29 Ekim'e sığdırmıyoruz,
sınırlandırmıyoruz.
Bu gün de, her gün de Cumhuriyet ve demokrasiden, tam bağımsız özgür Türkiye'den yanayız.
Mücadelemiz, ödediğimiz bedeller bunun içindir, yaptığımız bütün işlerde felsefemiz budur.
Cumhuriyetçi adam bir gün yürüyüp, diğer günler yürütmez.
Kitabında Cumhuriyeti bir gün kutlayıp, diğer günler kullanmak yazmaz.
364 gün odalarda, sofalarda, saraylarda, sofalarda sefasını sürmez, saklanmaz.
Zincir halkası olmaz, kurulmuş kara düzenlerin.
Makama, mevkiye gelmek, kıçına koltuk bulmak, menfaatleri için kullanmaz aklını. Kimliğini kiraya vermez.
Korkmaz, ürkmez, bağımsız, bağlantısız olur.
'Alınma' sırasını beklemez,
Ülkesinde yaşananlara duyarsız kalmaz; hak, hukuk, adalet ister mesela…
En önemlisi de karnında haram şişi, sırtında kambur olmaz.
Sözün özü: Kendine sırt dönen adam değildir Cumhuriyetçi.
Her şeydir cumhuriyet ama en çok da ahlaktır, fazilettir, erdemdir.
Cumhuriyetçi adam da, adam gibi adamdır, cüdam değildir…
Ne gerek var, numaraya
Olma bir gün de kardeşim, Cumhuriyetçi; zorunda mısın, karşı tarafta ol, ki; bilelim dost, puştu…
Sözüm samimiyetsizliği sırıtanlara…
Cumhuriyetçilik üzerinde eğrelti elbise gibi duranlara.
Ortaya söylüyorum, yani buyurun yakışan alsın.
Dün tüm Türkiye'de, elinde bayrak, aklında, yüreğinde vatan, Atatürk sevgisiyle Cumhuriyet için yürüyenlere selam olsun.
Ufuk Kekül
30 Ekim 2017