Sevgili okurlarım. Bu köşe yazımda önceki hafta Ankara’da gerçekleştirdiğimiz ziyaretlerimize değineceğim.
Bildiğiniz gibi TİNGADER( Türkiye İnternet Gazetecileri Derneği) olarak bu ziyaretlerde genel başkanımız Mehmet Ali Çelik, Başkan Yardımcısı Müslüm Aktürk, Teşkilat Başkanı Ömer Faruk Ali ve yönetim kurulu üyelerimizle birlikte Kadınlar Kurulu Başkanı olarak ben de yer aldım.
Amaç, dernek olarak faliyetlerimizi anlatmaktı.
Bununla birlikte Türkiye’nin gündeminde olan, sosyal medya ve internet haberciliği yasası teklifine ilişkin görüşlerimizi, önerilerimizi aktarmaktı.
TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilerek genel kurulda görüşülecek olan yasa biz gazetecilere sansür ve çok sayıda nedenle cezalar getiriyordu. Yazmayan, haber-yorum yapamayan, düşünce ve kanaat oluşturmamıza engel olan bundan dolayı da eleştirilen, tepki gören bu yasanın geri çekilmesine istiyorduk.
Heyetimizin ilk ziyareti bu yasanın hazırlandığı Türkiye’nin yönetildiği merkezdi. Saraya giden ilk Giresunlu gazeteci olduğumu düşünerek geçtik kapılardan.
Cumhurbaşkanlığı makamının bulunduğu Beştepe’deki külliyede Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı ve Yerli Düşünce Derneği Onursal Başkanı Yalçın Topçu’yla 3 saati aşan bir görüşme yaptık.
Sağolsun…Bizleri tek tek dinledi.
Sayın Topçu’nun nazikliği, zerafeti ve tarihe,Türkiye ve uluslararası ilişkilere ilişkin değerlendirmelerine hayran kaldım.
Ev sahipliğine teşekkür ediyorum.
Ardından daha önce planlandığı gibi programımız TBMM’de sürdü. Başkan ve yönetim kurulu üyelerimizin memleketlerinin milletvekilleriyle görüştük. Diğer vekillerimizle il dışında olduklarından, başka programlarından dolayı makamlarında olmadıklarından bize randevu veren Ak Parti Giresun Milletvekili Sabri Öztürk, CHP İstanbul Milletvekili Gülizar Emecen bizleri makamında ağırladı. Sayın Öztürk ve Emecan’la yasanın dışında Giresun’un sorunlarını konuşma, hizmet önceliklerimizi anlatma fırsatı buldum.
Çok da yararlı oldu.
Öztürk’e ve hemcinsim, asla Giresunlu olduğunu unutmayan dostluğumuz hep süren Gülizar Emecan’a da ayrıca teşekkür ediyorum.
Bununla birlikte TBMM’de aynı gün önceki dönem Tarım Bakanı Eşref Fakıbaba ve çok sayıda milletvekilini ziyaret ettik ve dosyalarımızı sunduk.
3 gün içinde Ankara’da ayrıca; Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu gibi .çeşitli kurumlarla ve kişilerle görüşmelerimiz
sürdü.
Sonuç olarak; görevimizi yapmanın huzuruyla memlekete, Giresun’a döndük.
Elimizi kolumuzu bağlayan bu yasanın görüşülmemesini, en azından şimdilik askıya alınmasını sağlayan meslek örgütlerinden birisi olarak mutluluk duyduk.
Bu vesileye; basın özgürlüğü için mücadele eden bütün kişi ve kuruluşlara, haberlerinde, yorumlarında bu konuyu gündemde tutan meslektaşlarıma teşekkür ediyorum.
Bu yazı biraz tarihe not düşmek gibi oldu.
Öyle ya ne demişler: Söz uçar, yazı kalır…
Haftaya görüşmek üzere…