Manşet Üstü

15 TEMMUZ..

O gece….

En uzun gecenin daha başlangıcında, Ankara’dan, İstanbul’dan ilk haberler gelmeye başladığında, saat 21-22 civarlarında aynen şöyle yazmışım:
ASKERLER YÖNETİME BAŞKALDIRDI. DARBE DEĞİL,TEŞEBBÜS,BİR NATO OPERASYONU OLABİLİR
Bir bilgi kirliliği var. Ancak olağanüstü olan askeri hareketlilik. Ankara’da jetler alçak uçuşuyor. Bütün önemli kavşaklar geçiş yasağında…Genel kurmay, TBMM,Çankaya ve saray. Aldığım bilgi askerlerin yönetime başkaldırısı var. Ama emir komuta zinciri içinde değil, Bir NATO OPERASYONU bence…
Askerler IŞID ve PKK ile ilgili bilgiler doğrultusunda operasyon yapmak isteyip buna engel olunmuş da olabilir.
Sakin olmaya ihtiyaç var.
Demokrasimize bir şey olmamalı
UMARIZ BU BİR DARBE DEĞİLDİR.

Sonrasında bir de köşe yazım var. Hala güncel….
Şöyle…
Fetullah Gülen’e bağlı teröristler, 15 Temmuz gecesi Türkiye’nin yönetiminin tümünü silahlı güç kullanarak ele geçirmek istediler.
Ancak vatanseverler; askerler, polisler, milletvekilleri, basın, STK ve halkın ortak sokak direnişiyle, iktidarın kontrolü ele almasıyla bu plan başlangıç aşamasında bozuldu, bertaraf edildi, darbe teşebbüs aşamasında kaldı.
Ancak tehlike geçmedi…
Bir daha böyle bir terörist eylemle karşılaşmamak için öncelikle bu örgütlenmenin hala varlıklarını sürdürdüğü her fırsatta dile getirilen kripto yapıları çökertilmelidir.
Tövbe ettiler diye korunup kollanılmamalıdır.
Bu cemaatin iç ve dış bağlantıları, özellikle siyaset kurumu içindeki aktörleri, yıllar içinde devletin güvenlik, istihbarat, yargı, eğitim gibi alanlarına onları yerleştirenler, yönetme ortağı ve paydaşı yapan güçler de, tarihi çok eskilere, 17-25 Aralık’tan da öteye götürerek yargı karşısına çıkarılmadır.
FETÖ’cü hainlerin 1 numarasından sonraki önderlerinden oluşan kadrolar, yaklaşık 20 bin kişi yurt dışında. Onları getirecek bir uluslararası etkin bir hukuk süreci başlatılmalıdır.

Yani samimiyet, tutarlılık ve kararlılıkla etkin bir mücadele yapıldığına toplumu inandırmak gereklidir.
Bunu sağlayacak olan olağanüstü hal koşulları, kararnameler düzeni ve yüz binlerce kişiyi yargı kararlarını beklemeden işten atmak değildir.
Bağımsız hukuk, özgür basın, temel hak ve özgürlükler, liyakat ve diğer güçlerle korunan bir parlamenter demokrasidir.
Denetleme özellikli bir Anayasadır.
Yani Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin bütün değerlerini ülke yönetiminde hakim kılmaktır.

Emperyalizmin maşaları, yerli işbirlikçileri, terör örgütleri, şeyhler, müritler, tarikatlar, cemaatler tahribatlar yarattılar ama cumhuriyetimizi bugüne kadar ele geçiremedilerse, devletimizi yıkamadılarsa, bu değerlerin sistemi koruması yüzündendir.

15 Temmuz şehitlerimizi, öncesinde ve sonrasında, bugüne kadar Cumhuriyeti canlarını vererek savunanları, bu uğurda şehit olanları saygı, rahmet ve minnetle anıyorum.
Kahrolsun bütün darbeler, bütün vesayet düzenleri, monorşi, oligarşi ve Faşizm.
Yaşasın demokrasi ve Cumhuriyet…

15 Temmuz bize gösterdi ki; Hiçbir güç millet iradesinden güçlü değildir.
Hala aynı fikirdeyim. Fetullah Gülen Cemaati ve diğer Cumhuriyetimize kast eden terör örgütleri, teröristleri, ‘dahili ve harici bedhahları’ yok etmeden, ilişkileri ve bütün ayakları ortaya çıkarılmadan, hesap sorulmadan bu ülkeye rahat yok.
Ufuk Kekül

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir