1937 yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün imzaladığı kararname sonrasında yeniden üretimine başlanan 18. yüzyılda yöre kültürünün bir parçası olan Tamzara dokuması, ikinci kez hayat buluyor. Şebinkarahisar Belediyesi öncülüğünde 2020 yılında sosyal gelişmeyi destekleme programı kapsamında DOKA’ya (Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı) hayata geçirilen “Kadınlar Dokuyor” projesinde önemli gelişmeler yaşandı. Tamzara’da kurulan dokuma tezgahlarında 20 kadın üretim yapıyor. Biz Kadınlar Dokuyor Kooperartifi başkan yardımcısı ve satış sorumlusu Nurgül Kuru, Tamzara dokumasının 18. yüzyıldan bu yana üretilen yerel halk kültürünün önemli bir öğesi olduğunu vurguladı.
Kuru, özelliklerini şu cümelerle anlattı: “Tamzara Dokumasının ayırt edici özelliği bezayağı ve rips dokuma örgüsünün dokumalarda yoğun olarak kullanılmasıdır, dokuma tezgâhlarında el emeği ile dokunur. Genelde pamuk ipliği kullanılmakla birlikte keten ve kenevir ipleri de kullanılır. Tamzara Dokumasının çözgü ipliği %100 pamuktur. Tamzara Dokumasının ince olması, örme aralarında yer alan boşluklar suyu absorbe eder ve gözeneklerin tuttuğu su, hava akımı ile kolay kaybolur. Bu nedenle teri çeken ve kolaylıkla kuruyabilen bir kumaştır”.
Bu dokuma türünün geçmişte; sofra bezi, peştamal, başörtüsü, hamam bürüklüğü, önlük, mendil, çarşaf, dırıl, gazelina gibi ürünlerde kullanıldığını belirten Nurgül Kuru, günümüzde ise, elbise, gömlek, kravat, şal, fular, masa örtüsü, perde, hediyelikte kullanıldığını söyledi.
Kuru ,” Şebinkarahisar belediyesi tarafından 30/09/2019 Türk Patent Marka Kurumuna yapılan başvuru neticesinde Coğrafi Tescil belgesi alarak markalaşma yolunda ilk resmi adımı atmış olduk .
Şu anda atölyemizde 20 tezgahla çalışma yapıyoruz ve hem sosyalleşmek hem aile bütçesine katkıda bulunmak, ayriyeten unutmaya yüz tutmuş tarihimizi bir sonraki nesillere aktarmak adına Şebinkarahisar’lı Kadınlar olarak canla başla elimizden geleni yapıyoruz.
Atölyemizde ve farklı mahallelerimizde halk eğitim bünyesinde dokuma kurslarımız açılmaktadır” dedi.