GiresunManşet Üstü

İSTİKLAL’E SALDIRI /Ufuk Kekül

TERÖRİZM KULLANILMAYA YATKINDIR

Terörizm bir ideoloji değildir. Çünkü teorisi yoktur.
Örgütlenerek kitleselleşme ve yönetsel yapıyı ele geçirerek iktidar olma hedefi yoktur.
Amaçsızdır. Sadece amaçlara hizmet eder.
Ses getirici, sarsıcı eylemler yoluyla halk kitlelerinde, panik, korku, kuşku, endişe yaratmak, yurttaşlık bağlarını ortadan kaldırmak ister.
Hayatın olağan akışına müdahale eder. Huzuru, iç barışı bozar.
Dikkatleri başka noktalara çekerek ana gündemden kitleleri uzaklaştırmak ister.
Ve…Mutlaka yaptıkları eylemler gücü elinde bulunduranların, güç odaklarının işine yarar.
Hatta onlar zaman zaman varlıklarını sürdürmek için terörü ve eylemlerini kullanırlar, güçlerini pekiştirmek için olağanüstülük yaratırlar.
Karanlık derinliklerde planlarlar neyi, nasıl, ne zaman ve hangi yöntemlerle yapacaklarını.

Terör ve işbirlikçileri hep pusudadırlar…
Devlet otoritesinin zaafa uğradığı, demokrasinin eksildiği, hukuk düzeninin rayından çıktığı, ekonomik ve siyasal çalkantıların, krizlerin olduğu anları severler, bu anlarda ortaya çıkarlar.  

Bu ülkemizde ve dünyada hep böyle olmuştur.

Taksim saldırısı da tam da böyle bir zaman ve zeminde gerçekleştirilmiştir.

                    *                       *                   *

CİHATÇILAR, TERÖRİSTLER KOL GEZİYOR

Coğrafyamızın etrafında, sınır boylarımızda emperyalistlerin yerel terör örgütleriyle işbirliği ile yürüttükleri bir harita şekillendirmesi, bir paylaşım ve bölüşüm savaşı yaşanıyor. Biz de bu sarmalın içindeyiz. Uzun süredir sınırlarımızda göç güvenliği, denetim ve kontrol sağlanmadığından teröristlerin hareket alanları genişledi.
ABD’nin kara gücü PKK/PYD ve diğer örgütlerin militanları, cihatçılar ülkemizin kentlerinde kol geziyor.
İlle de İstanbul, demokrafisi bozuldu, artık bir Ortodoğu kenti gibi…

Taksim’deki bombalı saldırıyı gerçekleştirenlerin de Suriye üzerinden Türkiye’ye geçtikleri yapılan açıklamalardan anlaşılıyor.
Teröristlerin tıpkı diğer saldırılarda olduğu gibi onlarca şehri geçerek İstanbul’a gelip yerleşmesi ve içlerinden birisinin, bir kadının üniforma benzeri bir kıyafetle, postallarla halkın arasında dolaşması, istihbarat kaynaklarının bunları görememesi vahametin boyutlarının göstergesidir.  

Sonuç olarak…Bu saldırının önünde olanları, görünenleri yazdım, arkasında olanların; o masum çocukların, o  ailelerin faillerinin ve işbirlikçilerinin ortaya çıkarılması da bu ülkeyi yönetenlerindir.
Bekliyoruz.

        *                *                 *

TERÖRÜ DEMOKRASİYLE YENERİZ

Taksim’de meydana gelen saldırıyı da böyle okumalı, bu perspektiflerden  bakarak değerlendirmeliyiz. Ve ardından da kaldığımız yerden hayatlarımıza devam etmeliyiz. Normalleşmeliyiz.
Şimdi her zamankinden daha çok birlik ve beraberlik duygusuyla hareket ederek, teröre ve yaratacağı tehditlere karşı cumhuriyetimizi korumalıyız. Terörü yenmek için onun beslendiği alanları kurutmalıyız.
Türkiye’nin Ortadoğu’daki her hangi bir muhaberat devleti olmasına izin vermemeliyiz.
Terörü yenecek olan tek güç bütün kurumları eksiksiz işleyen güçlü bir demokrasidir.
Bu görev ve sorumluluk hepimizindir.
En çok da bu ülkenin yöneticilerinin ve yönetmeye aday olanlarındır…

Umarım 2015li yıllara, iki seçim arasındaki günlere dönmeyiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir