Ak Parti Giresun teşkilatı karmakarışık. Adeta kazan kaynıyor, içine düşen de yanıyor.
İki, bazen üç cepheli bir bölünme yaşanıyor. "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarksını herkes ayrı makamdan söylüyor.
Sesler detone…
Siyasette genel geçer teamüldür: İl Başkanı genel başkanı temsil eder.
Oysa Giresun Ak Parti'de bu durum farklı. İl başkanı Sabri Öztürk, (üstelik de seçimle gelmiş) baypas edilmiş durumda. O'nun yerine ilçe başkanı figüran olarak kullanılıyor.
Partinin iftarını bile O'na verdirtirdiler.
Öztürk'ü uzun süredir görevden aldırmaya uğraşıyorlar. Ama beceremiyorlar.
Suçu ne bilemem. Bize karanlık.
Rivayetler muhtelif. "Patronun ve adamlarının dediklerini yapmadı" diyorlar.
Sabri Öztürk, susmayı tercih ediyor. Tüm bu hakaretler ve aşağılayıcı itibarsızlaştırmalar karşısında kendini savunmuyor. Üstelik bir de avukat… Kendi hakkını savunmayan başkasının hakkını nasıl savunur ki?…
Bir bildiği vardır belki de, kimbilir…
Beni onların içişleri hiç ilgilendirmiyor. Çok da umurumda değil. Karışmak da istemem. Bana ne!..
Ha o, ha öteki…Yesinler birbirlerini, altta kalanın da canı çıksın.
Ama bu kayıkçı kavgasının kimseye yararı yok ve olan Giresun'a oluyor.
Giresun ne çektiyse bu tür kavgalardan çekti.
Valileriyle, belediye başkanıyla, rektörüyle, STK'larıyla, FKB'siyle, işadamıyla, basınla, yetmeyince de kendi kendileriyle kavga ediyorlar
Hizmet için kavga eden siyasetçi yok.
Olursa işte o zaman başımız göğe değer.