Haber: Saliha Yayla
Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), kadınların soyadı hakkını savunmak için TBMM’de tartışılan yeni yasa teklifine karşı basın açıklaması yaptı.
Platform, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği “Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır” hükmünü yeniden yasalaştırmak isteyen teklifin TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilerek Genel Kurul’a sevk edilmesine tepki gösterdi.
İktidarın, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği “Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır” hükmünü yeniden yasalaştırmak isteyen teklifi TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilerek TBMM Genel Kurulu’na sevk edildi. Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) da, süreci yakından takip ettiklerini belirterek “Kadınlara Soyadı Dayatmaktan Vazgeçin. AİHM ve AYM Kararlarını Uygulayın” başlığıyla basın açıklaması paylaştı.
“Adalet Komisyonu’nda verilen tüm değişiklik önergeleri reddedildi”
EŞİK, Adalet Komisyonu görüşmelerini yirmi saat boyunca nöbet tutarak takip ettiklerini belirtti. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Kadına soyadı dayatırken sürekli olarak aileyi ve çocukları korumaktan söz eden AKP’nin meclisteki vekillerin ailelerini ve çocuklarını yok sayma, vekilleri insanlık dışı koşullarda zorla çalıştırma politikası bir kez daha teşhir oldu. Toplantı süresince, EŞİK, muhalefet partilerinden kadın vekiller ve kimi AKP’li kadın vekiller ve siyasetçiler maddenin önergeler yoluyla düzeltilmesi için çaba harcadı. Kadınlara, görüşülen 9. Yargı paketindeki soyadı ile ilgili 15. maddenin eşitlikçi yönde değiştirileceği sözleri verildi. Ancak Adalet Komisyonu’nda verilen tüm değişiklik önergeleri reddedildi.”
“Komisyonun görevi yerine getirilmedi”
Açıklamada, Adalet Komisyonu görüşmeleri sırasında komisyon başkanı Cüneyt Yüksel’in, “Bütün eleştirileri dinledik ve bu konuda, Genel Kurula kadar, kurumlardan görüş alınıp bütün etki analizleri yapılarak bir noktaya varılacak” sözleri hatırlatıldı. Açıklama, “Konunun temel hak ve özgürlüklere ait olduğunu söyleyen Yüksel, komisyonun görevlerini yerine getirmesini sağlamak yerine konuyu TBMM genel kuruluna paslanmıştır. Oysa ki, Adalet Komisyonu’nun görevi, konunun taraflarını ve muhalefet partilerini de dinleyerek; yasa tekliflerinin gerçek sorunlara çözüm getirmesini, hukuka uygun ve hukuk güvenliğini sağlayacak şekilde çıkarılmasını sağlamaktır” sözleri ile devam etti.
Değişiklik önergeleri reddedildi
“Komisyon Başkanı Yüksel’in, soyadı teklifinin “genel kurula kadar en uzlaşmacı ve uygun şekilde yeniden değiştirileceğini düşündüğünü” belirten sözlerine rağmen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç hemen bir açıklama yaparak bu sözleri boşa çıkarmaya çalışmıştır” ifadeleri ile devam eden açıklama şu sözlerle devam etti:
“Tunç 13 Temmuz günü basına verdiği demeçte Anayasa Mahkemesi burada bir iptal kararı verdi ve iptal kararı sonrasında o boşluğun yeniden düzenlenmesi gerekti. Taslak çalışmamızı biz TBMM grubumuza ilettik ve onlar da değerlendirmelerde bulundular ve ‘Kadın evlenmekle kocasının soyadını alır, isterse kızlık soyadını da bununla beraber kullanabilir’ hükmü Adalet Komisyonu’nda aynı şekilde korundu ama Anayasa Mahkememizin gerekçelerine de atıf yapılarak yeni bir düzenleme gerçekleştirildi. Durum bundan ibaret diyerek Adalet Komisyonu’nda verilen tüm değişiklik önergeleri reddedildi.”
“Kadınlara soyadı dayatmasında ‘aile’ bahane ediliyor”
EŞİK paylaştığı açıklamanın devamında, “Kadınlara soyadı dayatması konusunda aileyi ve çocukları bahane olarak sunan herkese hatırlatmak isteriz ki, kadınların evlenmeden önce ve sonra içine doğdukları ve soyadını taşıdıkları bir aileleri vardır. Yeni kurdukları ailedeki erkekleri üstün kılma adına, önceki kendi ailesi ile soy bağları kesilmeye, soyadları değiştirilmeye çalışılmaktadır. Kadınlar böylece, annesi, babası, tüm kız ve erkek kardeşlerinden ayrılarak bambaşka bir soya dahil edilmekte, onların soyadını taşımaya zorlanmakta ve ömrünü geçirdiği öz aile ile bağları koparılmak istenmektedir” ifadelerini kullandı.
Eşitsiz aile modeli dayatması
“Evlilikle soyadını değiştirme dayatması, sadece kadınları kendi ailelerinden kopartmakla kalmamakta, çocuklarını yani torunları da kadının ailesinden kopartmaktadır” sözlerinin dikkati çektiği açıklama, “Evli kadınların hayatlarına kendi içine doğdukları aile soyadıyla devam edebilme özgürlüğü olmasının, yeni kurdukları ailenin “birliğini” nasıl ve neden olumsuz etkileyeceğini açıklayacak mantıklı bir tek argüman bile sunulamamaktadır. Asıl mesele aileyi korumak değil; topluma erkeğin mutlak reis olduğu, eşitsiz bir aile modelini dayatmaktır” sözleri ile davam etti.
“Eşitlik ilkesine aykırı!”
EŞİK yaptığı açıklamada, AİHM ve AYM kararlarının uygulamaya geçmesi gerektiği vurgusunu yaptı. Açıklamanın devamında şu sözlere yer verildi
“Türkiye’de kadınlar on yıllardır soyadı mücadelesi vermektedir. Çok sayıda AİHM kararı ve Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru sonucunda, kadına eşinin soyadını dayatan Medeni Yasa’nın 187. Maddesinin eşitlik ilkesine aykırı olduğu, kadınlara karşı ayrımcılık oluşturduğu hüküm altına alınmıştır. Sonunda AYM bu hükmü iptal etmiştir. AYM’nin bu iptal kararı, Anayasa madde 153 gereğince tüm kişileri ve kurumları bağlamaktadır.
Kadınların soyadı ve kadınlara hayatta biçilecek rol, tanınacak alan konusu aslında şu anda siyasetin ana gündem konularından biri. Siyaset gündeminde, akademi ve sanat çevrelerinde ve medyada yeterince yer bulamaması, Türkiye’nin erkek üstünlükçü yapısının, iktidar ve muhalefetteki ataerkilliğin somut bir gösterg
EŞİK’in Talepleri:
- Soyadı ile ilgili yasalarda “erkeğin soyadı” ifadesinin olmaması gerektiği gibi, “kadının soyadı” ifadesi de olmamalıdır. Yasa maddeleri “eşler” kalıbıyla yazılmalıdır.
- Kadınların evlilik sonrası doğum ile aldıkları soyadlarını kullanma hakkı tanınmalıdır.
- Evlilikle kadının nüfus kütüğü değiştirilmemelidir.
- Evlilikle kadınların kimlik belgelerinin değişmesi zorunluluğu kaldırılmalıdır.
- Kadınlar çocuklarına kendi soyadlarını verebilmelidir.