve tedavi altında olan tüm sağlık emekçilerine ve vatandaşlarımıza acil şifalar diliyoruz. Bir meslektaşımız, bir kadın sağlık emekçisi ATT’miz şu anda Aksu Eğitim Araştırma Hastanesinde yoğun bakımda ECMO cihazına bağlı olarak yaşam mücadelesi veriyor. Kendisine acil şifalar diliyor, tüm kalbimiz ve dualarımız ile yanındayız diyoruz. Sağlığına kavuşarak görevine, aramıza döneceğine inancımız tamdır.” sözleriyle başladı.
Gökhan Topal, sözlerinin devamında şunları söyledi:” Aylardır sağlık alanındaki sorunları duyurmak, çözüm önerilerimizi paylaşmak için eylemler yapıyoruz ve yapılan bu eylemler sadece sağlık emekçilerinin hakkını korumak için değil halkında sağlığını korumak içindir çünkü sağlık emekçilerini korumadan halk sağlığını koruyamazsınız.
Pandemi tüm ağırlığı ve yıkıcı etkisiyle devam ediyor ve biz sağlık emekçileri bu ağır yükün altından kalkmaya çalışıyoruz. Herkes bilmelidir ki biz bu yükün altında kalırsak ezilecek olan toplumdur.
Dünya ülkeleri arasında en az maaş alıp en fazla şiddete uğrayan biz sağlık emekçileriyiz. Hatta olay O kadar trajikomik bir noktaya gelmiştir ki Türkiye’de doktorluğu bırakıp yurtdışında restoranda çalışan doktorlarımız bile var.
Peki neden gidiyor sağlık emekçileri yurt dışına? Sorun sadece para mı ? Uğradığı saldırıda elinden yaralan, mesleki hayatı tehlikeye giren ve sonrasında istifa eden Dr. Ertan İskender’i gördükleri için olabilir mi? Ya da daha tıp fakültesi 3. sınıf öğrencisi iken kaldığı cemaat yurdunda baskılara dayanamayarak intihar eden Enes Kara’yı gördükleri için olabilir mi? Konya’da, Urfa’da ASM’ler de silahlı saldırıya uğrayan meslektaşlarını gördükleri için olabilir mi ? Ankara Numune Hastanesi’nde kendilerine saldıranlardan korunmak için travma tahtaları ile acile servise barikat kurmaya çalışan sağlık emekçilerini gördükleri için olabilir mi ?
Yurtdışına sadece doktorlar mı gidiyor? Diğer sağlık emekçileri de gidiyor, peki onlar neden gidiyor? Saçlarından tutulup yerde sürüklenirken durun ben 6 aylık hamileyim demesine rağmen darp edilen Gülhan hemşireyi gördükleri için olabilir Mİ? Ya da 21 suç kaydı olmasına rağmen elini kolunu sallayarak sokakta gezen birisi İstanbul Kartal 10 Nolu ASM de Ömür hemşireyi silahla vurup öldürdüğü için olabilir mi ? Ya da 3 yaşında bebeğe damar yolu açarken bebek ağladı diye saldıranlar hemşireyi hem karakol öncesi hem de karakol sonrasında darp ettikleri için olabilir mi ? Trafikte yol verme kavgası yüzünden dövülen 112 ekiplerini filan hiç saymıyoruz artık.
2021 de 364 sağlık emekçisi görev başında şiddete maruz kalmış. Yani her gün en az birimiz darp edilmişiz ve saldırganların %34 ‘ü hakkında hiç bir işlem yapılmamış. 2015 ve 2020 arası ise 23333 beyaz kod vakası olmuş. Günde 13 ayda 400 vaka eder. Resmi rakamlara göre 85 bin insanımızın öldüğü pandemiyi Twitter’dan yöneten sağlık bakanımız ise 23 tweet atmış şiddet olaylarına KARŞILIK yani her 400 şiddet vakası için sadece tek bir tweet.
Biz sağlık emekçileri şiddet ile mücadele için etkin yasa istiyoruz. Cezaların arttırılmasını tutukluluk hali getirilmesini ve cezaların ertelenmemesini istiyoruz. Yaşamak ve yaşatmak istiyoruz. Siyasiler hakkında en ufak sosyal medya paylaşımı yapanların dahi tutuklandığı ülkemizde görev başında canımıza kast edenlerin hak ettikleri cezaları almasını istiyoruz.
Yıllarca hastane kuyruklarını kaldırdık diyenler şimdilerde günlerce hastanelerden randevu alınamamasına sessiz kalmaktadırlar. Bizler sağlık hizmeti versek de aynı zamanda sağlık hizmeti alan insanlarız. Herkesin sağlık hakkı için buradayız. MHRS sisteminde hastalar aylarca sıra bulamıyor, acil başvuru sayıları olağandışı boyutlara ulaştı. Hekimlere dayatılan 5 dakikalık muayene sorunu çözmez. 5 dakikalık süre ne tanıya ne tedaviye yeter ancak hastalıkları daha da arttırır. Sosyal medyada bir hekim arkadaş 2500 hastanın başvurduğundan bahsediyor acil servise. Normal şartlarda bu kadar hastanın başvurması için deprem, sel gibi doğal bir afet olması gerekiyor. Basına verdiği demeçte Giresun Aksu Başhekimimiz hastanenin bir yılda neredeyse Giresun’un tamamına baktığından bahsediyor ama ilimizde diğer 15-16 hastane ve yüzlerce aile hekimliği de hasta bakıyor. Bu yürütülebilir bir sağlık sistemi değildir. Çözüm koruyucu sağlık hizmetlerini önceleyen birinci basamak sağlık hizmetidir.
Sağlık emekçileri geçim sıkıntısı çekerken, her gün her şeye zam kaldığı bu zamanlarda işyerlerinde can korkusu ile çalışırken sırça köşklerinde aidatlarınız ile keyif çatmalarına izin vermeyin.
Biliyoruz ki halkımız bizim yanımızdadır çünkü taleplerimiz toplumun talepleridir. Taleplerimiz sizin için, bizim için, hepimiz içindir. Sağlık hakkı mücadelesinde yan yanayız.”
COMMENTS