BAŞBAKANIN KAHRAMANI VE BİZİM ‘ALÇAK KATİLİMİZ’…
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon’da partisinin mitinginde yaptığı konuşmayı, kanım donarak, yaratacağı sonuçlardan endişe ederek izledim.
Ne dedi Erdoğan?..
“Ne yaptılar biliyor musunuz?
“Bu kahraman Trabzonluyu bir gece, tam 91 yıl önce 27 Mart gecesi Ankara'da alçakça şehit ettiler. Kardeşlerim, Ali Şükrü Bey'in katledilmesinin çok önemli bir manası var. Katiller, Ali Şükrü Bey'e suikast düzenlerken, aslında Meclis'teki her vekile korku salıyor, 'ayağınızı denk almazsanız, sonunuz Ali Şükrü Bey gibi olur' diyorlar”…
Buradan da Menderes’e geçiyor ve hiç ilgisi olmadığı halde sözü kendisine ve 17 Aralık sonrası yaşananlara getiriyor.
Bu konuşma bir ruh halinin ürünü. Bilinçaltına yer eden bir suikast korkusunun, hayal dünyasında üretilerek senaryolaştırılması…
Erdoğan, senaryosunu oynuyor.
Sonunun örnek verdiği ve aklında olan diğer kişilere benzeyeceğini öne sürerek, seçmenlerden oylarıyla iktidarını sürdürmesini sağlamalarını istiyor, bu şekilde korunacağını, kopuşu, bitişi, tükenişi bu şekilde durduracağını sanıyor.
Neyse konuşmanın bu tarafını psikanalistlere, siyaset bilimcilere ve diğer bilicilere bırakalım.
Ali Şükrü tarafını irdeleyelim. Bu sözler ne anlama geliyor, ona bir bakalım.
Aslında Trabzon’un ekonomi, siyaset, sanat, edebiyat, spor, bilim ve pek çok alanda başarılı olmuş pek çok isimi var. Onlar dururken, ilk mecliste bu ilin milletvekili olarak görev yapan eski Osmanlı subayı, devrim karşıtı, hilafet yanlısı, Atatürk muhalifi görüşleriyle tanınan ve tartışmalı, henüz aydınlatılamamış bir suikast sonucunda öldürülen Ali Şükrü Bey’i yüceltmek niye?.
Erdoğan neden sadece Allah rahmet eylesin demekle yetinmiyor?
O’nun için “yürekli bir yiğit” diyor.
Tamam, amenna. Kendi doğrusu, söyleyebilir.
İlahlaştırabilir, tapıp tapınabilir.
Kendisine örnek alıp kahramanı yapabilir.
Ama O’nun üzerinden Cumhuriyet’e, Atatürk’e ve bu olayın faili olduğu varsayılarak yine sır biçimde öldürülen Milli Mücadele Kahramanı Osman Ağa’ya hakaretler yağdıramaz.
Onları ve bu ülkeyi kuran, cumhuriyeti, varlığımızı borçlu olduğumuz kişileri “katil, alçakça milletvekili öldüren suikastçılar” olarak adlandıramaz.
Erdoğan, hep yaptığı gibi bu son konuşmasıyla yine iki taraf yarattı, yine böldü…
İki komşu il arasında unutulmaya yüz tutmuş itilafı yeniden canlandırmaya çalıştı.
Şimdi bir tarafta 'kahramanı' öldürülen bir il Trabzon, öteki tarafta kahramanı alçak katil yapılan il Giresun var.
Bu ilin de asla Başbakan’a ‘katil-alçak suikastçı kim’ diye soramayacak milletvekilleri, hala o milletvekillerinin partisine oy verecek halkı var.
Kemiklerin sızlıyor Osman Ağa…