Yatırım, iş ve istihdama yönelik değil, sadece 5 yıldır 3 müteahhit tarafından bitirilemeyen hastaneyi (bir de diş hastanesi var) ve bir eczaneyi şatafatlı törenlerle açmak için korumalar, sekretarya, neredeyse bir orduyla korunarak eşiyle birlikte kendi iline gelen ve iki ilin bürokratları ve bir kaç kişi, bir gurup partili tarafından törenlerle karşılanan Başbakan Yardımcısı, akşam saatlerinde geldiği gibi olağan bir ilgi ve olağanüstü güvenlik önlemleri altında yine devletin özel uçağıyla Ordu-Giresun Havaalanı'ndan törenle uğurlandı.
Aynı gün Suriye'de, El Bab'ta katledilen 16 askerin bir bölümünü daha çeşitli illerde askeri törenle son yolculuğuna uğurladık.
O gün Rize'de Atatürk heykeli 35 yıldır durduğu Cumhuriyet meydanından, başka bir yere konulmak üzere gözümüzün önünde, sanki bu ülkeyi, kurtarıp kurmamış gibi; saygısız biçimde, demirperde ülkelerinin, Oradaoğunun diktatörlerinin heykelleri gibi çekiçle, murçla iş makinaları ve kepçeyle söküldü, iple bağlanıp havada sallandırılıp kamyonla götürüldü.
Gece ise, IŞİD'in diri diri yaktığı iki askerimize ait olduğu iddia edilen görüntüler yayımlandı.
Günün özeti buydu.
Gerisi teferruat..