CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI SEYİT TORUN, FINDIĞIN KARA LİSTEDE OLDUĞUNU AÇIKLAYAN İTALYAN TARIMCILAR DERNEĞİ’NE MEKTUP YAZDI
İtalyan Tarımcılar Derneği'nin 'fndığı aflotoksin değeri yüksek olduğu gerekçesiyle' zararlı ürünler listesine almasına CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun da mektupla tepki gösterdi. CHP Giresun Milletvekili Bülent Bektaşoğlu'nun TBMM' Başkanlığı'na sunduğu ve derneğin bu açıklaması sonrasında Bakan Faruk Çelik'ten çalışma yapılmasını istediği soru önergesinin ardından CHP'den ikinci açıklama Torun'dan geldi. Torun Türkiye'nin üretimde dünya lideri olduğu fındık için İtalya'dan gelen ve Türk fındığını en yüksek riskli ürün ilan eden iddia üzerine İtalyan Tarımcılar Derneği Coldiretti'ye bir mektup gönderdi. Torun, mektubunda "Hangi verilere dayanılarak bu listenin oluşturulduğu konusunda en kısa sürede tarafımın bilgilendirilmesi konusunda yakın ilginizi, aksi takdirde diplomatik düzeyde girişimlerde bulunulacağını ve gerekirse yasal yollara başvurulacağı hususunda bilgilerinizi rica ederim" dedi.
"FINDIĞIN KALİTESİNİ İTİBARINI ZEDELEDİNİZ"
Seyit Torun şu görüşleri dile getirdi: "Derneğinizin internet sitesinde yayımlanan bu açıklama dünya fındık üretiminin yüzde 75'ini karşılayan Türk fındık üreticilerini, sektörün taraflarını son derece rahatsız etmiş ve endişelendirmiştir. Türkiye'nin geleneksel ihraç ürünleri arasında yer alan ve büyük ekonomik değere sahip olan Türk fındığının kalitesini ve itibarını zedeleyecek bu açıklama öncesinde hangi bilimsel çalışmaların yapıldığı, hangi verilere dayanılarak bu listenin oluşturulduğu konusunda en kısa sürede tarafımın bilgilendirilmesi konusunda yakın ilginizi, aksi takdirde diplomatik düzeyde girişimlerde bulunulacağını ve gerekirse yasal yollara başvurulacağı hususunda bilgilerinizi rica ederim"
CHP'Lİ ÇAMAK: ÖNLEM ALINSIN
Konuyla ilgi CHP Mersin Milletvekili Hüseyin Çamak da TBMM'de konuştu. Çamak, "İtalya Ulusal Çiftçiler Konfederasyonu Coldiretti ülkeye ithal edilen tarım ürünleri arasında Türk fındığını -AB üyelerine- en tehlikeliler listesine aldı, hatta Türk fındığını en tehlikeli ürün olarak dünyaya duyurdu. Fındıkta tespit edilen ve kanserojen madde olan aflatoksinin sınır limitini aşması bunun gerekçesi olarak gösterildi. Geçtiğimiz hafta Mersin özelinde dikkatini çektiğimiz limon ve tatlı meyvelerde zirai ilaç kullanımı sorunu görülüyor ki ulusal bir sorun hâline gelmiştir. Bu araştırmalardan sonra üreticilerimizi, ihracatımızı ve elbette ülke ekonomimizi etkileyecek bu sorunu çözmek için ivedi önlemler alınması şart olmuştur. Bu konuda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığını acilen göreve çağırıyorum"dedi.
Hatay Milletvekili Mehmet Necmettin Ahrazoğlu ise; TBMM'deki konuşmasında, Bakan Çelik'ten ihraç ürünlerinde yapılan analizlerin yurtdışından gelenl ürünlerle ilgili de yapılmasını istedi ve "Sağlık açısından, ülkeye gelen her türlü gıda ve gıdayla temas eden ürünlerin tamamının analizinin yapılması konusunda bir çalışma var mıdır?"dedi.
Bilindiği gibi CHP Milletvekili Bülent Bektaşoğlu'nun küllenme ve aflotoksin konusuyla ilgili Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in cevaplaması istemiyle hafta başında verdiği önergesi vererek Bakanlığın karşı çalışma yaparak fındığın itibarının kurtarılmasını istemişti.
Bektaşoğlu geniş yankı uyandıran ve basında yer bulduktan sonra kamuoyu oluşmasını sağlayan önergesinde şu soruları sormuştu:
1- Ülkemizi, Avrupa’nın gıda güvenliğini tehlikeye düşüren, doğa, insan ve diğer canlıların yaşamlarını, ihraç ettiği tarım ürünleriyle tehdit eden bir ülke konumundan çıkarmak için ne yapmayı düşünmektesiniz?
2-Türkiye’nin daha önce de benzer durumlarla karşılaştığı düşünüldüğünde, bu son gelişmeyle birlikte, süratle bakanlığınız ve diğer ilgili bakanlıklar üzerinden fındığı düştüğü bu durumdan, dalların ölümüne yol açan Küllenme hastalığından kurtarmak için; akademik, bilimsel, eğitim, ARGE, laboratuvar, reklam-tanıtımın da içinde olduğu ve bütçe kaynaklarıyla desteklenen bir acil eylem planları hazırlayarak, somut bir çaba ve çalışma içine girecek misiniz?
3-Fındığın Aflotoksin oranını tetikleyen ve AB ülkelerindeki kabul edilebilir sınır değerlerinin üzerinde olmasına neden olan ve 3 yıldır verdiği zararlar giderek artan küllenme hastalığını önlemek için bakanlığınızın, Tarım İl Müdürlükleri aracılığıyla yaptığı eğitim çalışmaları dışında bir mücadele çalışması var mıdır? Bu kapsamda yaşlı fındık bahçelerini tespit ederek yenileştirme ve gençleştirme çalışması yapacak mısınız?
4-Her sezon üretim oranı giderek artan Aflotoksin değeri yüksek fındıklar ihraç edilemeyeceğine ve mamul olarak da kullanılamayacağına göre, örneğin; yağlığa ayırarak değerlendirmek için ve ayrıca bu şekilde ürünlere sahip üreticinin uğradığı maddi zararı da telafi etmeyi sağlayacak bir sistem kurmayı, bununla ilgili bir kurumu görevlendirmeyi düşünmekte misiniz?
5-Dünya tüketiminin %75’inden fazla bir bölümünü karşıladığımız ve ülkemize yılda ortalama 2,5 milyar dolar döviz girdisi sağlayan tek tarım ürünü olan fındığı her hangi bir ürün gibi değil de ‘Milli Bir Ürün’ statüsünde değerlendirerek üretiminden ihracatına kadar geçen süreçte yaşanılan sorunları ortadan kaldıracak bir devlet politikası oluşturacak mısınız?
6-Aflotoksin sadece dalda oluşmayacağına göre, fındığın harmanlama, depolama, çuvallama ve taşıma sürecini, kontrolünü ve denetimini, kodekse uygun labaratuvar incelemesini daha etkin biçimde nasıl ve hangi kurum yapmalıdır?
7-Küllenme hastalığı ve buna bağlı olarak Aflotoksin değerleri yüksek fındıkların kabul edilmemesi nedeniyle ülkemizin uğradığı ihracat geliri kaybı ne kadardır?
8-Aflotoksini bahane eden bazı yabancı ve yerli alıcıların spekülasyonlar yaratarak Türk fındığını değersizleştirme ve ucuzlatma oyunu kurup, bunun yerine çeşitli fonlarla desteklenen öz kaynaklarıyla başka ülkelerde fındık üretimini özendirici yatırım çalışmaları yaptıkları yönünde bir tespitiniz var mıdır, fındıktaki üretim üstünlüğümüzü ortadan kaldıracak bu çalışmalara karşı alternatif bir çalışmanız olacak mıdır?