GiresunManşet Üstü

Erdoğan’ın Giresun mitingi

Ak Parti Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Giresun mitinginin analizine bence kalabalıktan başlanmalı.

Liderinin genel değerlendirmelere göre ve bütün anketlerde bir daha seçilemeyeceği görülen ve oyları giderek eriyen, %40 bantlarına inen bir partinin mitingine böylesine yoğun bir katılım olması, herkes gibi beni de şaşırttı.  

Başka illerden, ilçeler ve köylerden ‘kadrolu mitingcilerin’ bir organizasyonla getirilmiş oldukları iddialarını doğru kabul etsek bile, ki onların sayısı olsa olsa 2 bin-3-5 bindir, buna rağmen o alanda Ak Parti’yle seçmen ilişkisini koparmamış ve bu seçimde de partilerinden vaz geçmeyecekleri görülen Giresun’da yaşayan azımsanmayacak bir kitle olduğu muhakkaktır ve bu gerçeği görmek gerekir.
34 yıllık gazeteci, seçmen psikolojisi ve sosyolojisini, siyasal iletişimi az çok bilen, meydanları okuyan birisi olarak bunları yazıyorum.

Giresun ve Karadeniz’in diğer illerdeki mitinglerin kalabalığı bu partiden beklendiği gibi büyük kopmalar olmadığını ve hala birinci parti olduğunu ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin ise ikinci tura kaldığını gösteriyor.

Bu gerçek özellikle Millet İttifakı partileri ve onun nasıl olsa ben seçiliyorum havasında olan, hatta kendini şimdiden milletvekili ilan eden adayları tarafından da kabullenilmelidir.

Hep söylüyorum: Ak Parti Giresun’da 2 ile başlıyor…Çünkü hangi seçimi esas alırsanız alın bu partinin oy oranı ortalama % 60’ların üzerinde ve 150 binler civarında. Doğru dürüst, samimiyet ve içtenlikle, hiçbir hesabınız olmadan adam akıllı mücadele ederseniz, o ikiyi düşürebilirsiniz, olmazsa gerisini ancak aranızda paylaşırsınız.   
Bu kalabalık size kaybetme riskleri göstersin lütfen..

Türkiye’nin böylesine kötü bir döneminde, iktidar yönetemez, imkan ve kabiliyetini kaybetmiş durumdayken, yükselen bir halk muhalefeti varken, önemli bir güç birliği oluşturulmuşken, tam bir mahrumiyet bölgesi olan Giresun gibi bir kentte, üstelikte çok zayıf bir listeyle sahaya çıkan bir rakibe rağmen oyunu 80 bin bandına taşıyamayan bir muhalefete ancak yazıklar olsun demek gerekir.     
Bunun hesabını önce tarih adama sorar… Hala 1 milletvekilliği konuşmak ayıptır. İddiasızsanız Bir kusurunuz var demektir.

Bunlar bir başka yazının konusu…

Neyse biz gelelim Sayın Erdoğan’a…21 yıldır takip ediyoruz, defalarca Giresun’a geldi, mitinglerde konuştu. Ama bu seferki bildiğimiz tanıdığımız Erdoğan değildi. Bıkkındı, eski özelliklerini, konulara hakimiyetini yitirmişti, kendi değimiyle ‘metal yorgunuydu’…Konuşmaları bağlamından, ana ekseninden koparan ve sonra toparlayamayan birisi vardı kürsüde…Siyasetçinin sermayesi konuşmasıdır. O konuşmayı vaatler besler. 21 yılın sonunda Sayın Erdoğan’ın artık iddialı vaatleri kalmamıştı.
Onun yerine bir süredir benimsediği saldırgan, kutuplaştırıcı, ötekileştirici, polemiklere açık, iddia ve somut gerçeklere dayanmayan iftiralara dayalı bir üslupla konuştu.
Muhalefet partilerini hatta daha ileri götürerek onlara oy verenleri PKK’lı, Kandil’den emir alanlar, emperyalistler, LGBT’ciler olarak gösterdi. Kazanırlarsa sokakları ateş ve kana boğulacağını, doğalgaz vanasının kapatılacağını, petrol varillerinin betonla kapatılacağını,  Fetöcülerin geleceğini filan söyledi.  
Fındığa 4 dolar fiyat biçen Kılıçdaroğlu’nu sanki ülkeyi yönetiyormuş gibi “şimdiye kadar neden vermedin” diye suçladı.  Oy istediği Giresunluları Pontusçulukla mücadele eden atalarına benzetti ve vatan topraklarını koruma çağrısı yaptı.

Kampanyasını “güvenlik tehditi ve korkutma”  üzerine kurmuş, götürüyor.  

Ama bana göre Erdoğan’ın ruh halini en iyi yansıtan “Ben biliyorum, sizler ne soğana ne patatese evelallah liderinizi kurban etmezsiniz” cümlesiydi. Cumhurbaşkanı, bu sözlerle hem kötü ekonomi politikalarının, hayat pahallılığının ve yoksulluğun simgesi haline gelmiş ve bu yüzden seçimi kaybetme nedeni olacak patates-soğanla kendini kıyaslıyor ve Türkiye’ye Giresun’dan verdiği mesajla başbaşa bırakıyor: Ne olursa olsun beni seçin…Bunun bir ilerisi yalvarma olacak sanki.

21 yılın sonunda Sayın Erdoğan seçimi bir savaşa, kendini bir savaşçıya, seçmenlerini de orduya benzetiyor. İnşallah bu durum daha fazla abartılmaz.

Hayırlısıyla 14 Mayıs’ı aşacağız…

Bir yorum

  1. Giresun ve Ordu AKP için hala güçlü oldukları il. Güçlü olmalarına rağmen ciddi gerileme var.
    Birden 3. Parti olmaz, olmayacak. Muhalefetin herşeye rağmen qeride olması, yazdığın gibi ayrı bir tartışma konusu.
    Giresun’a rağmen, “Baharlar Gelecek”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir