Giresun

KILIÇDAROĞLU’NDAN AK PARTİ’DEN VAZGEÇEN AİLEYE ZİYARET

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin haftalık grup toplantısı için geldiği Giresun’da, ikamet eden Nimet ve İsmet Aydın çiftinin çay davetini geri çevirmedi. Kılıçdaroğlu, yanında İl Başkanı Gültekin Uzunalioğlu, kadın kolları başkanı Ayça Ayhan Kozluca ve milletvekilleriyle birlikte Aydın ailesinin evine konuk oldu. 

Kurulduğu günden bu yana ben AK Parti’ye üye olduğunu ve oy verdiğini söyleyen ev sahibi İsmet Aydın, Kılıçdaroğlu’na, “Bazı şeyleri yaşadıkça, gördükçe inanın sizi sevmeye başladım” dedi. Aydın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kastederek “Ben bu adamdan niye etkilendim? Hepimiz Müslümanız, elinde Kuran’la geziyordu; Allah, peygamber diye etkileniyorduk. Yalanmış bu” ifadesini kullandı. Aydın şöyle devam etti: “Geçen belediye ile tartıştım. Cuma namazını belediyede kılıyorlar, ‘Belediyede neden namaz kılıyorsunuz, gösteriş mi yapıyorsunuz’ dedim. Ayıp, git evinde, cami de kıl. Ben inanmıyordum. Bunlar Müslüman, biz değiliz. Herkesi kötüle kötüle, böyle siyaset yapa yapa bizim gözümüzü bürümüşler. Biz de kanmışız bunlara, sadece ceplerini doldurmuşlar.”
Nimet Aydın ise “Bizim hiç iş alanımız yok. En büyük sıkıntımız da o. Bu Giresun’da doğru düzgün bir iş alanımız yok. Olanlar da kapandı. O kadar millet dışarıda, aç. Asgari ücrete zam geldiyse işçi çıkarmaya bakıyorlar, ‘kaldıramıyorum’ deniliyor mesela. En büyük sıkıntı bu. 10 senelik işçi olan kişiyi çıkarılıyor. Böyle bir şey olabilir mi” diye dert yandı.
İsmet Aydın, “Ben, geçen sene fırıncılık yapıyordum. Geçen sene bir fırın aldım, borca harca girdik. Bora harca battık. Bu sene hayırlısıymış ki siyasete girdim. Benim arkadaşlarımın çoğu solcudur. Ben hangi dünyada yaşıyorsam… Ben, AK Parti’ye tapıyordum herhalde. Bunlar ilah gibi olmuş, insanlara yüksekten bakıyorlar. Hiçbirine derdimi anlatamadım. Sizden Allah razı olsun, sizi tanımam bilmem. Geldiniz, ziyaret ettiniz. Ne kadar mutlu oldum. Sıkıntılar herkeste olur” dedi.
Kılıçdaroğlu, “Öyle insanlar var ki elektrik borcunu ödeyemediği için elektriği kesiliyor. İki çocuğu var, çocuklarının çamaşırlarını yıkayamıyor. Burada belki konu komşu, dayanışma kültürü var ama Ankara, İstanbul’da öyle bir şey yok. Kimse kimseyi tanımıyor. 15 gün kışın ortasında elektriği kesiliyor. 15 gün çoluk çocuk nasıl geçinecek? Kimsenin kimseden haberi yok. Böyle çok büyük acılar var” diye karşılık verdi.

“TMO’YA VEREN ARKADAŞLARIN FINDIKLARININ ÇOĞU GERİ GELDİ”

Kılıçdaroğlu’nun “Köyde akrabalar var mı” sorusuna İsmet Aydın, “Var. Fındık topladım Başkan’ım, 600 kilo. Dediler ‘54 lira’, şimdi ‘44 lira’ dediler. Mecbur emanete verdik. TMO’ya ‘devlet destekli’ diyorlar, TMO’ya veren arkadaşların fındıklarının çoğu geri geldi. Adam öyle bir seçiyor ki iki avuç fındığı geri gönderiyor. Benim kaç arkadaşım öyle mağdur oldu. Hem ‘Emanete vermeyin’ diyorlar hem de her şey belirsiz” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, “Düzelteceğiz” dedikten sonra Nimet Aydın, “En başta kiraların, elektriğin, suyun inmesini çok istiyorum. Çünkü bir kira kadar elektrik faturası ödüyorum. Zammı veriyorsun, kepçe ile geri alıyorsun. O zaman verme” diyerek zamlara tepki gösterdi.
İsmet Aydın ise “Ben EYT’liyim. Şimdi solcu arkadaşlar diyor; ‘Şimdi Tayyip emekli de eder’. Yok, asla. ‘Kemal Bey de gelse belki daha fazla zam verecek. Tayyip Bey 3 verse Kılıçdaroğlu 5 verecek’… Bir şey itiraf edeyim; siz olmasaydınız şu Giresun’da bazı şeylerin olması mümkün değildi. Siz bazı şeylerin üzerine gide gide… Allah sizden razı olsun. Şu asgari ücrette bile sizin çok büyük desteğiniz var. Sizden başka kimse konuşmuyor. Ben, sizi sonradan takip etmeye başladım. Meral Hanım konuşuyor da siz daha sakin anlatıyorsunuz” diye konuştu.
“GİRESUN’UN SAHİBİ YOK”
Nimet Aydın ise “Bizim hiç iş alanımız yok. En büyük sıkıntımız da o. Bu Giresun’da doğru düzgün bir iş alanımız yok. Olanlar da kapandı. O kadar millet dışarıda, aç” diye dert yandı. İsmet Aydın ise “Giresun’un sahibi yok. Trabzon arasında sıkışmış. Ben 50 yaşına geldim, hep böyle” dedi. Nimet Aydın da “Asgari ücrete zam geldiyse işçi çıkarmaya bakıyorlar, ‘kaldıramıyorum’ deniliyor mesela. En büyük sıkıntı bu. 10 senelik işçi olan kişiyi çıkarılıyor. Böyle bir şey olabilir mi” diye ekledi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir