Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Eş Başkanı ve KESK dönem sözcüsü Şirin Karadurmuş, önceki gün TBMM’de kabul edilen 2021 yılı bütçesine ilişkin görüşlerini açıkladı. Bütçeyi “emekçi kesimler ve dar gelirliler için bir acı reçete, kuru ekmek bütçesidir” sözleriyle değerlendirdi.
Yazılı bir açıklama yapan Karadurmuş, pandeminin zor şartlarının yükünün emekçilere yüklendiğini vurgulayarak, şunları söyledi: “İşçiler, emekçiler, işsizler, emekliler, küçük esnafı ülkenin tüm yoksulları pandemi ve pandemi ile gittikçe derinleşen kriz koşullarında sağlıklarını, işlerini, gelirlerini kaybediyor. Maaşlarımızdan, ücretlerimizden kesilen, attığımız her adımda ödediğimiz vergilerin nereye, kime harcanacağına dair bize hiçbir söz hakkı tanınmıyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi asgari ücretliler kadar bile vergi ödemeyen servet sahipleri, büyük holdingler kurumlar vergisinde indirim ile ödüllendirilmek istenmektedir”
“BU BÜTÇE SERMAYENİN BÜTÇESİDİR”
Karadurmuş açıklamasında, bütçeyle ilgili “Bütçenin tüm yükü her 100 TL’nin 65 TL’si dolaylı vergilerden karşılanacak olan adaletsiz vergi sistemiyle yine ücretli kesimlere yıkılmıştır”diyen KESK dönem sözcüsü, “ Geçsek de geçmesek de, hizmet alsak da almasak da parası bizim cebimizden çıkacak olan şehir hastanelerine, otoyollara, köprü ve tünellere bütçeden 35 Milyar TL ayrılmıştır. Yoksulluğu kader olarak gören, her türlü haksızlık karşısında susan, iktidara biat eden bir toplum yaratmanın aracı haline getirilen Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi yüzde 23 artırılarak 13 Milyar TL’ye çıkmış, Diyanete bütçeden ayrılan pay 7 bakanlığa ayrılan payın toplamının üzerine çıkarılmıştır. Bu bütçe günlük 39 liraya mahkûm edilen halkın değil, sermayenin bütçesidir.
Bu bütçe, salgın döneminde her gün arkadaşlarını kaybeden ama bir dilim kaşar ekmeğe talim ettirilen sağlık emekçilerinin değil, halka tablolarlar yalan söyleyen hastane patronu Bakanın bütçesidir.
Bu bütçe, 2020 yılında bile 2 kilometrelik ekmek kuyruğunda, çorba kuyruğunda beklemek zorunda kalanların değil, ancak kuru ekmek yiyebilenlere “Ee, aç değiller ki.” diyebilen milletvekillerinin bütçesidir.
Bu bütçe yoksul oldukları için okuma imkânı ararken tarikatların, cemaatlerin eline düşüp tacize uğrayan, yangında ölen çocukların değil; bizzat tarikatların, cemaatlerin, özel okul zinciri olan Millî Eğitim Bakanının bütçesidir.
Bu bütçe emeklilerin, emeklilikte yaşa takılanların bütçesi değil, bu bütçe milyonlarca emeklinin parasını kendine servet edinen yandaşların , sahte lise ve üniversite diplomaları ile 4-5 maaş alanların bütçesidir.
Bu bütçe dokuz yaşında işporta tezgâhı açmak zorunda kalan ve zabıtalarca dövülen çocuğun bütçesi değil,750 milyon dolara dinozor parkı yapan Belediye Başkanınızın bütçesidir.
Bu bütçe Ermenek’te, Soma’da insanca yaşam için mücadele eden, haykıran, jandarma saldırısına uğrayan madencilerin değil; onları gömen patronların, patronları koruyan alay komutanının, yerde madenci tekmeleyen Başbakan danışmanının bütçesidir.
Bu bütçe kendini köprüye asan işçinin değil holding patronunun bütçesidir” değerlendirmesinde bulundu.
Şirin Karadurmuş “KESK olarak; Halktan-Emekten Yana Bütçe mücadelemizi her şart altında sürdürmeye devam edeceğiz. Pandemi koşullarında bile işsizliğe, yoksulluğa, hayat pahalılığına terk edilen, eğitim- sağlık başta olmak üzere kamu hizmetlerinden yararlanma hakkı piyasalaştırma ile engellenmek istenen toplumun %99’unu oluşturan milyonları bir kez bütçe hakkına sahip çıkmaya çağırıyor ve; Her gün yeniden onurlu bir yaşam mücadelesi veren emekçi halkımızı selamlıyoruz” dedi.