Giresun’un Doğankent ilçesine bağlı Çatalağaç köyünde kurşun, çinko, bakır madeni çıkarmak için tesis kurmak isteyen firmaya karşı köylülerin mücadelesi sürüyor.
Alagöz Madencilik hazırlanan proje dosyası hakkında ÇED için olumsuz rapor verilmesine rağmen Giresun Valiliği kararı uygulamıyor. Çatalağaç Köyü Derneği temsilcisi ve süreci mahkemeye taşıyan Soner Aydın konu ile ilgili giresuntv.com.tr ye önemli açıklamalarda bulundu. Süreci anlatan Aydın, “ÇED gerekli değildir” kararına tepki gösterdi.
VALİ ENVER ÜNLÜ VE SORUMLULAR HAKKINDA SUÇ DUYURUSU…
Soner Aydın yaptığı açıklamada Giresun İdare Mahkemesi tarafından verilen kararın uygulanmadığını, maden şirketinin bölgedeki inşaat faaliyetlerine hızlı bir şekilde devam ettiğini, çevreye aynı şekilde zarar verdiğini, köy yolundaki trafik nedeniyle oluşabilecek risklerin devam ettiğini, yol güzergahında bulunan tarım alanlarının zarar gördüğünü, yaklaşık iki yıldır Derindere Deresi ve Harşit Çayı’nın çamur akmaya devam ettiğini belirterek, görevliler hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ifade etti.
Aydın, “Mahkeme kararını yerine getirmemek suretiyle Trafik Güvenliğini Tehlikeye Düşürmek ve Görevini kötüye kullanan şüphelilerin cezalandırılması için Giresun İdare Mahkemesinin kararını uygulamakla yükümlü kamu görevlileri (Giresun Valisi, Giresun Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürü) ile Alagöz Maden San. Tic. ve A.S’nin yetkilileri hakkında Tirebolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundum.” dedi.
“YENİ ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR KARARI HALKA DUYURULMADI MI?“
Aydın “Giresun Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü maden şirketi tarafından revize edildiği iddia edilerek sunulan yeni dosya hakkında 22/06/2023 tarihinde yeniden “Çed Gerekli Değildir.” kararı vermiş, bu karar sadece Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün web sitesinde duyuru olarak yayınlanmıştır. Şu ana kadar gerek Köy Muhtarlığı gerekse Doğankent Kaymakamlığı tarafından bu konu ile ilgili herhangi bir bilgilendirmede bulunulmadı. Müdürlük bu kararı daha önce yaptığı gibi köy muhtarlığına tebliğ etmeyerek ya da gerekli duyuruyu yapmayarak bizim kanuni haklarımızı kullanmamıza engel olmaya çalıştığı kanaati uyandırdı bende. Bu konu ile ilgili sorumlular hakkında devletimiz tarafından gerekli soruşturma ve cezai işlemin uygulanacağına inanmak istiyorum.” dedi.
“ASILSIZ ALGILARLA BİZİ YÖRE HALKIYLA KARŞI KARŞIYA GETİRMEK İSTEDİLER“
Maden şirketinin köye gelişinden itibaren tüm gelişmeleri yakından takip ettiğini, gerekli kurumlara gerekli müracatları yaptığını belirten Soner Aydın, “Çatalağaç Köyü Derneği olarak yaptığımız araştırmalar ve tüm gelişmelerle ilgili iyi niyetle köy muhtarlığını bilgilendirdik. Ancak bu konuda muhtarlıktan gerekli desteği göremedik. Maden şirketi yetkilileri, Doğankent’in yerel siyasetçileri tarafından gerek ben gerek bana destek olan köylülerim gerekse çağrımıza cevap veren ve süreci haberleştiren gazeteciler hakkında maden yetkilerinin kışkırtmasıyla madeni kapattırmaya çalıştığımız algısı yaratarak, bizleri birbirimize düşürmeye çalıştılar. Ayrıca Doğankent’te yayın yapan bir yerel site gerek beni gerekse Doğankent STK’larını ranttan beslenmekle suçlayıp, ayrıca giresuntv.com.tr de yayınlanan haberin ülkenin ulusal gazetelerine taşınmasının ardından uluslararası vakıflardan beslendiğimiz dedikodusunu yayarak madene karşı olduğumuz algısını yaratmaya çalıştılar. Ancak bugüne kadar bu konu ile ilgili herhangi bir bilgi ve belgeyi halkın bilgisine sunamadılar. Doğankent’te yapılan toplantıda Doğankent’i yönetenler yapılan haberlerin ahlaksızca olduğunu belirttiler. Mahkeme kararı bu süreçte bizim davamızda ne kadar haklı olduğumuzun göstergesi oldu. Bizlere bu ithamlarda bulunanların ne yapacaklarını çok merak ediyorum.” dedi.
ÜLKEMİZİN KAYNAKLARININ DÜŞMANI MIYIZ?
Soner Aydın son olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Çatalağaç Köyü Derneği yönetim kurulumuz ile yaptığımız çalışmalarda, köylülerimize yönelik yaptığımız bilgilendirme toplantılarında, sosyal medya paylaşımlarımızda bugüne kadar yer altı zenginliklerimizin çıkarılması ile ilgili olumsuz bir beyanımız olmadı. Gerek mahkeme önünde gerekse yazılı ve sözlü açıklamalarımızda maden çıkarma faaliyetlerinin uluslararası standartlarda ve ülkemiz yasalarına uygun şekilde işletilmesi için mücadele ettik. Bizler ülkemizin yer altı zenginliklerinin bölgemiz ve ülkemiz ekonomisine katacağı katma değerin farkında olarak mücadele ediyoruz. Tüm mücadelemiz yaşam kaynağımız olan doğamızı korumak. Biliyoruz ki yasalarımız doğamızı ve insanımızı korumak yönünde. Ancak şirketlerin bazı maliyetlerden kaçmak için doğaya verdiği zarar gözler önünde. Biz de 1200’lü yıllardan beri Harşıt Vadisi’ni yurt tutan atalarımızın bize bıraktığı mirası torunlarımıza taşımak için uğraşıyoruz. Dünya’nın ve ülkemizin bugünkü ekonomik koşulları göz önüne alındığında maden işletmesinin bölgeye kattığı istihdamın ve ekonomik girdinin farkındayız. Son olarak şunu belirteyim: Önümüzdeki yıllarda yaşanacağı tahmin edilen küresel iklim krizi nedeniyle bölge kaynaklarımızı en iyi şekilde korumak için mücadele ediyoruz. Bu sadece benimle birlikte mücadele eden arkadaşlarımızın, ülkemizde farklı noktalarda mücadele eden bizim gibi insanlarımızın görevi değil, öncelikle ülkemizin yöneten siyasetçileri, bürokratların, iş insanlarının, yetki sahiplerinin ve tüm yurttaşlarımızın görevi olmalıdır. giresuntv.com.tr bu konudaki çalışmalarına devam ettiği sürece ben elimden geldiğince komuoyunu aydınlatmaya devam edeceğim. Çevre; miras değil, gelecek nesillere devredilecek emanettir.” dedi.