İYİ Parti İl Başkanı Abdulkadir Eroğlu ve il yöneticileri Giresun’un Çanakçı ilçesine giderek Çanakçı Deresi üzerine yapılmak istenen 5.HES projesinin yaratacağı sorunları yerinde tespit ettiler. Yörede yaşayanların pankartlı tepki yürüyüşüne de destek veren İYİ Parti yöneticileri, gözlemlerini rapor haline dönüştürdüler.
Genel Başkan Yardımcısı Ünzile Yüksel tarafından açıklanan raporda, “Dere üzerinde mevcut 4 adet HES bulunmaktadır. 2019 yılı Ekim ayına ÇED süreci başlatılan yeni proje ile, Sis dağından Karadeniz’e kadar yaklaşık 30 km dere yatağı bulunan Çanakçı Deresinin suyu 7 km boyunca dağdan tünellerle atlatılıp tekrar dereye salınacaktır.
Bu 7 km’lik dere yatağı yaklaşık 250 dönüm araziye denk gelmektedir. Proje hayata geçtiğinde sadece %11’lik can suyuna mahkum bırakılarak çölleşmeye terk edilecek ve taş ocaklarının hedefi haline gelecektir. Dere yatağının eni ortalama 30 metre olup yaklaşık 210 dönüm dere yatağı bataklık ve kanalizasyona dönecektir” ifadelerine yer verildi.
ÇED sürecinde bölge halkının binlerce itiraz dilekçesinin bakanlık tarafından dikkate alınmadığı belirtilen raporda.
Karadeniz bölgesini çölleşmeye götüren bu projelerden vazgeçilmesi çağrısı yapıldı.
İYİ Parti’nin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yolladığı raporunda HES Projesine ilişkin şu görüşlere yer verildi.
1-Çanakçı Deresi üzerinde mevcut 4 adet çalışır durumda HES bulunmaktadır. Yapılmaya çalışılan 5. ve en büyük olanıdır. Her proje yapılırken ÇED süreçleri ayrı ayrı değerlendirilmektedir. 6. ve 7. HES projeleri de gündemdedir. HES projelerinin dereye verdiği zarar bütüncül (toplam zarar) olarak ele alınmalıdır. Çanakçı Deresi parça parça HES projeleriyle tamamen çölleşmeye gitmektedir.
2-Çanakçı deresinde nesli tükenmekte olan kırmızı benekli alabalık yaşamaktadır. 5.HES projesiyle balıkların göç yolları kapanacak ve nesli tamamen tükenecektir. Çanakçı Kaymakamlığı bir taraftan dereye kırmızı benekli alabalık salarken diğer taraftan bu projeye izin verilmesi çelişki oluşturmaktadır. Bölge halkı tarafından SAVAK olarak isimlendirilen doğal şelalede yukarıya balık göçü gözle görünür şekilde izlenebilmektedir. Derenin can suyuna bırakılması durumunda su seviyesi 20-30 cm’ye kadar düşeceğinden, suyun soğuk olduğu yukarıya göç tamamen engellenecek ayrıca regülatör ve HES arası mesafenin uzunluğu (7 km) sebebiyle derenin aşağı ve yukarı kesim bağlantısı tamamen kopacaktır.
3- Çet raporunda Görele HES projesi kapsamında proje inşaat çalışmaları tamamlanıp işletme çalışmalarına başladığı zaman karasal flora ve fauna üzerine etkilerde çok büyük oranda sıfırlanmış olacaktır demektedir. İşletme çalışmalarında karasal flora ve fauna elemanlarına etki olması beklenmemektedir demektedir. Halbuki derede varlığı ispatlanan susamuru çiftlerinin yaşam alanlarının yok olmasına sebebiyet verecektir. Çanakçı deresinde susamuru türlerinin yaşadığı kamera görüntüleri ile ispatlanmış ve ulusal medyada yayınlanmıştır.
Su samurlarının (lutra lutra) sayıları hem Türkiye’de hem de dünyada hızla azalmaktadır. Bu nedenle CITES Sözleşmesinin Ek-1 kısmında, Bern Sözleşmesinin Ek-2 kısmında koruma altına alınmış ve tehlike altında olarak sınıflandırılmıştır. Bu tür aynı zamanda Merkez Av Komisyonu tarafından da avlanması yasak türler arasında listelenmiştir.
4-Halkın katılımı toplantısı(HKT) ve Cimer vasıtasıyla halk tarafından Çevre Bakanlığına yapılan itirazlar ÇED raporunda ele alınmamıştır.
5- – ”Turkish Journal of Aquatic Sciences” isimli dergide yayınlanan Dr.Mustafa Zengin ve diğerleri tarafından hazırlanan ” Doğu Karadeniz’de işletmeye açılan bazı nehir tipi hidroelektrik santrallerinin sucul ekosistem ve Karadeniz Alabalığı(Salmo Labrax) popülasyonları üzerine etkileri” isimli araştırma makalesinde Doğu Karadeniz bölgesindeki nehirleri temsil edecek şekilde (Manahoz, Potomya, Yanbolu, Acısu/Larhan, Solaklı/Ogene kolu, Maden/Larhan ve Gelevera) akarsuları üzerinde kurulu 7 farklı HES projesinde 2011,2013,2015 ve 2016 yıllarında yapılan araştırmalarda işletmelerin yönetmelikte belirtilen %10 can suyu (telafi suyu) sağlamadığı miktarın %6’lara düştüğü görülmektedir. Önümüzde bu kadar kötü örnek varken ve işletmelerin verdikleri sözleri tutmadıkları apaçık ortadadır. Can suyu olarak bırakılacağı belirtilen %11’lik suyun doğal hayatın devamlılığı için kesin ve net bir şekilde yetersiz kalacağı aşikardır. HES firmalarının geçmişte verdikleri taahhütlere uymadıkları bu akademik yayında ispatlanmıştır.
6-Küresel ısınma sebebiyle Çanakçı Deresinin debisinin son yıllarda gözle görülür şekilde düşmesi, Yağışların azalması ve kuraklık tehlikesi söz konusudur. Ayrıca en son 2020’de Giresun’daki sel felaketinden gerekli ders çıkarılmamıştır. Başvurunun 49 yıl için yapıldığı düşünüldüğünde nehrin debisi yıldan yıla gözle görünür şekilde düşmektedir.
7-Regülatör ve HES arasındaki yolun UNESCO Acil koruma gerektiren somut olmayan kültürel miras listesindeki ‘’Kuşdili’’nin anavatanı Kuşköy’ün ulaşım yolu üzerindedir. Derenin ve ormanın olmadığı yerde kuş olmaz. Kuş olmazsa kuşdili olmaz. Bölge insanı gürül gürül akan dereleri aşamadığı için kuşdili kullanmaktadır. Bu sebeple ÇED raporunda Kuşdiliyle ilgili Kültür ve Turizm bakanlığından da görüş alınması gerekmektedir. Çok yüksek turizm potansiyeli olan Kuşköy HES’ler ve taşocaklarıyla talan edilmektedir.
8- Ayrıca Regülatör ve HES arasında kalan Köprübaşı(Akköy ve Bakımlı köylerinin bağlantısını sağlayan) mevkisinde Doğu Karadeniz bölgesinde dahi nadir görülen, türünün ender örneklerinden çift kemerli tarihi bir köprü bulunmaktadır. Köprü Giresun İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü kayıtlarında ‘’Çanakçı İlçesindeki Tescilli Kültür ve Tabiat varlıkları’’ arasında sayılmaktadır. ÇED raporunda bu köprüden hiçbir şekilde bahsedilmemiştir.
9- “Proje künyelerinde dere ve köy isimlerine yer verilmelidir” şeklinde Çevre Bakanlığı görüşü olmasına rağmen Çukur deresi haritalarda isimlendirilmemiştir. İletim tüneli Çukur deresinin dere yatağı altından diklemesine geçmektedir. Çukur deresi dere yatağının bozulması muhtemeldir. Bu husus ayrıca DSİ görüşüne de aykırıdır.
10- Projenin yükleme havuzu yakınında içme suyu deposu olduğu ve dosyada incelenmesi gerektiği Bakanlık tarafından bildirilmesine rağmen ÇED dosyasının hiçbir yerinde su deposundan bahsedilmemiştir.
12-Çed raporunda 12 tane yan dere olduğundan bahisle, yan derelerin ana dereyi besleyeceği yazılmış ancak yan dereler kar suyu ile akmakta, yazın kuru bir obuz olmaktadır. Ana dereye faydası yoktur.
11- Giresun Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 2017 yılı raporunda Görele Çayı yer altı suyu potansiyeli 10,5hm3/yıl olarak belirtilmiştir. Çay yatağının %23’ündeki suyun tünele alındığı Görele Regülatörü ve HES projesinin yer altı su potansiyeline etkisi ÇED raporunda incelenmemiştir.
ÇED Raporu olumlu olarak sonlandığından projenin halkın isteği doğrultusunda bakanlığınızca iptalini arz ederim.