HABER:UFUK KEKÜL
Osmanlı’da Sultan II. Abdülhamid dönemine yetiştirilmeye başlayan, Cumhuriyet’le birlikte Atatürk'ün talimatıyla Kafkasya'dan getirilen fidanlarla yaygınlaşan ve endüstriyel tarıma geçilen çay bitkisinin yaklaşık 100 yıllık ekonomik ömrünü tamamlamak üzere olduğu ortaya çıktı. Türkiye acil önlem almazsa yaklaşık 1 milyon kişinin geçim kaynağı çay tarihe karışacak.
Çay tarım alanlarının genişliği bakımından dünyada yedinci, kuru çay üretiminde Çin, Hindistan, Kenya ve Sri Lanka’dan sonra 5. sırada yer alan Türkiye’de çayı bekleyen büyük tehlikeyi HES davalarından tanıdığımız ünlü Avukat Remzi Kazmaz, “Çaylar Şirketten” isimli kitabında yazdı.
Ömrünü tamamlamaya başlayan çayın eskisi gibi ürün vermediğini, geçmişte çaydan elde edilen gelirle birkaç aile geçinirken bugün ailelerin geçinebilmek için başka işlerde çalışmak zorunda kaldığına dikkati çeken Av. Remzi Kazmaz, kitabında bu önemli tarımsal sorun hakkında şu bilgileri veriyor:
“Çay ekildikten dört sene sonra ürün vermeye başlar. Yüz yıla yakın bir süre kadar da yaşayabilir. En iyi ürününü ise 10-15 beş yaş civarında iken verir. Bizim çaylıklar 1938’de ekilmeye başlanmış. Yani o günden bu yana oldukça uzun bir süredir ürün veriyor. Anlayacağınız artık normal yaşam sürelerinin son zamanlarına yaklaşıyorlar. Artık yenilenmeleri lazım. Şayet yenilenmezlerse bu gidişle en iyimser tahminle yirmi yıl içinde çay kalmayacak. Tabii birde yanlış gübreleme ve toprağın kireçlenmesine hidroelektrik santralleri için yapılan doğa katliamı da eklenince bu süre daha da kısalacak.”
Çaylıkların bir kısmının çoktan ekonomik ömrünü doldurduğunu, bir kısmının da ekonomik ömrünü tamlamasına az bir zaman kaldığını belirten Remzi Kazmaz, yetkililere yaşlanmış, verimden düşmüş çay bahçelerinin acilen yenilenmesi için çağrıda bulunuyor.
1938’de olduğu gibi bugün de yeniden çay ekim alanlarının oluşturulması gerektiğini vurgulayan Kazmaz, çayın bu topraklarda sürdürülebilir bir ürün olabilmesi için çalışmalara acil olarak başlanması gerektiğini sözlerine ekledi.