Terörizm din, ırk, mezhep, canlı, cansız varlık ayırmaz.
Dolayısıyla kimse başka tanımlar yaparak, hele de olanları “din:şiddet” formülüyle açıklayarak terörün tuzağına düşmemelidir.
Şöyle düşünmeliyiz.
Terörizm dünyaya karşı savaşır.
Tek hedefi yaşamları ortadan kaldırmak, zamanın akışını değiştirmek, özgürlükle elde edilen kazanımları, yeni, iyi ve güzel olanı yok etmek, insanlarda ölme, öldürülme korkusu, yılgınlık ve iletişim bozukluğu yaratmaktır.
Bunda da başarılı oluyor.
İşte son örnek Fransa’da yaşandı.
Teröristler Avrupa’nın orta yerinde, birkaç noktada birden tam da tanımına uygun bir eylem yaptı.
Adını ‘devlet’ koyan bir örgüt IŞİD yaptı bu kanlı eylemi.
Ama terörizm Faşizm kadar bile bir ideoloji değildir.
Siyasi terminolojide, literatürde yeri yoktur.
Dolayısıyla herhangi bir alanda, coğrafyada, kitlesel örgütlenmesini yapamayacak, kabul görmeyecek devletleşemeyecektir.
Yani geçmişte El Kaide, bugün de İŞİD olarak karşımıza çıkan küresel terörizm, dünyayla savaşını da kazanamayacak, er ya da geç kaybedecektir.
Bunun için özellikle silah ticareti, yer altı ve yerüstü kaynakları ve diğer tatlı çıkarları için terörizme destek veren, bölgemizdeki terör guruplarını kara ordusu gibi gören ABD’ye, AB ve İsrail’e ve diğer benzer yönetimlere karşı mücadele edilmelidir.
Bu devletler ulusalararası hukuk kurallarını hiçe sayarak bölgemizde terör üzerinden dış politika stratejileri geliştirilmekte,Ortadağu, Arap Yarımadası ve Afrika’da kendine bağlı devletler oluşturmaktadır.
Ne yazık ki, terörden en fazla acı çeken ülkemiz de buna alet olmaktadır.
Hem de PKK terörünü geliştiren bu örgütün topraklarımızda devletleşmesini sağlamaya çalışan aynı ülkelere kılınarak…
Ben Fransa devletinin ırkçı, faşist, yayılmacı politikalarını tabi ki desteklemiyorum. Ülkemizi kan gölüne çeviren terör saldırılarında o devletin yöneticileri yanımızda olmadı. Aynı Fransa Ermeni terörünü destekledi, Türkiye'ye, canımız Azerbaycan'a karşı katil devlet Ermenistan'ın yanında yer aldı.
Ama bu benim bu saldırıya tepki gösterememe engel değil. İnsanlığımı "oh olsun" diyecek kadar yitirmedim.
Suruç'ta, Ankara Garı'nda 102 yurttaşımızın daha acısı, sızısı dururken; 129 masum Fransız yurttaş öldü. hepsine yandım.
Hepsinde de söz bitti.
İyi de sözden sonra ne gelir?..
1920’lerden duydum o sözü: “Yurtta barış,dünyada barış”…
Sadece barış için savaşılmalı. O da terörizmle…Teröririzm başka türlü yenilmez….
UFUK KEKÜL-15/11/2015