CHP GİRESUN MİLLETVEKİLİ BÜLENT BEKTAŞOĞLU, KARADENİZ VE ÖZELLİKLE GİRESUN’DAKİ HES’LERİN, İNSAN VE DOĞAYA VERDİĞİ ZARARLARIN TBMM’DE KURULACAK ARAŞTIRMA KOMİSYONUYLA BELİRLENMESİ İÇİN ÖNERGE VERDİ
CHP Giresun Milletvekili Bülent Bektaşoğlu, Hidro Elektrik Santrallerinin (HES) durdurulmaması ve mevcutların kontrol edilmemesi ve denetlenmemesi halinde Karadeniz’de, yakın gelecekte kuraklık ve çölleşme tehlikesi olacağını öne sürdü.
“HES’LERİ TBMM KOMİSYONU ARAŞTIRSIN”
Bektaşoğlu, Karadeniz’de ve özellikle Giresun’da HES’lerin yarattığı doğa ve insan yaşamına yönelik tahribatların araştırılması ve gerekli önlemlerin alınması ve bu konuda bir rapor hazırlanarak tespitler yapılması gerektiğini belirterek, TBMM’de Araştırma Komisyonu kurulması için önerge verdi.
Milletvekili önergesinde, 2025 yılına kadar Türkiye’de 4 bine yakın HES yapılacağını belirterek, ülkemizde enerji ihtiyacının güneş, rüzgar gibi alternatif kaynaklar yerine doğaya, çevre, insan ve diğer canlıların yaşamlarına zararlı olduğu bilimsel bir gerçek olarak kabul edilen halen karşılanmasının doğru olmadığını savundu.
“EN FAZLA TAHRİBAT VE TALAN AKSU’DA”…
Karadeniz’de aktif ve yapımı devam eden 271 lisanslı HES olduğunu ancak HES tahribatının en çok Giresun’da yaşandığını ve adeta suların talan edildiğini vurgulayan CHP milletvekili Bülent Bektaşoğlu,” Harşıt, Gelevera, Pazarsuyu, Çanakçı ve bütün derelerimizde ve ama özellikle Aksu deresinde daha şimdiden inşaatlar nedeniyle doğal yaşam tehdit altındadır. Burada, 60 KM uzunluğundaki Aksu deresi üzerinde 14 HES projesi uygulanmakta, Duroğlu beldesinden Karagöl dağlarının krater göllerinden sızan suların dereye dönüştüğü Aksu Köyü’ne kadar olan güzergahta, sınır ve kural tanımadan adım başı inşatlar görülmektedir. Bu inşatlar sırasında Giresun’da derelerin yatakları değiştirilmekte sonrasında ise en az yüzde 40 oranında bırakılması gereken can suyu birçok projede uygulanmadığı için akarsular kurumakta, akışkanlığını kaybeden sular denizdeki yaşamı da olumsuz etkilemekte, böylece sadece HES’lerin bulundukları alanın değil, bütün bölgenin ekolojik yapısı, turizmi, balıkçılığı, tarımı, hayvancılığı olumsuz yönde etkilenmektedir” dedi.
“COĞRAFYA VE İKLİM DEĞİŞİYOR, FINDIĞA ZARAR VERİYOR”
Bektaşoğlu önergesinde, şu görüşleri öne sürdü: “Özel şirketlerin enerji üreterek devlete satması adına su kaynaklarının tribünlere alındığı alanlarda dağlar devrilip, ağaçlar kesilerek tüneller açılmakta, büyük bir doğa yıkımı, kıyımı su yağması ve talanı yaşanmaktadır.
Oysa Bu HES’lerin tamamının faaliyete geçtiği düşünülse bile üretilen toplam enerji 5-6 bin Megavat civarında olacağından, bu üretim doğu Karadeniz illerinin yıllık enerji tüketimini bile karşılamayacak, dolayısıyla bir coğrafyayı ortadan kaldırmaya, cenneti çöle çevirmeye değmeyecektir”.
HES’lerin iklimi değiştirerek fındığın olgunlaşma sürecine de zarar verdiğini ifade eden Bektaşoğlu,son yıllarda meydana gelen hastalık ve randuman kayıplarının da araştırma kapsamına alınmasını istedi.
CHP GİRESUN MİLLETVEKİLİ BÜLENT BEKTAŞOĞLU’NUN ARAŞTIRMA ÖNERGESİ’NİN METNİ
——————————————————————————————-
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Gerekçelerini ekte sunduğumuz şekliyle; Karadeniz’de ve özellikle Giresun’da Hidro Elektrik Santrallerinin (HES)’lerin yarattığı doğa ve insan yaşamına yönelik giderek artan tahribatların araştırılması ve gerekli önlemlerin alınması ve bu konuda bir rapor hazırlanarak tespitler yapılması için; Anayasamızın 98. ve TBMM İç Tüzüğünün 104. ve 105. maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını saygılarımızla arz ederiz. 14.10.2016
Bülent Yener Bektaşoğlu
Giresun Milletvekili
GEREKÇE
Ülkemizin enerji ihtiyacı, güneş ve rüzgâr enerjisi gibi bir sürü alternatif üretim sistemleri dururken, nedense; doğal varlıklara, doğaya, çevreye, insana ve özetle tüm canlıların yaşamlarına zararı olduğu bilimsel bir doğru olarak kabul edilen HES teknolojileriyle gidermeye çalışılmaktadır. Oysa bu teknolojinin sahibi olan ve doğaya inşana zararlı olduğunu gören Avrupa, 50 yıldır HES kurmamakta ama bu sistemin teknolojisini bize satmaktadır
Bu nedenle Hükümetiniz döneminde, şu ana kadar verilen ruhsatlarla Türkiye´de 2025´e kadar yaklaşık 4 bin HES yapılması beklenmektedir.
Özellikle Doğu Karadeniz’de adeta bir HES cehennemini yaşamaktadır.
Şubat 2015´te Doğu Karadeniz Projesi kapsamında açıklanan verilere göre; bölgede halen aktif ve yapımı devam eden 271 lisanslı HES vardır. Özel şirketlerin enerji üreterek devlete satması adına su kaynaklarının tribünlere alındığı alanlarda dağlar devrilip, ağaçlar kesilerek tüneller açılmakta, büyük bir doğa yıkımı, kıyımı su yağması ve talanı yaşanmaktadır.
Oysa Bu HES’lerin tamamının faaliyete geçtiği düşünülse bile üretilen toplam enerji 5-6 bin Megavat civarında olacağından, bu üretim doğu Karadeniz illerinin yıllık enerji tüketimini bile karşılamayacak, dolayısıyla bir coğrafyayı ortadan kaldırmaya, cenneti çöle çevirmeye değmeyecektir.
HES tahribatının en çok yaşandığı illerin başında Giresun gelmektedir. Harşıt, Gelevera, Pazarsuyu, Çanakçı ve bütün derelerimizde ve ama özellikle Aksu deresinde daha şimdiden inşaatlar nedeniyle doğal yaşam tehdit altındadır.
Burada, 60 KM uzunluğundaki Aksu deresi üzerinde 14 HES projesi uygulanmakta, Duroğlu beldesinden Karagöl dağlarının krater göllerinden sızan suların dereye dönüştüğü Aksu Köyü’ne kadar olan güzergahta, sınır ve kural tanımadan adım başı inşatlar görülmektedir. Bu inşatlar sırasında Giresun’da derelerin yatakları değiştirilmekte sonrasında ise en az yüzde 40 oranında bırakılması gereken can suyu birçok projede uygulanmadığı için akarsular kurumakta, akışkanlığını kaybeden sular denizdeki yaşamı da olumsuz etkilemekte, böylece sadece HES’lerin bulundukları alanın değil, bütün bölgenin ekolojik yapısı, turizmi, balıkçılığı, tarımı, hayvancılığı olumsuz yönde etkilenmektedir.
Bu derelerin oluşturduğu hava ve iklim sirkülasyonu ile beslenen Ormanların tam ortalarındaki alanlarda kurulan, kurulacak olan HES’in oluşturduğu nemli iklim, kuraklık yaratmaktadır.
Özellikle HES’ler nedeniyle son yıllarda fındıkta çeşitli hastalıkların ortaya çıktığı da görülmektedir. Son olarak yaşanan küllenme hastalığının da bunlardan birisi olduğu söylenmektedir. Fındığın püseneklenmesine, zamanında çotanak haline gelmemesine ve randımanın düşük olmasına sebep olarak HES’lerin yarattığı iklimin etkisi vardır.
Tüm bu benzeri nedenlerle ve sorunların ortaya çıkarılması için gerekli çalışmaların yapılması amacıyla Anayasanın 98. TBMM İçtüzüğünün 104. ve 105. Maddeleri gereğince Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını arz ve teklif ederiz.